Yılanlı Sütun için ‘korozyon’ uyarısı
Sultanahmet’teki 2 bin 500 yıllık ‘Yılanlı Sütun’ yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Uzmanlar eserin acilen müzeye kaldırılıp yerine replikasının konulmasını öneriyor.
Ege Denizi’nin iki kıyısında kurulmuş olan ve çocuğu Helen kökenli Kent Devletleri ile Persler arasında yaşanan uzun savaşların ardından, Yunan Devletleri’nin kazanılan zaferin anısına yaptırdıkları eserlerden biri olan Yılanlı Sütun yüzyıllardır varlığını devam ettiriyor. İlk halinden bugüne birçok parçası eksilen eser, eski adıyla Hipodrom şimdiki adıyla Sultanahmet Meydanı’nda asırlardır ayakta duruyor. Ancak açık hava koşullarında varlığını sürdürmeye çalışan Yılanlı Sütun için bazı tehlikeler söz konusu.
‘Buradan taşınmalı’
Uzmanlar hava değişimi, nem, doğal afet gibi unsurlardan olumsuz yönde etkilenen eserin kapalı bir alanda sergilenmesi konusunda hem fikir. Daha önce Yılanlı Sütun’un bir müzede koruma altına alınması konusunda bir yüksek lisans tezi yazan İstanbul Arkeoloji Müzesi arkeologlarından Gülbahar Baran Çelik eserin 2 bin 500 yıldır dışarıda olduğunu bu nedenle birçok özelliğini kaybettiğini söylüyor ve bu durumun sebeplerini şöyle açıklıyor: “Maden eserler açık hava koşullarından çok fazla etkilenir. Çünkü sıcakta genleşip soğukta sıkışırlar ve kendilerini havanın sıcak veya soğuğuna adapte etmeye çalışırlar. Bu durum maden eserler üzerinde ‘korozyon’ dediğimiz hastalığın başlangıcına sebep olur. Bu eserler aynı zamanda nemin değişkenliğinden de etkilenir. Oysa maden eserlerin sabit sıcaklık ve nem oranına sahip ortamlarda muhafaza edilmesi gerekir. Eğer eser dışarıdaysa da bu koşulların sağlanması ve koşulların sürdürülebilir olması gerekir. Ancak Yılanlı Sütun için şu anda böyle bir ortam sağlanamadığından eserin kapalı alana taşınması daha doğru olacaktır.”