Gazete Vatan Logo

UNESCO’nun tescillediği Karadeniz’in yaşlı starları

Artvin'in Borçka ilçesi Camili Köyü’nde kurulan Macahel Yaşlılar Çok Sesli Korosu, UNESCO tarafından "Yaşayan İnsan Hazinesi" olarak tescillendi. Koronun yaş ortalaması 68. Ekibin profesyonel anlamda müzik eğitimi yok.

UNESCO’nun tescillediği Karadeniz’in yaşlı starları

Doğası, havası ve balıyla ünlü Macahel’in zenginliğine bir yenisi daha eklendi. Yok olmaya yüz tutan geleneksel halk şarkılarını yaşatmaya çalışan 'Yaşlılar Çok Sesli Korosu', UNESCO’nun ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ilân edildi. Ekip, 2001 yılından bu yana farklı etkinliklerde boy gösteriyor.

Artvin'in Borçka ilçesi Camili Köyü’nde kurulan Macahel Yaşlılar Çok Sesli Korosu'nun yaş ortalaması 68. Ekibin profesyonel anlamda müzik eğitimi yok.

Koro şefi Hamdi Ertürk, halk müziği sanatçısı İberya Özkan ve yine Gürcüce şarkılar söyleyen Bayar Şahin tarafından 2001 yılında keşfedildiklerini dile getiriyor. Koro oluşturulmadan önce birkaç deneme yaptıklarını belirten Ertürk, repertuvarlarında Gürcistan'da yok olmaya yüz tutan geleneksel çok sesli halk şarkılarının bulunduğunu belirtiyor. Şarkıları dedelerinden, babalarından duyduklarını anlatan Ertürk, "Bu şarkılar artık Gürcistan'da bilinmiyor, unutulmuş yaklaşık 1500 yıllık geçmişe sahipler. Genellikle Gürcistan sınırına yakın dağlık yörelerde yaşayan Gürcü asıllı halk türküleridir bunlar. Günlük yaşayışları anlatıyor. Macahel şarkıları halkın bir araya geldiği hemen her ortamda söyleniyor. Köy imecelerinde, doğum, düğün, sünnet ve ölüm törenlerinde ve eğlencelerde söyleniyor. Özellikle de gelin alma ya da getirme esnasında yol boyunca bu şarkılar seslendiriliyor. Bizim şarkılarda bir kişi şarkının ana ezgisini söylemeye başlar, bir diğer kişi “bani” denilen ikinci bir ezgiyle ona eşlik eder. Ana ezgi şarkıya eşlik eden kişilerin banileriyle çok sesli bir hal alıyor. Anonim olan bu şarkıları biz erkekler çalgısız söyleriz. Şarkılarımızın dili de Gürcüce’dir" diyor.

Haberin Devamı

Artvin'in Gürcistan sınırındaki Macahel bölgesi Camili, Maral, Uğur, Kayalar, Düzenli ve Efeler köylerinden oluşuyor. Koronun üyeleri de bu köylerde yaşayan yaşlılar. Türkiye ve Gürcistan sınırı boyunca uzanmış Karçal dağlarının eteklerinde yer alan bu köyler doğa, iklim ve coğrafi şartlar nedeniyle yılın büyük bir bölümünü ulaşım, haberleşme ve başkaca modern imkanlardan uzak geçiriyorlar. Zorlu ve dışarıya kapalı bir yaşamı mecburi kılan şartlar yöre insanının sosyal uyumunu geliştirmiş, yardımlaşma, ortak üretim ve paylaşmayı sıradan rutinler haline getirmiş. Koro Şefi Hamdi Ertürk Macahel'i ve koronun çalışmalarını da şöyle anlatıyor, "Kışın altı ay Macahel'in dünya ile iletişimi kesilir, çok serttir buraların kışı. Bizler de bu sürede sürekli evlerde toplanır prova yapar şarkılarımızı türlülerimizi söyleriz. Çocuklarımıza zorla da olsa öğretiyoruz bu şarkıları. Bizler bu dünyadan göçünce, miras kalacak tüm bu şarkılar. Bu yüzden ölmesini istemiyoruz bu kültürün".

Haberin Devamı

BİZLER YAŞLANDIK AMA BU KÜLTÜRÜN UZUN YAŞAMASINI İSTİYORUZ

Hamdi Ertürk UNESCO'nun kararından da mutlu, "Bizim babadan atadan gelen bir geleneği dünya mirası olarak kabul etmeleri, bizleri de yaşayan insan hazinesi olarak görmeleri gurur verici. Ama asıl hazine bizler değil şarkılarımız kültürümüz. Biz bu kültürü şarkılarımızla yaşatmaya çalışıyoruz. Hepimiz artık yaşlandık, bizler ölünce ardımızdakilerin devam etmesi lazım. Tabii artık yaşam hızlandı, gençler istemiyor bu şarkıları öğrenmek. Zaten çoğu gidiyor topraklardan büyük şehirlere.."

Haberin Devamı

YAŞ ORTALAMASI 68

Macahel Korosu, Nevzat Ertürk (88), İsmail Ertürk (77), Hamdi Ertürk (69), Muhammet Balcı (69), Cemal Karadeniz (67), Şükrü Cesur (65), Muhittin Gökdemir (54) ve Medeni Altın’dan (53) oluşuyor. Yaş ortalamasının 68 olduğu koronun üyelerinin dinç olma sırlarını soruyoruz, Hamdi beyin cevabı net, "Macahel'in balı meşhurdur. O bizi kuvvetli yapıyor, enerjimizi bu yörenin balına borçluyuz. Bizler sık hastalanmayız, zaten hastalanan kısa sürede öbür dünyaya göçer. Bu sarp coğrafyanın insanı dirençlidir. Her şeyimiz doğal, stresimiz yok.. Bir de üstüne şarkı söylüyoruz, ruhumuzu besliyoruz. Daha çok konser verir çok ödül alırız" diyor.