Yerli oto bir anda popüler oldu 100 kişiden 72’si ‘Alırım’ dedi

Yerli otomobil markası için henüz bir ‘babayiğit’ bulunamadı ancak proje şimdiden tüketicileri heyecanlandırdı. Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği’nin Aralık’ta Türkiye genelinde yaptığı anketten, Türk malı araca yoğun ilginin olduğu ortaya çıktı. Her 100 kişiden 80’i projeyi desteklerken, 72’si de ‘Satın alırım’ dedi. Temmuz’da ‘Yerli otoya binerim’ diyenlerin oranı sadece yüzde 18 düzeyindeydi.

Hükümetin yaklaşık 1 yıl önce ‘yerli otomobil’ için düğmeye basmasıyla başlayan rüzgara, tüketiciler de kayıtsız kalmadı. Yüzde 100 Türk malı araca vatandaş ilgisi beklentileri aştı. 900’den fazla otomotiv yetkili satıcısını temsil eden OYDER’in (Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği), 2011 yılının toplamına yönelik olarak Türkiye çapında 2 bini aşkın müşteriyle gerçekleştirdiği ‘Türkiye’nin Otomotiv Müşteri Profili’ araştırmasının sonuçlarından, ‘yerli otoya’ ilginin arttığı ortaya çıktı.

Aralık’ta yapılan ankete göre, Türkiye’nin yerli otomobil markası yaratma yaklaşımını destekleyen müşterilerin oranı 18 puan birden artarak, yüzde 80’e yükseldi. Projeyi yüzde 80’i aşkın bir oranda destekleyen müşterilerden yüzde 72’si de ‘Satın alırım’ yanıtını verdi. OYDER’in 14 Temmuz’da açıkladığı ilk ‘Türkiye’nin Otomotiv Müşteri Profili’ araştırmasında 100 kişiden 62’si yerli otomobile destek vermiş, yüzde 18’i ise “Aracı satın alırım” demişti.

Aralık’taki anketten sadece yüzde 8’lik bir bölüm Türk malı otoyu satın almayacağını beyan etti. Yüzde 76’lık kesim yerli markanın hemen yollara çıkmasını isterken, gönüllerinden geçen fiyat aralığını yüzde 47’lik oran ile 20-25 bin TL arası olarak belirlediler.

Yerli üretim yapan bir adım önde

Yerli otomobilin satışına talip olduklarını dile getiren OYDER Başkanı Şükrü Ilısal’ın ilginç tespiti de projeye olan ilgiyi gözler önüne seriyor. Ilısal, 1 milyon adetlik otomotiv pazarına koşan Türkiye’nin yerli otomobil üretmesinin şart olduğunu belirterek, “Türkiye’de satılan araçların yüzde 70’i ithal, yüzde 30’u yerli. Otomotivde dış ticaret dengesi 2011’de eksiye geçecek. Geçen yıl 300 milyon doların üzerinde fazla vermiştik, 2011’de 2.5 milyar dolar civarında açık vereceğiz. İthal ve yerli araç satış dengesinin yüzde 50-50 olması gerekiyor. Tüketicilerin ilgi göstereceği yerli oto projesi de bu dengeyi sağlayacak” dedi.

Tüketicilerin Türkiye’de üretim yapan markalara daha sıcak baktığını ifade eden Ilısal, şu örneği verdi:

“Markaların pazar paylarına bakarsanız Türkiye’de üretimi olan markaların dışında pek fazla değişiklik olmuyor. Ancak 3 markaya bakarsak pazar payları sürekli artıyor. Bu olay tamamen tüketici psikolojisi. Örneğin Transit Connect yerli diye gidip Mondeo alabiliyor. Tüketicinin algısı böyle oluşuyor. Bu, yerliye verilen önemi gösteriyor.”

Her 4 araçtan biri nakit alınıyor

‘Türkiye’nin Otomotiv Müşteri Profili’ araştırmasının sonuçlarında öncelikli olarak 2011’de yeni otomobil alımını genel olarak makro düzeyde tetikleyen en önemli iki unsur olarak sırasıyla fiyat/vergi oranlarının uygunluğu (yüzde 41) ve hemen ardından kredi olanaklarının sağladığı avantajlar (yüzde 25) geldi.

Bununla birlikte 1.6 litre ve altındaki silindir hacmine sahip motorlara sahip modellerin tercih oranının yüzde 90’a ulaştığına değinen Şükrü Ilısal, araç alımlarında yüzde 52 oranında nakit/banka kredisi kombinasyonunun ön plana çıktığını vurguladı.

