Okulların bitmesi ile tatile giren bazı öğrencilerin sevinçleri yarıda kaldı. Bir yıl boyunca okul, öğretmen, ders arasına sıkışıp kalan birçok çocuğu şimdi de yaz okulları bekliyor. Modern kültürün anne-babaları için yaz okulları, giderek bir tür zorunluluk halini aldı. Her aile, kendine göre bazı gerekçelerle çocuğunu yaz okuluna gönderiyor.
Yaz okulları, günümüz anne-babalarının bir kısmı için “sorumluluk”, bir kısmı için “kaçış”, diğer bir kısmı için ise “fırsat” anlamına geliyor. Elbette ki, çocuğun yaz okuluna gönderilmesi bir zorunluluk değil, tercih. Yaz okuluna giden çocukların bu süreçten yarar elde etmeleri de bekleniyor. Ancak çocuğun yaz tatili tatil olmaktan çıkacaksa, bu kesinlikle önerilebilir bir şey değil.
Tatil süresince, çocuğun doğa ile iç içe olması, hayvanlarla ilgilenmesi, denizin ve suyun tadını çıkarması fırsatları sunulmalı. Yaz okulları tüm bu yaşantılara engel olmayacak şekilde sınırları iyi çizilmiş bir süreç olarak planlanırsa elbette yararlı olacaktır.
Sınırlı bir süreyi kapsamalı
Çocuğun anne-babası istediği için değil, kendisi de istediği için yaz okuluna gitmeli.
Yaz okulu sınırlı bir süreyi kapsamalı, tüm yaz tatilini değil. Dolayısıyla, yaz okulu dışında da kendine ait bir zaman olmalı ve çocuk bu zaman diliminde kendi istediklerini yapabilmeli
Çocuk yaz okuluna gönderiliyor diye, anne-baba abartılı beklentiler içine girmemeli. Sonuçta, yaz okullarını da klasik bir okul olarak algılamak çocuğun hayatını oldukça zorlamaktan başka bir işe yaramaz.
Bunlara dikkat edin!
Yaz okulları ile ilgili tercih yaparken dikkat edilmesi gereken birkaç nokta şöyle özetlenebilir:
- Yapılan etkinliklerin mantıksal ve akademik bir tutarlılığı olmalı. Bu da, asgari koşullarda şekillendirilmiş bir model ve programla mümkün. Bir başka ifadeyle, sadece etkinlik ve atölye çalışmaları yapmak iyi bir yaz okulu olmak değildir.
- Çocuklar, kısa sürede bir etkinlik bombardımanına tutulmamalı. Bu tür bir uygulama, çocuğun bir şeyler “öğrenmesi”nden daha çok, “meşgul edilmesi” anlamına gelir. Bir yaz okulunun amacı da bu olmamalı. Seçilen etkinlikler, çocuğun yaş düzeyine ve ilgi alanlarına uygun olmalıdır.
- Çocuğun ihtiyacına uygun bir yaz okulu tercih edilmeli. Buna bağlı olarak, akademik, sanat, spor, müzik vb. alanlarda çocuğun iyi tanınması önemlidir. Okulun sunduğu programla, çocuğun ihtiyacı arasındaki uyuma dikkat edilmeli.
- Yaz okulunda uygulanan program ve eğitimci kadrosunun kalitesi de değerlendirilmeli. Programın içerik olarak zengin olması, aynı zamanda bu programı uygulayacak eğitimcilerin de pedagojik yönden yeterli ve tecrübeli olmaları önemsenmeli.
- Yaz okulundaki uygulamalarda öğrenme ve eğlenme dengesi sağlanmış olmalıdır. Klasik okullarda öğrenme yükü eğlenme yükünden daha fazladır. Buna karşın, yaz okullarından bu konuda biraz daha dengeli olmaları beklenir. Öğrenirken eğlenmekten daha çok, eğlenirken öğrenmek esas olmalıdır.
Bizim çocukluğumuzda yaz okulları sokaklar, doğa, toprak ve ağaçlar; mahalle arkadaşlarımız da sınıf arkadaşlarımızdı. Günümüz çocuklarının bu imkanları azalmış görünüyor. Elbette ki modern dünya, bir yanıyla yeni imkanlar sunarken, diğer yanıyla bazı imkanları da kısıtlamaktadır. Yaz okullarından beklenen ise, çocukların dünyasına yeni imkanlar sunarak onları zenginleştirmeleridir.
Aileler çocuklarını neden yaz okuluna gönderiyor!
- Anne-baba çalışıyorsa, çocuk boşta kalmasın ve güvenli bir ortamda vakit geçirsin diye.
- Okulda öğrenilenlerin yaz döneminde unutulmaması için.
- Okul döneminde beklenen düzeyde başarılı olamayan çocukların eksiklerini tamamlaması amacıyla.
- Çocuğun arkadaşlarının gidiyor olması ve yaz okuluna göndermenin adeta bir prestij sorunu haline gelmesi nedeniyle, “sosyal etki”ye bağlı olarak.
