Gazete Vatan Logo

Vapur eylemcisi: Vatan için yaptım

Ordudan atılan Nihat Acar, çevresinde sorunlu bir kişi olarak tanınıyor

Çanakkale'den dün gece Lapseki- Gelibolu seferini yapan `Sultantepe' araba vapurunun mürettebatını kuru sıkı tabancayla rehin aldıktan sonra denizde yaklaşık 2 saat süren eylemiyle Türkiye'yi ayağa kaldıran Nihat Acar sorgusunda, olayı Hrant Dink'in cenazesinde atılan `Hepimiz Ermeniyiz' sloganına tepki olarak gerçekleştirdiğini söyledi. Uzman çavuşluktan 4 yıl önce nedeniyle atılan Nihat Acar'ın, bir süre önce boşandığı eşinden 1, nikahsız yaşadığı kadından da yaşları 10 ile 17 arasında değişen 3 kızı var. Gelibolu'da büfede işleten Acar'ın çevresinde sorunlu bir kişi olarak tanındığı ve bazı kişileri tehdit ettiği, bu nedenle birkaç kez polise şikayet edildiği ortaya çıktı.

Çanakkale İl Özel İdaresi'nin şirketi GESTAŞ A.Ş.'ye ait `Sultentepe' arabalı vapuru, dün gece saat 23.00'te Gelibolu'ya gitmek üzere Lapseki'den ayrıldıktan 20 dakika sonra, uzman çavuşluktan atılan 36 yaşındaki Nihat Acar, elindeki kuru sıkı tabancayla kaptan köşküne girdi. Kendisini `Vatansever Türk Fedaileri' örgütü üyesi olarak tanıtan Acar, geminin kontrolünü eline aldığını belirterek 50 yaşındaki kaptan Ali Can'dan isteklerini yerine getirmesini istedi. C- 4 patlayıcı yüklü aracının vapurda bulunduğunu söyleyen Nihat Acar, kaptan Ali Can ile yanındaki görevliler Harun Kayıkçı ve Ahmet Çalış'ı rehin aldı.

TELSİZLE MERKEZE BİLDİRDİ

`Sultantepe'nin güvertesine büyük boy Türk bayrağı çeken Nihat Acar, vapurun telsizinden, Çanakkale Boğazı Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi'yle bağlantı kurdu ve vapuru, `Vatansever Türk Fedaileri' adlı örgüt adına kaçırdığını anons etti. Acar, eylemini Gelibolu'da ulusal basın temsilcilerine yapacağı açıklamanın ardından sonlandıracağını da bildirdi.

Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi'ndeki telsiz operatörleri önce Sahil Güvenlik Komutanlığı'nı bilgilendirdi, emniyete ve araba vapurunun bağlı bulunduğu GESTAŞ A.Ş. şirketinin yetkililerine haber verdi. Gemide kaptan köşkü haricindeki ulaşabilinecek personel belirlendi, geminin silahlı kişi ya da kişilerce kontrol altında tutulabileceği belirtilerek, personele konuyla ilgili bilgi verilmesi, paniğe kapılmadan yolcuları da bilgilendirmelerinin sağlanması istendi.

MOTORLARI YAVAŞLATTI

Geminin kontrolünü eline alan Nihat Acar, personelden motorları yavaşlatmasını istedi ve `Sultantepe', yarım saatlik mesafedeki Gelibolu İskelesi'ne 45 dakika sonra ulaştı.

Bu arada polis Gelibolu İskelesi'nde yoğun güvenlik önlemi alırken, Nihat Acar, bir süre sonra 180 yolcunun gemiden ayrılmasına izin verdi. Rıhtıma inen yolcular polis tarafından kimlik kontrolünden geçirildi ve iskelede bekletildi. Çanakkale Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nin operasyon timi Terörden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Halil Çalık ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Tuncer İğneli ile birlikte Gelibolu'ya ulaştı.

KONUŞMASINI DUYURDUĞUNU SANDI

Operasyon hazırlığı yapılırken, `Sultantepe' araba vapurunun kaptanı Ali Can, silahlı Nihat Acar'a rıhtımda bekleyen basın mensuplarına, geminin kapalı devre hoparlör sisteminden basın açıklaması yapabileceğini söyledi.

Nihat Acar mikrofondan kısa bir açıklama yaptı. Ancak yaptığı açıklama, dışarıya ses veren hoparlörler kendisine farkettirilmeden kesildiği için sadece yolcu salonu ve kaptan köşkünde duyuldu. Sesini basın mensuplarına duyurduğunu ve amacına ulaştığını düşünen Nihat Acar, Türk bayrağı ile silahını elleriyle yukarı kaldırıp eylemine son vererek polise teslim oldu. Eylem sırasında patlayıcı madde yüklü otomobili olduğunu söyleyen Nihat Acar'ın aracının bulunmadığı belirlenirken, vapurda yapılan aramada da patlayıcıya rastlanmadı.

"EYLEMİ VATAN İÇİN YAPTIM"

Nihat Acar, polisler tarafından önce Gelibolu Emniyet Müdürlüğü'ne, oradan da Çanakkale Emniyet Müdürü Orhan Okur'un talimatıyla Çanakkale'ye götürüldü.

Elindeki tabancanın kurusıkı olduğu anlaşılan Nihat Acar sorgusunda "Eylemi vatan için yaptım. Ermeni gazeteci Hrant Dink'in cenaze töreninde atılan `Hepimiz Hrant Dink'iz, hepimiz Ermeniyiz' sloganları ve açılan pankartlar kanıma dokundu. Bunları protesto için eylem yaptım" dedi.

