Mükemmel olmamaya izin verelim!

Haberin Devamı

Karnelerin alındığı bu günlerde eğiticiler ve aileler eğitimden ne amaçladıklarını kendilerine sorabilirler mi? Eğitimin en önemli amacı çocuklara öyle özellikler kazandırmak ki kendilerine güvenen, kendilerini disipline edebilen, işbirliği yapabilen, sorumluluk alabilen çocuklar ve ilerde yetişkinler olsunlar.
Böyle bir amaca ulaşmanın en kolay yolu eğiticilerin ve anne-babaların kendilerinin öz güvene sahip olmalarıdır. Çocuklara saygı göstererek, onlara model olarak, onları işbirliğine davet ederek ve disiplini anlamlı bir şekilde uygulayarak çocuklara yol gösterici olabilirler. Böyle bir yaklaşım çocukların öz disiplin ve sorumluluk alma becerilerini geliştirecektir.
Diyelim ki anne babasınız ve çocuklarınız yarıyıl tatiline girdi. Çocuklarınızın iyi bir tatil geçirmelerini istiyorsunuz ve işiniz başınızdan aşkın; gününüzü nasıl planlayacağınız konusunda endişelisiniz. İlk düşünceniz büyük bir olasılıkla “Bütün bunların altından nasıl kalkacağım”, “Ya her şeyi yetiştiremezsem” şeklinde olacaktır.

Kendinize güveninizi kendinizi cesaretlendirerek güçlendirin!
Çok yorulduğunuz, yetişemiyorum duygusuna kapıldığınız zaman derin bir nefes almanız ve; ” Tüm bunlarla baş edebilirim, gerekli donanımım var, çocuklarımı tanıyorum ve belli bir mizah anlayışım var” demeniz enerjinizi çok daha iyi toplamanıza yardımcı olacaktır. Kendinizi ne kadar gözler ve kendi duygularınızın sorumluluğunu ne kadar alırsanız o kadar iyi anne ve baba olursunuz.
İnsan olarak kusursuz olmadığımızı, ne kadar özensek de yanlış ve eksiklerimizin olduğunu hatırlamak çok yararlı olacaktır. Çocuklarımıza ve kendimize göstereceğimiz hoşgörü, onların da kendilerine hoşgörülü olmalarını, yanlışlarından öğrenmelerini ve geçmiş ve gelecekle değil, şimdi ve burada ne yapılacağı ile ilgili düşünmelerini sağlayacaktır.
Özgüveni olan çocuklar başarıyı hedefler ve başarısızlıklardan ders çıkarırlar.
Özsaygı ve özgüven üzerinde çalışılarak geliştirilebilir. Önce kendi özgüvenimiz demiştik. Neler yapılabilir? Örnek verecek olursak:
Kişisel amaçlar geliştirebiliriz
Kendi uğraşlarımızı fark edebilir; sonuca odaklanmak yerine sürece odaklanabiliriz
Kendimize ve çevremize olumlu bir gözlükle bakabiliriz
Durumlara biraz da mizah katabiliriz
Yaptığımız yanlışlardan çocuklarımızın da öğrendiğini ve geliştiğini kabul edebiliriz
Olduğumuz gibi değerli olduğumuzu hatırlayabiliriz

Çocuklarımıza cesaret aşılayalım
Hayatın zorlukları karşısında cesaretini kaybetmeyen yetişkinlerle beraber olan çocuklar daha cesaretli olurlar ve hemen pes etmezler. Karşılıklı saygı kendilik değerini pekiştirmede ilk adım olur. Çocuklar kendilerinin ve diğer insanların değerli olduğunu anlarlar. Saygı gören çocuk saygı gösteren çocuk olur. Saygı göstermenin en basit açıklaması ise mükemmeliyetçilikten uzak, uğraş ve düzeltmeleri takdir eden, cesaretlendiren bir yaklaşımı benimsemektir.

Kaynaklarımızı tanıyalım ve geliştirelim
Çocuklara baskı yapmadan onları yaşam boyu öğrenmeye özendirelim. Bunun için kişisel ilgilerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için onlara olanaklar sağlayalım. Bu şekilde potansiyellerini tanıyıp geliştirebilirler. Onlar yeni şeyler öğrenirken, yetenekleri ortaya çıkar ve bu şekilde gerçekçi beklentiler için zemin hazırlanmış olur.
Çocuklarımızı çok erken yaşta gözlemler ve nasıl öğrendiklerini fark edersek, onların gayretlerini daha iyi anlar ve destekleriz.
Çocukların cesaretlendirilmesi sözel onayın dışında bir duruş ve bakışla, ya da kendi denemelerine fırsat tanıyarak ve yaptıkları hataları kabul ederek de gerçekleşebilir.
İşbirliğini desteklemek ve sosyal becerileri kazanmaları için yardımcı olmak da çok yararlı olur.

Hangi zamanlarda işbirliğini nasıl destekleyebiliriz?
Çok erken yaştan başlanarak, tüm duyularını kullanarak, keşifler yapmalarına ve çok yumuşak ve dikkatlice sınırlarını tanımalarına fırsat vermek; ilk işbirliği ve karşılıklı saygılı olma öğretisi olacaktır.
Zaman geçtikçe çocuklar sebep-sonuç ilişkilerini görmeye başlarlar ve farklı sonuçlar almak için davranışlarını bilinçli olarak değiştirirler.
Daha sonra kendilerini daha iyi kontrol etmeyi öğrenirler ki bu da öz disiplinin başlangıcı olur. Tutarlı ve anlamlı uygulanan disiplin çocuğun kendisini denetlemesini kolaylaştırır. Çocuklar seçim yapabildikçe bu becerileri iyice desteklenir.
Çocuklarımıza tatilde bu düşünceler eşliğinde daha farklı yaklaşıp çok yoğun olmayan ve onlara öğrenmenin ve yapmanın tadını yaşatacak, kendilerini tanıma fırsatı yaratacak aktiviteler sağlayalım.
İyi tatiller.

DİĞER YENİ YAZILAR