Bu faizle borçlanmak “akılcı” değil...

Haberin Devamı

Cümle başlığa sığmayacağı için açarak yeniden yazmak istiyorum; dünya genelinde 2003 sonrası ortaya çıkan yapıyı göz önüne alırsanız, bugün gazetelere verilen çarşaf çarşaf ilanlarda “ucuz” diye aktarılan 1,30-1,70 arasındaki YTL kredi faiz oranları “çok ama çok” yüksek...

“İddia yetmez önümüze delil koy” diyorsanız, bir soru sorayım:

Bir ülkede dolar kuru geriliyorsa, o ülkenin hazinesine veya o ülkenin halkına “kredi” başlığı altında para satarak, yerel para birimi üstünden alınan faiz; satıcı için daha kârlı olmaz mı? Örnekleyelim: Dolar 1.50 seviyesindeyken Türkiye’ye dolar soktunuz, bozup bono aldınız, bir yıllık faiz kazandınız, vade sonunda aldığınız faizli bakiye ile birlikte doları 1.27’den alıp ülkeyi terk ettiniz, dolar bazında kazancınız yani faiz oranınız YTL bazındakinden çok daha yüksek; sebep, aynı dönemde kur farkı da elde ettiniz. Bir örnek daha: Kur aynı seviyede kaldı, sadece faiz aldınız, anlamı: Türkiye’de aldığınız faiz net olarak dolar bazında oluştu. Son 1 yıldır dolar kurunun aynı seviyede olduğunu varsayarsak; bono alanlar dolar bazında ortalama yüzde 18 (bir yıl önce aldıklarında faiz daha da yüksekti) getiri sağladılar.

Peki faizler bu kadar yüksek iken ‘kredi satmaya’ çalışan bankalar gerçeğine nasıl bakmak gerekli? Bu fiyatlama ile konut, taşıt, ihtiyaç kredisi kullanmak mantıklı mı?

Bu noktada özellikle “yüksek faizli kredi kullanmayın” detayında neden bu kadar ısrar ettiğimi ve yabancı bankaların ‘neden’ bu oranlarla kredi vermek için ciddi çaba sarf ettiklerini, bankaları kızdırmak pahasına, açmak istiyorum.

Detaylandıralım:

1- Borç verenin ne kadar kazandığı sizin ne kadar kaybettiğinizle veya ödediğiniz kredinin ne kadar pahalı olduğu ile doğru orantılı. Dünya üzerinde en kârlı iş; yüksek faiz olan bir ülkeye para sok, parayı devlete veya halka sat. Kur düşük-yatay kalabiliyorsa hatta düşmeye devam ediyorsa, senden kârlısı olmaz...

2- Daha açık ifadesiyle; bu çıkarım bankaların (özellikle yabancı kaynaklı olanların) verdikleri yüzde 1.30-1.70 arasında, basit faizli kredilerde ne kadar büyük kâr ettiğini gösteriyor...

Bu noktada ’kredi verenin ne kadar kârlı’ olduğunu gösteren yapıyı da sizlere aktarmak için bir de grafik göstermek istiyorum...

Yukarıdaki grafik dolar-YTL ilişkisini gösteriyor. Türkiye’de banka satın alarak yerleşmiş bir kurumsunuz, yurtdışından dövizi getirip YTL’ye çeviriyorsunuz, Türk halkına yıllık yüzde 20 üzerinde bir bileşik faiz ile satıyorsunuz ve aynı anda paranızın geri tahsil ettiğiniz anda (aylık faizli geri ödemeler halinde) daha düşük kurdan dövizinizi yerine koyabiliyorsunuz. Bu yapı içinde bir soru daha ortaya çıkıyor: Bankalar dolar kurunun yükselmesine “engel” olmak ister mi?

Sonuç: Dünya üzerinde en ücra köşeye bile “para” yağdığı bir dönemde, daha net ifadesiyle; Pakistan’ın bile yüzde 6.5 ile borçlandığı bir dönemde, Türkiye yüzde 17’lerde bir faiz ile borçlanıyor. Bu yüksek çıta, bize para satanlara da yansıyor ve parayı TL’ye döndükleri an, alana “buna yakın ve üstünde maliyetler” oluşturacak şekilde bize kredi olarak vermek istiyorlar. Bu durum “nedeni” açıklanamaz ve kredi alan - faiz veren açısından “ciddi bir varlık” transferine yol açan sonuçlar doğuruyor. Sizlere tavsiyem, borçlanırken çok dikkatli olmanız ve aslında geçmişe göre “ucuz” algılasanız bile dünya standartlarının çok üstünde bir maliyete katlandığınızı bilmeniz...

*****

Dolarda zaman-maliyet

Dünkü “1 dolar, 1 YTL” yazımda “dolar alırken zaman-maliyet” kavramına dikkat çekmiş ve detayı bugüne bırakmıştım. Çok kısa özetlemek istiyorum: Bir okuyucum mesaj atmış, söyle diyor: “1 yıl önce X seviyesinden dolar aldım, şimdi aynı seviyede sattım, paramı kurtardım.” Bu mantık doğru değil. 1 yıl içinde 12 aylık faiz kaybetti. Daha net hesaplamak gerekirse; aldığı seviyede faiz daha yüksekti ama bugünü referans alalım, dolarını yüzde 18 farkla satamaz ise; aldığı dolardan 1 yıllık faiz kaybı kadar zarar etti anlamına geliyor. Geçmişte aldığınız dolarları veya alacaklarınızı bugünden itibaren “zaman-maliyet” kavramı ile sorgularsanız daha gerçekçi sonuçlar elde edebilirsiniz. Bu kavramı yukarıdaki grafik üzerinde de test edebilir ve doların dalgalandığı dönemleri dikkate alarak maliyet bölgelerinizi görebilirsiniz...

DİĞER YENİ YAZILAR