Gazete Vatan Logo

TÜSİAD yeni başkanını seçti

Yeni başkan Ümit Boyner oldu...

Türkiye’nin sadece istihdam ve cari işlemler açığı yok demokrasi açığı da var

Ümİt Boyner TÜSİAD Başkanı olarak ilk konuşmasında çok vurucu mesajlar verdi: Herkesten her şeyden şüphe duyuyoruz. Konuşmuyoruz, bağırıyoruz. Dinlemiyoruz, dinleniyoruz. Hepimiz huzura hasretiz. Gergin bir toplum olarak yaşamaktan yorulduk. Hızlı koştuk, ruhlarımız geride kaldı. Sıkılmış yumrukları açıp el sıkışmazsak, el ele vermezsek ruhlarımız rahat etmeyecek. Türkiye’nin varlıklıları ve şanslıları, diğerlerini geride bırakıp ileriye koşamaz. Hızlı dünyada kimseyi bekleyemeyiz ama kimseyi geride bırakmadan el ele ilerleyebiliriz.

- Geçtiğimiz 10 yıl içinde Türkiye halen sürmekte olan köklü bir değişimden geçti. Ülkedeki iktidar yapısı hızla farklılaştı.

- Küresel Kriz sonrası dönem, rekabet yarışının tüm dünyada zorlu olacağı bir döneme işaret etmekte. Bu noktada enerji ve iletişim gibi alt yapı sektörlerinin kamu gelir kaynağı olarak algılanmaması, kayıtdışı ile etkili ve samimi mücadele ve inovasyon kapasitesini geliştirme konularına önem vereceğiz.

- Girişimciler olarak temel yatırım kararlarını alan bizleriz, üretim ve istihdam yaratan da. Yani büyüme, ekonomik faaliyet bizlerin, Türkiye’nin dört bir yanındaki tüm girişimcilerin oluşturduğu bir süreç; bir kararlar ve riskler silsilesinin sonucu. Bir iş dünyası örgütünün devletten talebi ancak işbirliğidir, siyasi istikrardır. O noktada büyüme ve refah bizim işimiz; krizden çıkış bizim sorumluluğumuzdur. Bu anlayışı toplumun tüm kesiml

Dalga geçilmesini kabul etmiyoruz

Türkiye bugün dünyanın 17. büyük ekonomisi haline geldi. AB’ye üye olma sürecinde çok anlamlı bir ekonomik engel görünmüyor önümüzde. 2007 yılında hükümet bizim de TÜSİAD olarak benimsediğimiz 2014 tam üyelik hedefini dillendirdi. Bugün bu tarihten pek bahseden kalmadı, AB üyelik hedefi ile ilgili olarak çıkan sesler çok cılız. AB mevzuatına teknik uyum 1-2 yıllık bir çalışma ile sonuçlandırılabilecekken, AB yöneliminin ve 2014 hedefinin neredeyse hayali ve dalga geçilir bir söyleme indirgenmesini kabul etmiyoruz.

- AB projesi ile demokratikleşme alanında geriye dönüşü mümkün olmayan organik bağlar kuruyoruz. Şimdiye kadar sivilleşme yolunda hayli yol katettik, etmeye devam ediyoruz. Kuvvetler ayrılığının, şeffaflaşmanın, hesap verme adabının, sosyal reformların, kişisel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesine odaklanmak zorundayız. Öyle görünüyor ki, bunların hepsi ancak AB üyelik süreciyle gerçekleşme şansı bulacak reformlar.

- Avrupalı liderler popülist ve iç politikalarına dönük amaçlarına Türkiye’yi alet ettikçe ve bunların sonucu AB süreci Türkiye’nin gündeminde gerilere düştükçe demokratikleşme evrimimizin yavaşladığını gözlemliyorum.

Dirlemiyor, dinleniyoruz

- Türkiye’nin sadece cari işlemler açığı, istihdam açığı yoktur; Türkiye’nin demokrasi açığı da vardır.

- Demokratik açılım bir bütündür, bir süreçtir. Aşamaları planlanmamış, stratejik bütünlüğe sahip olmayan ve sosyal paydaşlarla olgunlaştırılmamış bir yaklaşım toplumsal dalgalanma ve kutuplaşmayı daha da artırabilir, bedeli çok ağır hale gelebilecek düzeyde.

- Hani biz bir köprü idik? Medeniyetler ittifakı için örnek ülkeydik. Hoşgörünün, binlerce kültürün beşiği idik. Ne oldu bize? Bizi ne tutuyor? Niçin 1. Lig’e bir türlü çıkamıyoruz? Sorunlarımızı birlikte çözmek yerine taraflara bölünüyoruz. Herkesten, herşeyden şüphe duyuyoruz, konuşmuyoruz, bağırıyoruz, dinlemiyoruz, dinleniyoruz. Gerçeklerle yüzleşmek yerine komplo teorileri üretiyoruz. Ne oldu bize? Niçin farklılıklarımızı zenginlik değil, zaafiyet olarak görüyoruz?

- Hepimiz huzura hasretiz. Hepimiz gergin bir toplum olarak yaşamaktan yorulduk. Hepimiz daha müreffeh bir Türkiye istiyoruz. Gençlerimizin canını ve geleceğini daha güvende hissettiği, iş ve aş bulabildiği bir Türkiye istiyoruz. Korkularından, şüphelerinden sıyrılmış, kendine güvenen bir Türkiye özlüyoruz.

- Türkiye hep yine özel bir dönemden geçiyor, çünkü bir türlü değerlendiremediğimiz fırsatlar, aşamadığımız engeller, inatla çözmediğimiz sorunlarımız var. Meselelerimizi çözmeden hızla koşmaya çalışıyoruz.