Tek başına hareket ettiğini, arkasında kimsenin bulunmadığını söyleyen Nihat Acar, "Eylem sırasında ciddiye alınmak için Vatansever Türk Fedaileri örgütü üyesi olduğumu söyledim. Böyle bir örgüt yok" diye konuştu.

ORDUDAN ATILMIŞ

Nihat Acar'ın sorgusunda, Antalya İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı olan Serik İlçe Jandarma Karakolu'nda uzman çavuş olarak görev yaparken 2002 yılında `emre iteatsizlik' ve `görevi kötüye kullanmak' suçları nedeniyle ordudan atıldığı ortaya çıktı.

Artvinli olan Nihat Acar'ın sabıka kaydına raslanmazken, nikahlı eşi Kiraz'dan 2002 yılında boşandığı ve bu evlilikten bir çocuğu olduğu kaydedildi. Acar'ın, resmi nikahlı evliliğinden başka yıllardır 35 yaşındaki Serpil Armut'la yaşadığı bu ilişkiden Merve (17), Kübra (14) ve Ceren Büşra (10) adında 3 çocuğu olduğu belirtildi.

Gelibolu'nun Yazıcızade Mahallesi Hacızeki Geçidi Çıkmaz Sokak'taki evinde yapılan aramada suç unsuruna rastlanmayan Nihat Acar'ın, evde bulunan pasaportuna el konuldu. Evde bulunan Nihat Acar'ın nikahsız yaşadığı Serpil Armut, "Nihat arkadaşlarıyla birlikte Lapseki'ye gezmeye gitmişti. Dönüşte onları orada bırakıp, vapura binmiş. Arkadaşları yanında olsa ona böyle bir eylem yaptırmazlardı" dedi.

POLİSE ŞİKAYET EDİLMİŞ

Ordudan atıldıktan sonra Serik'ten geldiği Gelibolu'da, Hamzakoy'da büfe işletmeciliği yapan Nihat Acar'ı, çevresindekiler sorunlu bir kişi olarak tanıyor. Nihat Acar'ın bazı kişileri `Annenize babanıza bakmıyorsunuz', `Bu senin için iyi olmaz' gibi sözlerle gibi sözlerle tehdit ettiği ve bu kişiler tarafından birkaç kez polise şikayet edildiği belirtildi.

Çanakkale Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alınan, herhangi bir örgütle bağlantısı olmadığı belirlenen Nihat Acar, buradaki işlemlerin tamamlanmasının ardından, denizde başlamasına rağmen karaya ayak bastığı nokta Gelibolu olduğu için suç yeri kabul edilen bu ilçeye getirildi. Acar'ın adliyedeki sorgusu sürüyor.

BAKAN AKSU: GÜVENLİK BİRİMLERİ KOORDİNELİ ÇALIŞTI

İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, incelemelerde bulunduğu Adapazarı'nda vapur eylemiyle ilgili soruları yanıtlarken, "Devletimizin tüm birimleri güzel koordinasyon içinde içerisinde çalıştılar" dedi.

Savcıların olayı incelediğini belirten Bakan Aksu, "Çanakkale Cumhuriyet başsavcımız olayı inceliyor. Yargıya intikal eden konu için yasa gereği görüş beyan edemem. Olay nedir, mahiyeti nedir, ne amaçla yapılmıştır, durumu nedir, ifadesini bilemem. Bunlar yargının işi. Akşamdan itibaren emniyet, jandarma, savcı geçen olayda da bunu belirttim, devletimizin tüm birimleri güzel koordinasyon içerisinde çalıştılar. Aynısını dün feribot olayında da gördük. Polisimiz, sahil güvenliğimiz, savcımız, Gelibolu Cumhuriyet savcısı, diğer güvenlik birimleri güzel bir koordinasyon içerisinde hemen kriz merkezi oluşturdu. Hep birlikte olay değerlendirildi. Hiçbir vatandaşımız zarar görmeden eylem sona erdirildi" dedi.


Ağabeyi : Güneydoğu'da psikolojisi bozuldu


VAPUR eylemcisi Nihat Acar'ın memleketi Artvin'de oturan ağabeyi Secat Acar, DHA muhabirinden olayı öğrenince, "Şaşkınlık içindeyim" dedi. Secat Acar, kardeşinin yıllarca Güneydoğu'da zor şartlar altında görev yaptığını ve psikolojisinin bozulduğunu söyledi.

Artvin'in merkeze bağlı Hamamlı Köyü'nrda oturan 46 yaşındaki Secat Acar, önce kardeşinin böyle bir olay gerçekleştirdiğine inanamadığını söyledi. ŞOke olduğunu söyleyen Secat Acar, "Şu anda olayla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Ona ya da eşine ve çocuklarına ulaşmaya çalışacağım, gerekirse Çanakkale'ye gideceğim" dedi.

Kardeşi Nihat ile sık sık telefonda konuştuklarını anlatan Secat Acar, "Neye dayanarak böle bir olay yaptı? Fikri neydi, görüşü neydi, düşüncesi neydi bilmiyorum. Böyle şeyleri yoktu. Herhangi bir siyasi bağlantısı da yoktu. Ama sanıyorum `Hepimiz Ermeniyiz' denilmesi ona dokunmuş olsa gerek ki böyle bir eylem yapmış. Kendisi asker kökenli. Güneydoğuda Uzman Çavuş olarak görev yaptı. Ordudan ayrıldı. Orada zor şartlar altında görev yaptı. Orada psikolojik etki de vardır. Moral bozukluğu ve buna benzer sebepler vardır. Belki bunların da etkisi olmuştur. Siyasi bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.

Haberin Devamı