Yedi cihana yayılan ezgiler aynı sahnede!

Bundan yaklaşık iki yıl önce dört kadın sanatçı bir araya geldi. Mehtap Demir, Züleyha, Eda Karaytuğ ve İmran Salkan... Bugün Başbakanlık’ın organize ettiği özel Nevruz etkinliğinde Sinan Erdem Salonu’nda sahne alacaklar. Yarın da 14.00’te, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ücretsiz konserde Cemal Reşit Rey’de olacaklar.

Adınızı etnik müzik tutkunlarından, türkü severlerden sık sık duyar olduk son zamanlarda. 7 Cihan Kadınları projesi nasıl oluştu, bu dört sanatçı nasıl bir araya geldi?

Mehtap Demir: Dördümüz de yıllardır müziğe emek veren isimleriz. En gencimiz Zülayha ama o bile 27 yaşına tam üç albüm sığdırdı. Ben konservatuvarda öğretim üyesiyim. Eda Kültür Bakanlığı’nda görevli. İmran yıllardır Balkan müziğine emek veriyor. Kısacası hepimiz alanlarımızda kendimizi ispatlamış yorumcularız. Yedi Cihan Kadınları projesi ise Sakarya Belediyesi’nin Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde birlikte konser vermemizle birlikte ortaya çıktı. Sakarya’daki konserimiz seyirciden öylesine coşkulu bir tepki gördü ki, biz bu ekibi neden bir performans grubu haline getirmiyoruz dedik ve 2014 yılının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ndeki ilk konserimizle yola çıktık.

Bu gerçekten de çok iddialı bir grup ismi? Kendinize neden bu ismi seçtiniz?

Züleyha: Çünkü biz 7 cihana yayılan ezgileri seslendiriyoruz aynı sahnede. İmran Arnavut ve Balkan müzikleri ağırlıklı bir repertuara sahip. Eda Arap kökenli, Adana doğumlu bir yorumcu. Bu yüzden de Arapça ve Süryanice gibi

Orta Doğu dillerinde söylüyor. Ben Mezopotamya’da var olan lehçelerin müziklerini seslendiriyorum. Mehtap Hoca Ardahan kökenli bir Ahıska Türkü olduğu için o bölgenin yerel eserlerini yorumluyor. Bunların dışında da Gürcüce, Ermenice, İbranice, Lazca gibi dillerden eserler de seslendiriyoruz. Anlayacağınız bizi izlemeye gelenler, Osmanlı’da, Anadolu’da, Mezopotamya’da konuşulan dillerden eserler buluyor aynı sahnede. Bu sebepten üst başlığımız da Balkanlar’dan Anadolu’ya, Mezopotamya’dan Orta Doğu’ya...

Peki bu dört kadını sahnede buluşturan ortak nokta nedir?

Eda Karaytuğ: Anadolu’nun kültür zenginliği. Mehtap’ın deyişiyle, baktığınızda Türkiye bir mozaik değil, bir alaşımdır. Çünkü mozaikten bir parça aldığınızda büyük resim eksilir ancak alaşımda bu söz konusu değildir. Etle tırnak gibi iç içe geçmiş bir kültürü temsil ediyoruz biz bu toprakların insanları. Hepimiz farklı kültürel yapıda olsak da, sahnede bunu bir bütün olarak ortaya koyuyoruz. En önemli sermayemiz de samimiyet ve işimize verdiğimiz yoğun emek diyebiliriz.

Türkü sevenleri konserlerimize bekliyoruz

Bildiğim kadarıyla 22 Mart’ta Cemal Reşit Rey’deki konseriniz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı çatısı altında olacak...

Mehtap D.: Beşinci konserimizi Başbakanlık özel Nevruz etkinliğinde, altıncı konserimizi ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı kapsamında Pazar günü saat 14.00’te Cemal Reşit Rey’de vereceğiz.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde birbirinden değerli birçok etkinlik olduğu için biz de konseri bu pazar günü herkesin ailesi ile birlikte gelebileceği bir saatte yapalım dedik. Türküleri, Anadolu ezgilerini seven herkesi bekliyoruz. Yunus Emre Enstitüsü öncülüğündeki faaliyetlerimiz de devam edecek. İnşallah 10 konserlik bir Avrupa turnesi yapacağız önümüzdeki aylarda Yunus Emre Enstitüsü’yle.

Eda K.: Grubumuzun müzikal alt yapılarını hazırlayan birbirinden kıymetli müzik üstadları var. Onları da söylemeden geçmeyelim. Yedi Cihan Kadınları orkestrasının şefleri Selçuk Murat Kızılateş ve Göksel Baktagir. Genel Sanat Yönetmeni de Mehtap Demir. Her birimiz iyi bir sahne koymak adına can-ı gönülden çalışıyoruz.

Peki 7 Cihan Kadınları’nın birlikte bir albüm yapma düşüncesi var mı?

İmran Salkan: Yedi Cihan Kadınları Türkiye’nin kültür zenginliğini yansıtan bir grup ve biz de bunu elbette ilk fırsatta bir albümle taçlandırmak istiyoruz. Bizler canlı performans olarak kaliteli bir şeyler sunmaya çalışıyoruz dinleyicimize. Yedi Cihan Kadınları’nın en önemli özelliği sahnede iki saat boyunca birbirinden farklı coğrafyadan eserleri sahnede hep birlikte sunuyor olması.

Bu hafta sonu vereceğiniz konserleri konuştuk. Peki 7 Cihan Kadınları’nın bundan sonraki ajandasında neler var?

Züleyha: 8 Mayıs’ta Tarabya Oteli’nde gerçekleştirilecek olan G-20 zirvesinde sahneye çıkacağız. 20 ülkenin ticari ataşelerinin katıldığı bu etkinliğe Tarım Bakanlığı ev sahipliği yapıyor.

İnsani ve müzikal olarak da ahenkli bir ekibiz

Kadınlar birbirleriyle pek geçinemez diye bilinir. Peki dört kadından oluşan bir ekipte işler kolay yürüyor mu?

Mehtap D.: Neredeyse 24 saat birbirimizle iletişim halindeyiz, cep telefonları sağ olsun. Bunun ötesinde hepimiz alanlarımızda kendimizi ispatlamış isimleriz. Ve bir müzik grubu olmanın dışında çok iyi dostuz. Elbette kimi zaman fikir ayrılığına düştüğümüz durumlar oluyor.

Züleyha: Aslında hepimizin farklı farklı rolleri var. Mehtap Hoca ve Eda müthiş titizler. Ben ise yerimde duramayan hiperaktif bir yapıya sahibim ve müzik için saatlerce hiç durmadan çalışabilirim. Kıymetli üstadlardan, hocalarımdan, dostlarımdan çok şey öğreniyorum. Biz deneyimle enerjinin, ustalıkla coşkunun bir araya geldiği hem müzikal olarak, hem de insani olarak çok ahenkli bir ekibiz şükürler olsun.