Ünlü naylon faturacıyı 'zaman aşımı' kurtardı

Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük hayali ihracatçısı Muhammet Ciğer, “kaçakçılık” suçlamasıyla yargılandığı davadan zaman aşımı sayesinde kurtuldu.

Muhammet Ciğer ve Orhan Aslıtürk’ün de aralarında bulunduğu onlarca sanık, yabancı uyruklu kişilerin Laleli piyasasından aldıkları malları sahte belgelerle ihraç ediliyormuş gibi gösterdikleri, 1 Ocak 1995 ile 31 Aralık 1998 yılları arasında işlemleri gerçekleştirmek için de mal ve hizmet üretmeyen paravan şirketler kurdukları iddiasıyla 25 Ocak 2001 tarihinde yargılanmaya başlandı. Bilirkişi raporunda Orhan Aslıtürk ve Muhammet Ciğer’in kurduğu ASCOR’un 1.7 milyar dolarlık hayali ihracat karşılığında devletten 256 milyon 83 bin dolarlık KDV iadesi aldığı belirlendi.

15 yıl hapis cezası aldı

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Haziran 2002’deki karar duruşmasında Ciğer, 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun’a aykırı hareket etmekten 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Gıyabi tutuklu sanıklar Orhan Aslıtürk, Mehmet Argun Kızılırmak ve Fethi Namlıoğlu’nun dosyaları da ayrıldı.

Yargıtay kararı bozdu

Ancak Yargıtay 7. Ceza Dairesi 1918 sayılı kanunun, hükümden sonra 19 Temmuz 2003’te yürürlüğe giren ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile kaldırıldığını, yeni kanunun da sanıklar lehine düzenlemeler içerdiğinden hükmün yeniden kurulmasını isteyerek kararı bozdu.

Kanun değişti

Muhammet Ciğer ve 14 sanık, yeniden yargılanmaya başlandı. Ancak bu kez de 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun, 21 Mart 2007’de yürürlüğe giren ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun’da olduğu gibi hapis cezası öngören 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile kaldırıldı. Yargıtay’ın kararı bozmasının ardından tekrar yargılanmaya başlayan Muhammet Ciğer, daha önce katıldığı duruşmada gazetecilerin ısrarlı sorularını “Ben sadece tişört dikiyorum” diyerek yanıtladı.

Ve Ciğer cezadan kurtuldu

Davanın son duruşması ise dün görüldü. Sanıkların lehine olan eski TCK’nin 102/4 maddesi ve 104/2 maddesi uyarınca suç tarihinden bugüne kadar 7.5 yıldan fazla bir süre geçtiğini belirten savcı, davanın zamanaşımı süresi dolduğundan ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etti. Sanıklar da savcının mütalaasına katıldıklarını söylediler. Mahkeme, zamanaşımı süresi dolduğundan davanın ortadan kaldırılmasına, yargılama aşamasında konulan yurtdışı yasaklarının da hüküm kesinleştikten sonra ortadan kaldırılmasına karar verdi.


‘Hortumcuu, ciğerciii’

Dava kapsamında 2 yıl cezaevindekalan Muhammet Ciğer, hapiste yazdığı günlüğünü “Ciğer’in Yüreği” adıyla kitap haline getirmişti. Ciğer, kitabında “Arkamdan ’Hortumcuuu, ciğerciii’ diye bağırıyorlar, hiç cevap vermiyorum” diye yazmıştı.


Hayali düzeni böyle kurdu

Eski Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ’ın kocası Orhan Aslıtürk’ün naylon fatura işlerindeki ortağı olarak bilinen Muhammet Ciğer, Aslıtürk’le birlikte 1994 yılında ASCOR adında şirket kurdu. Şirket daha sonra İstanbul Zincirlikuyu’da Barbaros Holding’i devreye soktu ve hayali ihracat işlemleri de bu şirket üzerinden yürüdü. Hayali ihracat için Merter ve Laleli’den yapılan bavul ticareti sistemini kullandı. Yurtdışına götürülecek mallar depolarda tespit ediliyor, kendi üretimleriymiş gibi belgelendiriliyordu. Hayali faturaları kesebilmek için organizasyon 90 civarında normal şirket gibi görünen ancak tek işi sahte ve naylon fatura kesmek olan şirket kuruldu. Mekanizma o kadar iyi işledi ki piyasanın da ilgisini çekti. İhracat kotası doldurmak isteyenler ASCOR’un kapısını çalıyordu.