Nakit alımların yüzde 26 oranla ikinci sırada yer aldığına dikkat çeken Ilısal, satın alınan otomobil ve hafif ticari araçlara yönelik en önemli karar verme kriterinin yine yüzde 21’in üzerinde oranla fiyat etiketinin uygunluğu olduğuna dikkat çekti.

Yüzde 15’lik yakıt tüketim değerinin ardından konfor ve tasarım özelliklerinin tüketici nezdinde bir tercihte bulunma açısından üçüncü ve dördüncü sırada yer alan kriterler olduğunu belirten Ilısal, ikinci el değerinin öneminin yüzde 10’lara yükselmesinin ön plana çıkan bir başka unsur olduğuna değindi.

Aralık ayı pazarı 125 bin adet olur

Şükrü Ilısal, Aralık’ın ilk 10 gününde satışların durgun geçtiğini, ancak daha sonra showroomların hareketlendiğini söyledi. Aralık başında 100 bin adetlik bir pazar öngörüsünde bulunduğunu belirten OYDER Başkanı, şunları söyledi: “Ancak şirketlerin ÖTV artışlarının tamamını veya yarısını karşılaması talebin artmasına neden oldu. Aralık’ta 125 bin adetlik pazar çıkar. 2011’de binek oto+hafif ticari araç satışları 845 bin adet, kamyon satışları 55 bin adet olarak gerçekleşir. Toplamda 900 bin adetlik pazar oluşur.”

Ilısal, 2012’de otomotiv pazarının yüzde 10 daralacağını, en iyi ihtimalle 2010 yılı seviyesini tutturacağını belirterek, “Böylece Türk otomotiv pazarı 750 bin adetlik bir derinlik kazanmış olacak” dedi.

Yeni Kia Rio ailesine sedan da katıldı

Türkiye’de ilk olarak Ekim ayında hatchback gövde tipiyle satışa sunulan yeni Kia Rio’nun beklenen sedan versiyonu yollara çıktı. Yeni Rio Sedan, 36 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla showroom’lardaki yerini aldı.

Ünlü tasarımcısı Peter Schreyer’in yeniden yarattığı 3’üncü nesil Kia Rio, 4.365 mm uzunluğa ve 1.720 mm genişliğe sahip. Otomobildeki 389 litrelik bagaj hacmi, arka koltukların yatırılmasıyla 923 litreye kadar çıkabiliyor. Yeni Kia Rio Sedan, 1.4 litre benzinli düz ve otomatik vites seçeneği ile satılıyor. 1.4 litre benzinli motor, 109 beygir güç ve 137 Nm tork üretiyor. 6 ileri düz vitesli araç, 0’dan 100 km/s’ye 11.5 saniyede ulaşıyor. Aracın maksimum hızı da 183 km/s.

Yeni Kia Rio Sedan modelinde standart olarak sunulan aktif ve pasif güvenlik teknolojileri arasında sürücü, yolcu, yan ve perde olmak üzere toplam 6 adet hava yastığı, EBD destekli ABS fren sistemi, ESP (Elektronik Stabilite Programı) ve HAC (Yokuş Kalkış Destek Sistemi), VSM (ESP’li Araç Denge Yönetim Sistemi), TCS (Patinaj Engelleme Sistemi), BAS (Fren Destek Sistemi), ESS (Acil Fren Sinyali) gibi özellikler mevcut. Konfor ve kullanım rahatlığı sunan özellikler arasında ise sürücüye eve kadar eşlik eden aydınlatma sistemi, elektrikli ısıtmalı, katlanabilir yan aynalar, 16 inç alaşım jantlar, otomatik klima, yol bilgisayarı, yağmur sensörü, direksiyondan kumandalı Bluetooth’lu radyo-CD-MP3 çalar, USB&AUX iPod girişleri, soğutmalı torpido, gündüz farları yer alıyor.

Dacia’nın ürün gamı zenginleşiyor

Dacia, lokomotif modeli Duster’ın ürün gamını genişletiyor. Duster 1.5 dCi 90 beygir 4x2 versiyonuna ek olarak, 1.5 dCi 110 beygir versiyonu satışa sunuldu. Aracın fiyatı 32 bin 900 TL’den başlıyor. Dacia’nın diğer bir modeli Sandero Stepway’de ise 70 beygir güç üreten 1.5 dCi motor yerini 1.5 dCi 85 beygir versiyonuna bırakmaya hazırlanıyor. Otomobil, motor koruma kızakları, tavan barları, kromajlı kaplamalar, egzoz çıkışı ve çok sayıda stiker çeşidi ile kişiselleştirilebiliyor. Sandero Stepway 27 bin 550 TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor.

