Gazete Vatan Logo

Uzlaşma sağlanamadı!

Yeni anayasanın metninde uzun süreli tartışmalar

Partiler, yeni anayasanın başlangıç metninde uzlaşamadı.

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu bünyesindeki Yazım Komisyonu, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan başkanlığında toplandı. Tan’ın ayrılması üzerine toplantı, BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız başkanlığında sürdü.

Alınan bilgiye göre, Yazım Komisyonu’nda, yeni anayasanın ”başlangıç” metni üzerinde anlaşmaya varamadı. Her parti, kendi metnini önerirken, metinler üzerinde uzun süre tartışıldı.

Toplantıda, CHP’nin başlangıç metninde yer alan ”Çatalhöyük’ten bu
yana...”, ”direnme hakkı” ve ”egemen irademizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu
Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş uygarlık hedefi ile ebedi barış idealine
bağlılığımız” ifadeleri tartışma konusu oldu. Komisyon’un üyesi ve AK Parti
İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop’un ”en eski yerleşim yeri olarak
Göbeklitepe olunca ne yapacaksınız, Anayasayı değiştirecek misiniz?” sorusuna
CHP’li Atilla Kart, ”Çatalhöyük kavramının telif hakları anlamında kimsenin
mülkiyetinde olmadığını” belirterek, bilim adamlarının tespitine göre
Çatalhöyük’ün yerleşik kültür alanında en eski yerleşim birimi olduğunu
kaydetti.

BDP’li üyelerin ”çağdaş uygarlık hedefi ve ebedi barış idealinin Mustafa
Kemal Atatürk’e mal edilmemesi gerektiğini” söylemesi üzerine CHP’li üyeler Kart
ve Rıza Türmen, ”bu kavramların Atatürk ile kurucu irade ile anlam kazandığını”
vurguladı.

CHP’nin metinde geçen ”direnme hakkı” tartışma konusu oldu. MHP Konya
Milletvekili Faruk Bal, ”direnme hakkı”nın kaotik durum yaratabileceğini ifade
ederken, AK Parti’li Şentop ise ”Direnme hakkına kim buna karar verecek, nasıl
karar verecek?” diyerek darbelere zemin oluşturabileceği iddiasıyla eleştirdi.

Bunun üzerine CHP’li Kart, siyasi iktidarların yönetim kadrolarının
halkın temel hak ve özgürlüklüklerine zulmetmemesi gerektiğini belirterek, ”Bu
isyandan evvelki bir haktır. Siyasal kişi ve kurumları hukuka uymaya davet
niteliğinde bir uyarıdır. Direnme hakkı uluslararası hukuk müktesebatına
girmiştir. Direnme hakkı, halka zulmeden iktidarlara karşı söz konusu olabilir.
Bugünkü Esad rejimi halkına zulmediyor. Keşke o toplumda da bu bilinç olsaydı,
isyandan önce birilerine alet olmadan, El Kaide güdümüne girmeden direnme
hakkınını meşru zeminde kullanabilseydi. Direnme hakkı, toplumsal bilinçle
ilgilidir, aynı zamanda meşruiyetini yitirme eğilimi gösteren iktidarlara da bir
uyarıdır. Seçimle gelmek meşruiyetin kaybedilmeyeceğinin teminatı değildir.
Nitekim Hitler ve Mussolini de seçimle geldi” görüşünü savundu.

Öte yandan, CHP, MHP ve BDP, ”başlangıç metninin Anayasaya dahil
olması” gerektiğini savunurken, AK Parti, metnin Anayasaya dahil edilmesine
karşı çıktı.

”Başlangıç” önerileri

Partiler, yeni anayasanın ”başlangıç” kısmı için farklı önerilerde
bulundu.

AK Parti, ”Herkesin insan haysiyetinden kaynaklanan evrensel hak ve
hürriyetlere sahip olduğu inancıyla her türlü ayrımcılığı reddeden, kültürel
zenginliğimizin kaynağı olan etnik ve dini farlılıklarımıza saygı duyarak
müşterek tarihimiz ve değerlerimiz etrafında birlikte yaşama arzusuyla hareket
eden biz Türk Milleti; demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne dayanan bu
Anayasayı egemen irademizin ifadesi olarak kabul ve ilan ederiz” önerisini
getirdi.

