Gazete Vatan Logo

Yakalanan terörist her şeyi itiraf etti

Eylem için Türkiye’ye geçerken yakalanan Mısırlı ‘Ebu Zeyd’ isimli terörist, “CIA, aileleri rehin tutulan bazı kişilere farklı ülkelerde canlı bomba olma şartı getirdi” dedi.

Yakalanan terörist her şeyi itiraf etti

ABD'nin PKK/PYD ve DEAŞ'la yaptığı gizli ortaklıklar ortaya çıkmaya başladı. Suriye’de işgal ettiği yerleri PKK'ya devrederek misyonunu tamamlayan DEAŞ, ABD ve PYD'nin nezaretinde Rakka’dan çıktı.

PKK’ya alan açma amaçlı 2013 yılı ortalarından itibaren Suriye savaşına dahil edilen DEAŞ, 2014-2017 aralığında Suriye ve Irak’ta ülkenin 3’te 1’inde kontrol sağladı. ABD ve müttefikleri tarafından 2016 yılından itibaren tasfiye edilen örgüt, hakim olduğu bölgeleri PKK ve Peşmerge’ye terk ederek sahadan büyük oranda çekildi. Irak işgali sırasında ABD idaresindeki Ebu Gureyb Hapishanesi’nde temeli atılan DEAŞ’ın yüzde 70’ini yabancı teröristler oluşturuyor. Irak’ta Musul, Suriye’de ise Rakka merkezli yapılanan örgütün bitiş döneminde birçok terörist, sahadan ABD himayesinde taşındı. Rakka’dan taşınanlar arasındaki ‘Ebu Zeyd’ isimli Mısırlı bir terörist, Türkiye sınırında muhalifler tarafından yakalandı. Muhaliflerce sorgulanan sözde ‘şer-i imam’ Ebu Zeyd, “Rakka’dan nakiller eylülde başladı. Rakka’dan toplamda 2 binden fazla terörist ABD ve PKK tarafından kentten çıkarıldı. CIA, bazı isimleri ‘farklı ülkelerde canlı bomba olma şartı’ dahil değişik koşullar karşılığında bölgeden taşıdı” dedi. DEAŞ’lı Ebu Zeyd şunları söyledi:

Haberin Devamı

AİLELERİ REHİN DURUMDA

“İdlib’de TSK’ya karşı savaşmak için Rakka’dan Hama’ya çok sayıda militan taşındı. Ben de bu amaçla Hama’ya gönderildim. 3 bin 500 dolar karşılığında bir kaçakçının yardımıyla ve yalnızca geceleri yolculuk ederek Türkiye sınırına ulaştık. Irak ve Suriye’den çıkarılanların aileleri rehin tutuluyor. Birçoğu canlı bomba eyleminde kullanılmak üzere ABD ve PKK’nın elinde bulunuyor. Hatta Rakka’dan çıkarılanlardan bir kısmı Suriye’de ABD tarafından üs haline getirilen bir askeri havalimanında tutuluyor.”

ŞEBEKEYİ ABD YÖNETİYOR

ABD tarafından Hama’ya getirilen ve Türkiye’ye sızmaya çalışan DEAŞ’lı teröristin ifadelerinden hareketle bölgede operasyon yapan muhalifler, aynı amaçla sınıra gelen 8 kişiyi daha yakaladı. DEAŞ’lılar sorgularında, nakil sürecini PKK’nın değil ABD’nin yönettiğini ve örgüt içerisinde her ülkeden istihbarat elemanlarının üst düzey görevlerde istihdam edildiği söyledi. Rakka’da bir buçuk yıl ‘mali işler sorumlusu’ olarak çalıştığını itiraf eden Ebu Riyad adlı DEAŞ’lı, son 4 aylık dilimde birçok ülkeye ABD istihbaratı vasıtasıyla canlı bomba adayının taşındığı bilgisini verdi.

Haberin Devamı

İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ KONTROL EDİYOR

Rakka’da Ömer Şişhani ve bazı Çeçenlerle yakın ilişki kurduğunu söyleyen Ebu Riyad, bir dönem DEAŞ’ın Genelkurmay Başkanlığı makamı verilen Şişhani’nin Rusya için çalıştığını ileri sürdü. Şişhani’nin Gürcistan ordusunda eski bir subay olduğunu ve 1990’ların ortasından itibaren Rus gizli servisine çalıştığını kaydeden Ebu Riyad, “Rus istihbaratı onu 2012 yılında Afganistan’a gönderme kararı almıştı ancak Suriye savaşının başlamasıyla o, Suriye’de görevlendirmiş” dedi. Ebu Riyad ayrıca, “DEAŞ içerisinde tüm idari mekanizma istihbarat örgütleri tarafından yönlendiriliyor ve belirli bir makama geldikten sonra bu durumu herkes biliyor ancak ölüm korkusu nedeniyle susmak zorunda kalıyorlar” diye konuştu.

Haberin Devamı

Sınırdan kaçak geçiş

Rakka’dan tahliye edilen DEAŞ’lıların aileleri de insan kaçakçıları tarafından Türkiye’ye sokuluyor. Türkiye-Suriye sınırındaki ‘İmad’ isimli bir kaçakçı, “Son birkaç haftada Rakka’dan ayrılıp Türkiye’ye gitmek isteyen çok sayıda aile oldu. Yalnızca bu hafta ben kendim 20 aileyi geçirdim. Çoğu yabancıydı ama Suriyeliler de vardı” dedi. BBC’ye yaptığı açıklamada İmad, kişi başına 600 dolar, aile başına da 1500 dolar ücret aldığını söyledi. Türkiye’nin sınır kontrollerini sıklaştırmasıyla yasadışı geçişlerin zorlaştığını belirten kaçakçılar, “Bazı bölgelerde merdiven kullanıyorduk, bazı bölgelerde nehri geçiyor, bazı bölgelerde de dik dağları geçiyorduk. Çok sefil bir durum” dedi.

Kaynak: Yenişafak