Pedagoglara danışmayı alışkanlık haline getirsek...

Oğlum iki aydır tırnaklarının kenarındaki etleri koparıp duruyor. Ne zaman ellediğini görsem ilk önce içimden kızıyor, sonra da sakin sakin oturup yaptığının yanlış olduğunu anlatıyorum. Bu anlatma halini doğru biliyordum, yine yanıldım. Konuştukça, kızdıkça aslında daha çok koparma isteği veriyormuşum oğluma.

Haberin Devamı

Tırnaklarının kenarı delik deşik. Ne zaman yanımızda yatırmaktan vazgeçtik. Günlerce oğlumla konuşup, kendi yatağında yatması için ikna ettik işte o zaman tırnaklarının kenarındaki etleri de koparmaya başladı.

Yatak olayına çabuk uyum sağladı aslında. Kendi yatağına yatmak için tek şartı vardı; Perdelerinin ışık geçirmeyecek şekilde kalın olmasını istiyordu. İkea’nın yolunu tuttuk önce. Kendisi seçti perdesini. Yaptırma süreci, dikilmesi derken bir haftayı da orada kaybettik. Perde asılınca o gece hiç itirazsız, masalını okuduktan hemen sonra uykuya daldı. Sabah kalktığında da her şey normaldi. Onu aynı sabah “Aferin benim oğluma” diye öpücüklere boğarken de. İlk, akşam okul servisinden karşılayıp, markete giderken fark ettim elleriyle oynadığını. Daha izlemeden, ne yaptığını çözmeden tepki verdim. Ve ilk yanlışı o noktada yaptım. Evet ilgili, şahane bir anne olduğumu düşünüyorum ama pedagog değilim.
Aslında normalin dışındaki herhangi bir durumda sevgili yazarımız pedagog Yıldız Çakar’a danışmam gerekirdi. Ama heyhat bu kadar iyi geçinen süper anne ben Yasemin, kendi başıma karar verme ve uygulama cesaretini gösterdim.
Artık çaresiz kaldığımı, sadece konuşmanın ve “zararlı çok zararlı” diye söylenmenin, oğlum için hiçbir anlam içermediğini kabul ettim sonunda.

Koşuyolu Bilfen’deki öğretmeni Aslı’ya defteri aracılığıyla bir not yazdım; Aslı durum bu. Ne yapabiliriz? Sen neler yapabilirsin?” diye.

Bu notu yazdığım gün okulun rehberlik danışmanı Irmak Hür döndü.
Beni hiç incitmeden “Yaptığınız yanlış” dedi kısaca. “Görmezden gelmeniz gerekirdi. Siz üsteledikçe, konuştukça daha çok yapacak. Kendi yatağına geçmesi onun için büyük bir travmaydı. Bunu başardı ama o daha küçük bir çocuk. Ve yaşadığı travmanın etkileri elbette ki olacak.”

İki ay önce danışmayı akıl etseydim okula, oğlum bunu alışkanlık haline getirmeyecekti. Hata yüzde yüz bendeydi. Şimdi bu durumun nasıl düzeleceğine gelince, onun sırrını da verdi Irmak Hanım; “Etini koparmaya çalıştığını gördüğünüz zaman, kafanızı çevirin ve sanki hiç görmemiş gibi onun eliyle yapmak zorunda kalacağı bir işe yönlendirin. Resim yapmak, su getirmek, oyuncaklarını toplamak gibi vs..”
İki gündür uyguluyorum bunu. Ve galiba şimdiden azaldı eliyle oynaması. Lütfen anneler her şeyi bilmiyorsunuz, keza ben de bilmiyorum. Kabul edelim ve pedagog yardımı almaktan kaçmayalım. Doğrusunu onlar biliyor, onlar çocuklarımızın hayatını daha güzel, daha huzurlu kılıyor...

En çok kimi seviyorum?
Sürekli pedagog çalıştıran ve sadece çocuklara değil, ebeveynlere de yol gösteren özel okulları...

DİĞER YENİ YAZILAR