Gazete Vatan Logo

Vatandaş ya TEM’de de 250 kilometre hız isterse?

Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan, “Vatandaştan gelen talepler doğrultusunda bölünmüş yollarda hız sınırı 90’dan 110 kilometre’ye çıkıldı” dedi

Bölünmüş yollardaki hız limitinin 90 km’den 110 km’ye çıkarılması tartışma yarattı. Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan NTV televizyonunda soruları yanıtladı. Hızın yolun geometrik şartlarıyla direkt olarak ilgili bir parametre olduğunu belirten Turhan şunları söyledi, “Bölünmüş yolların yaygınlaşmasından sonra şerit sayısının artması, bunun getirdiği kapasite yeterliliği, rahatlama ve vatandaştan gelen istek üzerine böyle bir talep değerlendirildi. Bölünmüş yollarda 110 km/s olarak güvenli bir şekilde seyahat edilebileceği kararı alındı. Bu kanunlaştı ve yönetmelikle dün itibariyle uygulamaya konuldu.” “Bölünmüş yolların fiziki ve geometrik şartları yeterli ve uygun” diyen Turhan sürücüleri de uyardı, “Bu bölünmüş yolun her kesiminde 110 km uygulanacak diye bir şey yok. Keskin virajlı, eğimli yerlerde hız levhalarına sürücüler uymak zorundalar. Bu levhalarla hızlarını azaltmaları gerekecek. Bölünmüş yollarda 110 km diye bir levha yazmamıza gerek yok. Sürücüler tarafından bilinmesi gerekiyor.”

Öte yandan Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Güleç, otomobillerin hız sınırlarının, şehirlerarası bölünmüş yollarda saatte 110 kilometreye çıkartılmasına tepki gösterdi. Güleç, bölünmüş yolların güvenli yolculuk imkanı sunduğunu ifade ederek, ‘’Sağladığı rahatlığa karşın bölünmüş yollardaki hız limitlerinin artırılmasını uygun bulmuyoruz. Hız, ülkemiz trafiğinde rahatlama sağlamayacak olmasının yanında trafik kazalarının azalmasına hizmet etmeyecektir. Çünkü Türkiye’de trafik kazalarındaki ölümlerin yaklaşık yüzde 50’si hızdan kaynaklanıyor’’ dedi. Çok şeritli yolların mühendislik alt yapısı, iç ve dış bükey eğimi ve yarı çaplarının, tek şeritli yollardaki gibi olduğunu anlatan Güleç, ‘’Böyle bir yapılanmada mühendislik hızı 90 kilometredir. Hızın artırılması durumunda intikal ve fren mesafesinin yetersizliği, yakın takibin tehlikesi de giderek artmaktadır. Hızdaki artış da, kaza riskinin artması demektir’’ diye konuştu.

Haberin Devamı