Başlangıç kısmı için en uzun öneri ise CHP’den geldi. CHP’nin önerisi ise
şöyle oldu:

”Çatalhöyük’ten bu yana toprağı yoğurup, uygarlığı inşa eden, bin yıldır
dostlukla yaşayan; Balkanlardan, Kafkaslardan, Orta Asya’dan, Mezopotamya’dan
yollara düşen, Anadolu’da buluşan kadim uygarlıkların mirasçısı olan Türkiye
Cumhuriyeti Ahalisi; Çanakkale’de, Sakarya’da, Afyon’da, ’İstiklal Destanını’
dünyaya haykırmış, mazlum uluslara rehber olmuş; Mustafa Kemal Atatürk’ün
önderliğinde her türlü ayrımcılığı reddederek, farklılıkları ve kültürel
çoğulculuğu, ulusal bütünlük anlayışı içinde zenginliklerin kaynağı olarak kabul
eden eşitlik anlayışıyla ve ’Türk Ulusu’ adıyla; insan onuruna, insan haklarına,
hukukun üstünlüğüne, sosyal adalete, katılımcı ve çoğulcu demokrasi anlayışına
dayalı laik Cumhuriyetin kurum ve kurallarını düzenleyen; tarihi ve kültürel
mirasımızla çevre değerlerimizi koruma ve yaşatma amacı taşıyan bu Anayasayı
ortak iradesi ile oluşturmuş; köken, dil, cinsiyet, inanç ayrımı yapmaksızın,
bize yadigar olan, ’Türkiye’ adıyla andığımız bu güzel ülkeyi yurt edinmiş
nesiller olarak; ’Ay yıldızlı’ bayrak altında; egemen irademizin ve
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ’çağdaş uygarlık hedefi’ ile
’ebedi barış idealine’ bağlılığımızın ifadesi olarak; seçilmiş temsilcilerimizle
birlikte, bu Anayasayı kabul ediyor, ilerleyen bilimin ışığında, sürekli değişen
dünyanın gereklerine uygun olarak, yurttaşlar arasında dayanışma ve gönüllü
birlikteliğe dayalı bir anlayışla; gelecek kuşakların özgürlüğü, huzur, refah ve
mutluluğu için; bu Anayasa’ya sahip çıkacakları ve meşruiyetini yitirmiş herkese
karşı direnme hakkını kullanacakları inancı ile gelecek kuşaklara emanet ve tevdi
ediyoruz.”

MHP’nin ”başlangıç” için önerisi ise şöyle oldu:

”Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde yapılan Kurtuluş Savaşı ile
kurulan Türk Devleti’nin, ezelden beri hür yaşamış Türk Milleti’nin ve Aziz Türk
Vatanı’nın ebediyen varlığı, bağımsızlığı, bölünmez bütünlüğü ve egemenliğin
kayıtsız şartsız millete aidiyeti ilkeleri üzerinde inşa edilen bu Anayasa; Türk
vatandaşlarının insan şeref ve haysiyetine dayalı temel hak ve hürriyetlerini,
herkesin hukuk önünde eşitliğini ve hiç kimseye hiçbir sebeple ayrımcılık
yapılamayacağını hukuk devleti ve demokratik toplum düzeni gereklerine uygun
olarak teyit eder.

Bu anayasa özü ve sözü ile birlikte yorumlanır ve uygulanır.

Bu anayasa, inşa ettiği kültür ve medeniyet değerleri ile insanlığın
evrensel değerlerine katkıda bulunan Türk Milleti’nin gelecek nesillerine, milli
birlik ve kardeşlik duygusuyla ve sadakatle bağlı kalmak üzere emanet edilir.”

Bu bölüme, ”Biz Türkiye Halkı” olarak başlayan BDP ise, ”Bütün
bireylerin ve halkların, evrensel insan hak ve özgürlüklerine sahip olduğu
inancını taşıyoruz. Irk, dil, din, mezhep, cinsiyet, cinsel yönelim, etnik köken
ve benzeri hiçbir ayrım yapmaksızın herkesin eşit olduğunu kabul ediyoruz.
Türkiye’de yaşayan tüm farklı kimlikler, kültürler, diller ve inançlar bu
anayasanın güvencesi altındadır. Farklılıklarımızı, toplumsal bütünlüğümüzün
harcı olarak görüyoruz. Bütün eylemlerinde adaleti gözetmesini ve her durumda
insanların hak ve özgürlüklerini güvence altına almasını devletin temel görevi
sayıyoruz. Ebedi barış idealini taşıyan bireyler ve topluluklar olarak meşru
müdafaa halleri dışında savaşı ve başka halkların özgürlüğüne karşı güç
kullanmayı reddediyoruz.

İnsan onurunu, hukukun üstünlüğünü, özgürlüğü ve eşitliği esas alan,
doğanın dengesini koruyarak doğayla uyumlu bir birlikteliği gözeten ve herkesin
mutlu bir şekilde yaşamasını hedefleyen demokratik bir düzen kurmayı
hedefliyoruz. Bu anayasayı da bu değerlere bağlılığımızın ve birlikte yaşama
irademizin bir beratı olarak kabul ve teyit ediyoruz” şeklinde başlangıç kısmını
kaleme aldı.

Haberin Devamı