Gazete Vatan Logo

Yeteri kadar kriko varsa dünyayı taşırız

Hasankeyf’teki tarihi Zeynel Bey Türbesi ve Artuklu Hamamı’nın ardından Ilısu Barajı göl alanında kalan İmam Abdullah Zaviyesi’nin türbe bölümü ve minaresi Hasankeyf Yeni Kültürel Park Alanı’ndaki yeni yerine taşındı. Tarihi eserlerin Hasankeyf’teki yerlerinden 2 bin 950 metre uzaklıktaki yeni yerlerine nasıl taşındığını herkes tarafından merak edilmeye başladı.

Yeteri kadar kriko varsa dünyayı taşırız

Batman’ın tarihi Hasankeyf ilçesinde yapımı sürdürülen Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalacak eserlerin kurtarılma çalışmaları kapsamında, tarihi yapılar taşınıyor. İlki geçtiğimiz sene taşınan 550 yıllık Zeynel Bey Türbesi ile başlayan tarihi eserlerin taşınma işlemi kapsamında sekiz tarihi yapı yeni yerlerine taşınacak ve sular altında kalmaktan kurtarılacak. Bu hafta iki yapının taşıma işleminin gerçekleştiği Hasankeyf’te tonlarca ağırlığındaki eserleri yekpare halinde yeni yerlerine taşıyan Er-Bu inşaatın proje müdürü İnşaat Mühendisi Cenk Koparan mega yapıların nasıl taşındığını anlattı.

2002’de Dünya Bankası’nın açtığı Bosna Savaşı’nda yıkılan Mostar Köprüsü’nün yeniden inşaası ve restorasyonu ihalesine girdik, bu dünya çapında bir projeydi. Türkiye’den bir tek biz elemeleri aştık ve bu ihaleyi kazanmak bizim için milli bir mesele haline geldi. Osmanlı eseri olan bu işi kimseye bırakmamak için en düşük teklifi verdik ve köprünün yenilemesine başladık. İşi tamamlamak için şirket arabalarını sattık, işçilerin paralarını ödedik ama sonunda alnımızı akıyla Mostar köprüsünü bitirdik. Bu büyük bir gururdu hem şirketimiz hem de devletimiz için. Bu projeden sonra restorasyon ve yenileme çalışmalarında kendimizi kanıtlamıştık. Ardından Adana Taş Köprü, Meriç köprüsü, Edirne Kanuni köprüsü, Adapazarı Fuat Paşa köprüsü gibi ülkemizdeki tarihi köprülerin restorasyonunu yaptık. Şırnak’taki Kırmızı Medrese, Van’daki Akdamar Kilisesi ve Etiyopya’daki Necashi Külliyesi’ni restore ettik.

Haberin Devamı

DSİ’nin Hasankeyf’te Ilısu Barajı altında kalacak eserlerin taşıma ihalesini internette gördüğümde “bu işi biz de yaparız” dedim. Sonuçta tarihi yapı taşıma bir restarasyon tekniğidir. Tüm litaratürü taradım, konunun uzmanlarıyla konuştum, restorasyon tarihindeki yapı taşıma örneklerini inceledim ve bu işe girdik.

Tarihi yapılar taşınıyor

Koparan, tarihi yapıların taşınırken zarar görmemesi için uzun ve detaylı bir hazırlık süreci olduğunu belirtiyor, “Önce yapının kaidesini güçlendiriyoruz, Zeynel Bey Türbesi ve Artuklu Hamamı’nın ardından bu hafta taşıdığımız İmam Abdullah Zaviyesi’nin türbe bölümünün ön çalışmaları 11 ay sürdü. Yapının zarar görmemesi için önce kendi yerinde taşınabilir hale getiriyoruz ardından taşıma süreci başlıyor yeni yerine yerleştirince de güçlendirme son restorasyon işlemini yapıyoruz. İlk olarak taşınacak yapının etrafındaki kalıntılar sökülüyor, ana kaide içerisine yapının orijinaline yakın özel harçlarla dolgu enjekte ediyor çelik ve ahşap desteklerle yapıyı içten kafese alıyor ve taşıyıcı sistemi koruyoruz. Ardından yapıyı kaldırmak için temele kadar kazı yapıyoruz, bu 3-4 ay süren bir arkelojik kazı. Öyle ki İmam Abdullah Zaviyesi’nin türbe bölümünün zemininde kazı yaparken 285 adet mezar çıktı, bu mezarlar tarihter Hasankeyf’te yaşanan bir salgın hastalıkta ölenlerim mezarları. Küçücük bir alanda katman katman onlarca mezar, hepsi üst üste. Onların naklini yaptık ve temeli açığa çıkardık.”

