İran’a oluk oluk giden altın, Suriyeli mültecinin

Haberin Devamı

Türkiye son 9 ayda 6.7 milyar dolarlık altın ithal ederken, 10.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. İhracatın

bir bölümü yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılmasıyla elde edilirken, bir bölümünün de kayıtdışı yollarla yurtdışından geldiği ortaya çıktı. Altınların kaynağının Suriyeli mülteciler olduğu belirtiliyor.

Türkiye’de son dönemde çok tartışılan altın ihracatı konusunda yeni ve çarpıcı bir açıklama daha geldi. Bankacıların verdiği bilgilere göre İran ve Birleşik Arap Emirliklerine giden altınların bir bölümü Suriye’den geliyor. Suriye’den Türkiye’ye sığınan mültecilerin yanlarında getirdikleri altınlar Hatay, Gaziantep ve Kilis’teki kuyumcular tarafından satın alınıyor. Toplanan hurda altınlar daha külçe

altına dönüştürülmek üzere İstanbul’a gönderiliyor. Burada uluslararası standartlara uygun külçelere dönüştürüldükten sonra yurtdışına ihraç ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yetkilileri

yurtdışına gönderilen altınların külçe olarak ihraç edildiğini doğrularken, altınların kaynağı konusunda herhangi bir açıklamada bulunmadı.

İthalat ihracatı karşılamıyor

Türkiye bu yılın ilk 9 ayında 6.7 milyar dolarlık altın ithal ederken, 10.7 milyar dolarlık altın ihracatına imza attı. Altın ithalatının ihracatı karşılamadığına dikkat çeken Bloomberght Editörü Kerim Karakaya “Türkiye’nin yılbaşından bu yana gerçekleştirdiği altın ithalatı 119 ton. Gerçekleştirilen ihracat ise 177 ton. Aradaki 57 tonluk farkın sadece yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılmasıyla izah edilmesi pek mümkün değil” dedi ve ekledi:

“Daha önce ithal edilen altınların bu dönemde ihracat için kullanıldığına dair açıklamalar da bu yılın ikinci çeyreğinden itibaren durumu izah etmekte yetersiz kalmaya başladı. Türkiye’nin altın üretiminde de ciddi bir artış yaşanmadığına göre ihracatın kaynağını izah etmek için geriye tek bir şık kalıyor; o da ülkeye bir şekilde kayıtdışı altın giriyor”

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Yönetim Kurulu Danışmanı Dr. İsmail Yanık, son dönemde Ortadoğu’da yaşanan politik gelişmelerin Türkiye’ye olan para ve mal akşını hızlandırdığına dikkat çekerek, “1789’da Fransız ihtilali patlak verdiğinde Fransız zenginleri külçeler dolusu altını İngiltere’ye taşıdı ve Londra bu tarihten itibaren çok önemli bir finans merkezi haline geldi. Bugün aynı durum Türkiye’de de yaşanıyor. Başta Suriye olmak üzere jeo-politik risklerin arttığı ülkelerden Türkiye’ye ciddi bir sermaye girişi yaşanıyor. Gelenler yanlarında yükte hafif paha da ağır altın da getiriyor. Bu konuda elimizde somut bilgiler de var” dedi.

Dr. Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Bir ülkede iç savaş yaşandığı zaman insanlar canlarını kurtarmak için en yakın ülkeye giderler. Giderken de yanlarında kıymetli ve kolay taşınabilir şeyleri götürürler. Bugün 1 milyon doları cebinize doldurmaya kalksanız sığdırmanız mümkün olmaz ama aynı miktarda altını ceplerinizde sınırın öteki tarafına rahatlıkla taşıyabilirsiniz”

Mülteci sayısı 107 bini aştı


Mart 2011’de başlayan iç savaş yüzünden 250 binden fazla Suriyeli komşu ülkelere sığındı. Mültecilerin en fazla tercih ettikleri ülkelerin başında ise Türkiye geliyor. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından açıklanan verilere göre son 1.5 yılda Türkiye’ye 152 bin 51 Suriyeli giriş yaptı. Bu kişilerden 107 bin 769’u ise Türkiye’de yaşamını sürdürüyor. Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Adıyaman’da kurulan 13 çadırkent ile Kilis’te kurulu konteyner kentte yaşayan Suriyelilere barınma, yiyecek, sağlık, güvenlik, sosyal aktivite, eğitim, ibadet, tercüman, haberleşme, bankacılık ve diğer hizmetler sağlanıyor. Kurulan kamplarda; okul, cami, ticaret, polis ve sağlık merkezi, basın brifing birimi, çocuk oyun alanları, televizyon izleme üniteleri, su deposu, arıtma merkezi, ve jeneratör gibi donatılar yer alıyor. Türkiye şu ana kadar Suriyeli mülteciler için 300 milyon dolardan fazla para harcadı.

DİĞER YENİ YAZILAR