Hyundai ‘en kaliteli marka’ seçildi

Almanya’nın seçkin yayın kuruluşlarından AutoBild, Hyundai’yi 2011’in en kaliteli markası seçti. İkinci defa arka arkaya aynı ödüle hak kazanan Hyundai’nin birinciliği, oylamaya katılan 8 bin 610 otomobil kullanıcısı ve TÜV kuruluşunun 7.5 milyon araçlık arıza kaydı raporları ile tescillendi. Hyundai Motor Avrupa Başkanı Allan Rushforth, “Kalite, Hyundai markasının sürdürdüğü faaliyetlerin merkezinde yer alıyor” açıklamasını yaptı.

Fiat’ın güzelleriyle 2012 takvimini kendin yap

Fiat, 9. Altın Örümcek Ödülleri’nde“Video Web Siteleri” kategorisinde birinciliğe lâyık görülen dijital takvim projesine bu yıl da start veriyor. Fiat Türkiye, www.2012fiattakvimi.com adresi üzerinden kullanıcılarına eğlenceli bir deneyim yaşatmayı amaçlıyor. Fiat’ın dijital 2012 takvimi kapsamında www.2012fiattakvimi.com sitesini ziyaret eden kullanıcılar tıpkı geçen yıl olduğu gibi, Fiat 500’den Fiat Bravo ve Fiat Linea’ya kadar farklı Fiat modellerinin yanında kendileri için poz veren mankenleri fotoğraflayarak, kişisel 2012 takvimlerini oluşturabiliyor. Bununla birlikte hazırlamış oldukları takvimi facebook ve twitter gibi sosyal ağlar üzerinden arkadaşlarıyla da paylaşma imkânı bulabiliyor. Geçen yıldan farklı olarak bu yıl takvimde yer alacak mankenleri Fiat’ın facebook sayfasındaki takipçileri seçti. Toplamda 25 bin 347 Fiat takipçisi, 20 manken arasından en çok beğendikleri adaylara oy verdi ve böylece www.2012fiattakvimi.com sitesinde poz veren 12 güzel belirlenmiş oldu.

Stop&Start’lu Peugeot 3008 ve 5008 Türkiye’de satışta

Peugeot, son nesil Stop&Start sistemine sahip 3008 ve 5008 e-HDi modellerini Türkiye’de satışa sundu. e-HDi teknolojisi ile sunulan son nesil Stop&Start sistemi şehir içinde yüzde 15’e varan yakıt tasarrufu sağlayarak kullanım maliyetlerini düşürüyor. Bu iki model 1.6 litre e-HDi 112 beygir motor seçeneği ile düşük yakıt tüketiminin yanı sıra daha düşük karbondioksit salımları gerçekleştiriyor.

Peugeot 3008 ve 5008’lerde kullanılan Stop&Start sistemi kırmızı ışıkta veya benzer bir nedenle otomobil durduğunda motoru otomatik olarak durduruyor. Tekrar hareket etmek istendiğinde ayak frenden çekildiğinde otomatik olarak çalışmasını sağlıyor. Bu sistem sayesinde 100 km’lik karma kullanımda Peugeot 3008 e-HDi 4.7 litre, Peugeot 5008 e-HDi 5.1 litre yakıt harcıyor.

Otomotivi 3 risk bekliyor 2012 yılı zorlu geçecek

Dünyanın en büyük sigorta şirketlerinden Euler Hermes, Türk otomotiv sektörünün 2012 yılı falına baktı. Euler Hermes Türkiye CEO’su Özlem Özüner, otomotiv Türkiye için çok stratejik bir sektör olduğunu ve ciddi gelecek vaad ettiğini söyledi. Özüner, Türkiye’nin 2011’de rekor otomotiv üretimine ulaşacağını ancak Avrupa Bölgesi’nde yaşanan sıkıntıların 2012’ye yansıyacağını belirtti.

Özüner, sektörle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Avrupa’da devam eden ekonomik sıkıntılar, Türkiye’de de pazarı olumsuz etkiliyor. Avrupa’da ekonominin kötüye gitmesi dışında pazarı olumsuz etkileyen nedenler arasında; Merkez Bankası’nın ekonomiyi soğutmak amacıyla kredileri daraltma yönünde aldığı önlemler, TL’nin euro ve dolar karşısında değer kaybı, hafif ticari araçlar üzerindeki ÖTV artışı başı çekiyor. Yurtiçi ekonomi politikalarının bir süre daha aynı yönde sürdürüleceği ve yurtdışı ekonomik konjonktürün devam edeceği varsayımı altında 2012’nin Türk otomotiv sektörü için zor olacağını tahmin ediyoruz.”