Haberin Devamı

32 kriko 1.5 metre yüksekliğe kaldırdı

Cenk Koparan temel çalışmalarının taşıma işleminin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirtiyor ve tarihi yapıya yeni bir temel inşa ettiklerini anlatıyor, “Taşıma işleminin en önemli unsuru yeni temel yapmak, bu yeni temele tarihi binayı taşıyacak krikoların ayakları yerleştiriliyor ve 30 santim yükseliğindeki yeni zemin sağlamlaştırılmış oluyor. Yeni temel tamamlandıktan sonra yapı ile temel arasına plentmix malzemeden yapıyı tutacak platformu tutacak bir katman hazırlanıyor onun üstüne de yapıyı taşıyacak 80 ile 100 cm kalınlığında betonarme platform yapılıyor ve tarihi yapı bu platformun üstüne kaldırılıp oturtuluyor. imam Abdullah Zaviyesi’nin türbe bölümünü taşımak için 32 adet kriko kullandık, bu krikolar tarihi yapıyı 12’şer santimlik kademelerle 1.5 metre yüksekliğe kaldırdı. Altına da kendinden tahrikli modüler sistem (SPMT) dediğimiz 192 tekerlekli araç girdi ve taşımaya hazır hale geldi.”
Özel yol yapıldı rüzgarın hızı hesaplandı
Yüzlerce ton ağılığındaki yekpare tarihi yapıların taşınması için de özel bir yol inşa ettiklerini anlatan Koparan, üç kilometrelik yolun 800 ton ağırlık taşıyan bir araçın ağırlığını kaldırabilmesi ve taşınırken çökmemesi için yol mühendislerince tasarlandığını da söyledi. “Tarihi yapıyı krikolarla kaldırıp SPVT’ye yükledikten sonra taşıma işlemi için uygun genişlikte ve yüksek tonajları kaldıracak yol inşa etmek gerekiyor. Biz 15 metre genişliğinde, zemini güçlendirilmiş, asfaltı da tıpkı F1 pistleri gibi adeta “kaymak gibi düz” diye nitelendireceğimiz bir karayolu inşa ettik. Bu da Türkiye’de bir ilk oldu.
Taşıma işlemi saatte 1 kilometre hızla ilerledi, normalde araçlar 5 km hıza çıkabilir ama biz riski minimuma indirdik ve kablumbağa hızında türbeyi taşıdık. Meteorolojiden an be an bilgi aldık, rüzgarın şiddeti bu tip yapıların taşımasında önemli, meteoroloji bize “taşıyabilirsiniz rüzgar yok” dediği an start aldık.
Isıyı da kontrol ettirdik, gün içindeki ani sıcaklık artışları yapılarda gözle görülmese de bir genleşme yaratıyor, hareket halindeli bir yapıda bu milimetrik esnemeler hasara yolaçabilirdi, meteoroloji bize bu konuda da olur verince adeta uyuyan bir bebeği yatağından başka bir yatağa taşırcasına operasyonu gerçekleştirdik.
Hafta başında gerçekleştirdiğimiz bu işlemden sonra çarşamba günü de Abdullah Zaviyesi’ne ait 300 ton ağırlığında ve 13 metre yüksekliğindeki minareyi, 80 tekerlekli özel platformla, 2 bin 400 metrelik mesafeye 2 saat 19 dakikada ulaştırdık. Daha önce aralarındaki mesafe 300-600 metre olan 3 tarihi eseri yeni Arkeopark’ta birbirlerine 100’er metre mesafeye yerleştirildik.
Şimdi sırada diğer eserlerin taşınması var. Bu yıl sonuna kadar; Kızlar, Süleyman Han Koç ve El-Rızık Camileri ile Orta Kapı da taşınacak. 2019’un ilk yarısında kadar Hasankeyf’teki 8 tarihi yapıyı yeni yerlerine taşımış olacağız.” Koparan her yapının taşınabileceğini de söyleyerek şunları ekledi, “Biz baraj suları altında kalacak tarihi eserleri taşıyarak kültürümüze ve tarihimize önemli bir katkı yaptık. Yeterli kadar kriko olsun dünyadaki her yapı taşınabilir.”

Haberin Devamı