27 milyon dolar balonu...

Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz’e ait Sevda Tepesi’ne yönelik tartışmaları ilgiyle izliyorum

Haberin Devamı

Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz’e ait Sevda Tepesi’ne yönelik tartışmaları ilgiyle izliyorum. Hükümet’in 1983 tarihli Boğaziçi İmar Yasası’nda değişiklik yaparak, deyim yerindeyse Kral’a “kıyak” yapmaya hazırlandığına ve 57 bin metre karelik Sevda Tepesi’nin imara açılacağına dair spekülasyonlar durmak bilmiyor.

Rahmetli Turgut Özal’ın iktidarı döneminde Arap sermayesini Türkiye’ye çekmek için bu arsa paketlenerek Abdullah’a satılmış. Sevda Tepesi’nde malikâne inşa etmesi arzulanmış. Böylece, Araplar İstanbul’u keşfedecek, paralar akacak. Biz de vatandaş olarak bundan faydalanacağız sanılmış...

Dün Milliyet Gazetesi’nin başarılı emlak editörü Tebernüş Kireççi’nin haberini okuyunca sarsıldım.

Meğer Sevda Tepesi, Kral’a 27 milyon dolara değil, sadece 1 milyon dolara satılmış.

“Türkiye, Kral’a haksızlık yaptı” diyen başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş olmak üzere pek çok kişinin en önde gelen argümanı şuydu: “Adam dünyanın parasını getirdi. Sevda Tepesi’nde imar izni verdik. Ardından da bu hakkı elinden aldık. Onu mağdur ettik.”

Ne büyük yalanmış meğer...

Dün Sevda Tepesi’ni Abdullah Bin Abdüllaziz’e satan Dirvana ailesinin ferdi Zeynep Dirvana ile konuştum. Kireççi’nin haberini doğrulayarak, “Bu araziyi 1984 yılında satılığa çıkardık. Çünkü imar izni alamıyorduk. Aile fertleri arasında bakıma muhtaç olanlar, ilaç parası bile bulamayanlar vardı. Devlet kanalıyla Kral’ın teklifi iletildi. O gün bu arazi için verilen tekliflerin en büyüğü oydu. Anlaştık ve İstanbul Belediyesi’nde satış işlemini gerçekleştirdik. Vergiler hariç (39 milyon TL), ailenin eline net 345 milyon TL geçti. Para da İnterbank kanalıyla ödendi. Dolar cinsinden 1 milyon dolara yakın bir paraydı. Yanılmıyorsam bizim elimize mirastan düşen pay olarak 50 bin dolara yakın para geçti. Hepsi bu.”

Zeynep Dirvana’nın verdiği bilgileri, satış sırasında İstanbul Belediye Başkanı olan Bedrettin Dalan da doğruladı.

Sevda Tepesi’ne yönelik bilgiler netleşince ortaya çıkan tablo devletin kendi vatandaşına nasıl pusu kurduğunu göstermiyor mu?

Abdullah’a, Türkiye’ye yatırım yapsın diye “Sana Boğaz’da satılık çok güzel bir arsa bulduk. İmar da vereceğim” diyorsun. Bu bilgiyi yıllarca Sevda Tepesi için imar izni almaya çalışan ve sonunda yılıp arazisini satmaya karar veren kişiden gizliyorsun. Üstüne üstlük devlet olarak Dirvana ailesine “arsayı satmayı” tavsiye ediyorsun. Tepe Abdullah Efendi’ye geçince, Boğaziçi’nde 5 bin metre karenin üzerindeki arsalara yüzde 6 ve 2 katlı bina yapma izni veren kanunu çıkarıyorsun. Sonra o kanun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal ediliyor. Yani “Allah’ın sopası yok” deyimini haklı çıkaracak bir süreç yaşanıyor...

Bir vatandaş olarak Kral’ın mağdur edildiğine yönelik argümanları artık kabul etmiyorum.

İktidara önerim, bu arazinin Kral’dan geri alınması ve park olarak İstanbul’a hediye edilmesi. Hem Kral para kazanır hem de bizim sinirlerimiz bozulmamış olur...

DİĞER YENİ YAZILAR