Unutulmaz aşk hikayesi
.
Müslüm filmiyle gündemden düşmeyen Müslüm Gürses, sesi, şarkıları ve hayatı ile birlikte Muhterem Nur ile yaşadıkları 30 yıllık büyük aşkları ile de halkın takdir ve beğenisini kazanmıştır. İşte o hikaye...
"Adana'da onun filmlerini hiç kaçırmazdım. Platonik olarak seviyordum. Onu görmek rüya gibi bir şeydi o zamanlar." - Müslüm Gürses
Müslüm Gürses, ünlü olmadan önce de o sıralar oyuncu olan Muhterem Nur'a ekranlardan aşıktı. Henüz tanışmasalar bile onu filmlerinden seviyor, takip ediyordu. Kendisi daha sıradan bir gençken, Muhterem Nur ünlü bir film yıldızıydı.
"Kendisini hiç tanımıyordum. 'Ben İnsan Değil miyim' diye bir şarkısı vardı, dinleyip dinleyip ağlıyordum ama sahibini bilmiyordum. Sadece güzel bir şarkı diye dinliyordum." - Muhterem Nur
Muhterem Nur da Müslüm Gürses ile tanışmadan önce şarkılarıyla ve sesiyle tanıştı. Onla tanışmasalarda şarkısı ve sesini dinleyip ağlayacak kadar etkilenmişti.
"Bir kadın tanıdım çok ağlıyordu." - Müslüm Gürses
Müslüm Gürses ve Muhterem Nur'un aralarındaki yaş farkı 21'di. Müslüm Gürses ve Muhterem Nur tanıştığında Muhterem Hanım 41 yaşındaydı ve kariyerinin en kötü dönemini yaşıyordu. Sinema oyuncusu olan Muhterem Nur çok fazla yeteneği olmamasına rağmen geçinebilmek için şarkıcılık ve dansözlüğe de adım atmıştı. Müslüm Gürses ise kariyerinin en canlı dönemindeydi. Gençti ve karşısında ciddi manada secde eden hayran kitlesi vardı.
"Her insana bel bağlamam ama Muhterem Hanım, bu dünyanın insanı değil." - Müslüm Gürses
Muhterem Nur'un kariyer hayatındaki düşüş onu istemediği işleri yapmaya itiyordu ve bu nedenle mutsuzdu. Ancak ikili arasındaki yaş ve statü farkı aşka engel değildi.
"Bu dünyada tek başına kalırsa kurtlar sofrasında yem olur. Onun benden sonra yalnız kalmasından korkuyorum." - Muhterem Nur
Aslında tanıştıkları zamanda sadece sıkıntılar yaşayan Muhterem Nur değildi. Müslüm Gürses, aşırı miktarda alkol kullanıyor ve agresifleşiyordu. Arabesk müziğin "Baba"sı olsa da bir Rock Star gibi yaşıyordu. Ancak bu dillere destan aşk ikisine de ilaç gibi geldi.
"Otele gidiyorduk bizi aynı odada bırakmıyorlardı, ayrı odalarda kalıyorduk. Halbuki gönül bir olduktan sonra, ne bu ya!" - Müslüm Gürses
Yaşadıkları aşk öyle büyüktüki evlilik, nikah, imza gibi şeyler umurlarında değildi. Sırf otellerde aynı odada kalmakta sıkıntı yaşadıkları için evlendiler. Dedikodulara son vermek için sade bir nikah yapıp evliliklerini ilan ettiler.
"Teslimiyetçi olmak kötü mü? Sevdiğine teslim oluyorsun sonunda. Bu alçaltıcı bir şey olmasa gerek." - Müslüm Gürses
"Hiçbir zaman 'Büyük sanatçı olduk, muhit değiştiriyoruz' demedik. İstesek, oralarda oturacak gücümüz vardı. Oturmadık. Özümüzden kopmadık."
- Muhterem Nur
İkisi de ünlü olmadan önceki hayatlarında büyük zorluklar çekmişti. Müslüm Güses de Muhterem Nur da annelerini çocuk yaşta kaybetmiş, yoksulluk içinde büyümüş insanlardı.
"Muhteşemdir. 30'uncu yılında evliliğimiz, dışarıda bana hep Muhterem Hanım diye hitap eder. Bir gün dedim ki "Müslüm, bari evdeyken 'Muhterem' de!" - Muhterem Nur
Kimseleri olmadığı için "Ne de olsa miras bırakacak kimsemiz yok" diyerek birikim kaygısı yapmadan ortalama bir hayat sürdüler. "Arabesk Müziğin Baba"sı olmasına rağmen Müslüm Gürses oldukça ucuz konserlere çıkıyordu. Yaşadıkları semti ve hayat tarzlarını hiç bir zaman değiştirmediler.
"Kuaför saçımı yaparken ona bağırırdı: "Güner biraz kenara çekil de Muhteremciğimin yüzünü göreyim!". Evde ben nereye oturursam o da karşıma otururdu." - Muhterem Nur
30 yılı aşkın süre boyunca ünlü olmalarına rağmen Müslüm Gürses ve Muhterem Nur'un ismi başka hiç kimseyle geçmedi.
"Ondan önce yaşamıyordum. Mutlu olmayı, huzuru anladım. Eğer bir gün gözlerim görmez, ayaklarım tutmaz, kollarım da yukarıya kalkıp ona yardım etmezse, o zaman Müslüm'ü yalnız bırakırım." - Muhterem Nur
Muhterem Nur bir dönem ağır hastalıklarla uğraştı. O sıralarda ölmesi halinde Müslüm Gürses'e mutlaka yeniden evleneceğine dair yeminler ettirdi. Onu o kadar çok önemsiyordu ki ne olursa olsun mutlu olmasını diliyor ve istiyordu. Ancak Müslüm Gürses daha önce vefat etti.
"Hiç ayrılmayı düşünmedik. Hiç kavga etmedik. 30 sene birbirimizden bir kere koptuk; o da Avustralya'ya gittiğinde. Onun dışında hep beraberdik. "
Muhterem Nur ile olan aşkı hayranları tarafından da çok fazla benimsenmişti. Onlara göre "Ancak Müslüm Baba'nın yaşayabileceği kadar büyük bir aşk ve bağlılık" oldu.
"İkimiz bir bütün olduk. Şimdi o bütünün yarısı gitti, ben kaldım. Benden hiç ayrılmadı. 2 gün bile bir yere bensiz gitmedi." Muhterem Nur hastalıklarla savaşırken de Müslüm Gürses biricik aşkının yanından hiç ayrılmadı ve tedavi süresince tüm imkanlarını onun uğruna seferber etti.
"Mezarı çift kişilik aldım. Ne güzel bir şey kemiklerimiz birlikte çürüyecek. Benim için 'Sevdiğine gitti' diyecekler." - Muhterem Nur
Muhterem Nur, Müslüm Baba'nın ölümünden sonra artık uzun mesafeli yolculuklara çıkmıyor. Bunun nedeni öldüğünde hemen Müslüm Gürses'in yanına gömülmek istiyor. Müslüm Gürses'in mezarından uzakta ölmek gibi bir korkusu oluşmuş.
"O çocuk gibidir. O benim her şeyim; annem, babam, ağabeyim, çocuğum her şeyim... Orada yatan sadece Müslüm değil; benim kalbim yatıyor orada." - Muhterem Nur