- Beyaz adamla Kızılderili birlikte ata binerler dörtnala; derken Kızılderili bir anda durur. Beyaz adam şaşırır ve sorar, “Neden durduk, neyi bekliyoruz?” Kızılderili yanıt verir; “Çok hızlı gittik, ruhlarımız geride kaldı.” Çözemediğimiz sorunlar var; çok derinde, halının altına yıllarca süpürülmüş. El ele vermezsek, sıkılmış yumrukları açıp el sıkışmazsak çözemeyeceğiz. Ruhlarımız rahat etmeyecek.

Töre kurbanlarını unutubilir miyiz?

- TÜSİAD’a iki kez arka arkaya kadın başkan seçerken, ülkemizin bir bölgesinde töre cinayetlerine kurban giden kadınlarımızı unutabilir miyiz? 18-30 yaş arası gençlerin yüzde 30’a yakını işsizken gençleri unutabilir miyiz? Tüm toplumla daha çok paylaşım ve iletişim içinde bir TÜSİAD hayal ediyorum.

- Türkiye’nin varlıklıları ve şanslıları diğerlerini geride bırakıp ileriye koşamaz. Bugünkü hızlı dünyada durup bekleyemeyiz ama kimseyi geride bırakmadan, elele ilerleyebiliriz. Birbirimizi dinlemeyi, anlamayı ve olduğu gibi kabul etmeyi başardığımız gün, biz bu coğrafyanın zenginliğini, içimizdeki ve tarihimizdeki sosyal, kültürel ve etnik zenginliği hak edeceğiz ve nihayet yine özel dönemden geçen değil, özel bir ülke olacağız.

- Halen demokrasimizi topal kılan pek çok eksiğin varlığından da rahatsızlık duyuyoruz. 12 Eylül rejiminin kurulmasından neredeyse 30 yıl sonra, hâlâ o dönemin darbe anayasası ile yönetilmeyi içimize sindiremiyoruz. Temsil adaleti kavramıyla alay edercesine, bu yüzde 10’luk seçim barajı hemen kaldırılsın istiyoruz.

- Partilerimizi oligarşik yapılara döndüren, onların toplumsal kesimlerle organik bağ kurmalarını önleyen, siyasi partiler yasasından ve seçim kanunundan ve bir türlü bunları türlü hesaplarla değiştiremeyen zihniyetten şikayetçiyiz. Daha çok demokrasi isterken temsil sistemimizdeki bu aksaklıklara eğilinmemesini anlamakta gerçekten güçlük çekiyoruz.

‘ÜMİT’E POLEMİĞE GİRMEMESİNİ TAVSİYE EDECEĞİM’

Arzuhan Doğan Yalçındağ, yeni Başkan Ümit Boyner’e polemiğe girmemesi tavsiyesinde bulunacağını söyledi. Yalçındağ, şöyle devam etti: “Polemiğe girmemesini tavsiye edeceğim. Ama ben de çok dikkatli davranmama rağmen, bazen kaçınılmaz oluyor. Özel hayatıyla başkanlık sürecini dengelemek çok zor olacaktır. Eşler daha fedakar, ama çocuklar nezdinde biraz sıkıntı çekiliyor. Ümit’in de bunlara dikkat etmesini söyleyeceğim. Çok iyi hazırlanmak ve çalışmak gerekiyor. Ümit, çok çalışkan bir arkadaşım ondan hiç şüphem yok, yetenekli. İyi olacaktır diye düşünüyorum.” Yalçındağ, “Bundan sonra siz ne yapacaksınız?” sorusuna ise “Yeni bir yapılanmaya gittik. Pek dinlenemeyeceğim gibi görünüyor. Yoksa, farklı hayallerim vardı. Herhalde birkaç hafta tatil yaparım diye düşünüyordum. Şimdi de inşallah 1 hafta tatil yapacağız çocuklarla ama sonra yine yoğun bir dönem bekliyor bizi. Tamamen işime ve aileme konsantre olacağım.”

Kızlar ve oğullar üye oldu kadın üye sayısı 67’ye çıktı

- TÜSİAD’In 14. Başkanı 198 oyla Ümit Boyner oldu. 200 üyenin oy kullandığı seçim maratonundan Başkan olarak çıkan Ümit Boyner, heyecanlı olduğunu, TÜSİAD’ın yeni Şubat ayında 2010-2011 programını açıklayacağını bildirdi.

- TÜSİAD’ın 31 Aralık 2009 itibarıyla 574 üyesi bulunuyor. Bu üyelerden 67’sini kadın üyeler oluşturuyor. Bu da TÜSİAD üyelerinin yaklaşık yüzde 11’ine tekabül ediyor.

- 2009 yılında TÜSİAD’a 49 üye katıldı. Yeni üyeler arasında Sani Şener, Saffet Ulusoy, Begüm Doğan Faralyalı, Çetin Nuhoğlu, Halit Narin’in kızı Oya Narin, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir’in kızı Ebru Özdemir, Kemal Cıngıllıoğlu, Ömer Sabancı’nın oğlu Hacı Sabancı yeni üyeler arasında yer aldı.

- Divan Başkanı Sedat Aloğlu TÜSİAD’ın 40 yıl içerisinde hiçbir rahat başkanlık dönemi olmadığını belirterek, “Zaten rahat bir dönemi olsaydı belki ben de aday olabilirdim” diye konuştu. Aloğlu, Yalçındağ’ı “Annelerin de TÜSİAD için fedakarlık yapabildiğini gösterdiniz ve yeni annelerin önünü açtınız” dedi.

- Dilekler bölümünde söz alan TÜSİAD kurucularından İbrahim Bodur, “Değneklere dayana dayana geldim. Sizi şöyle dünya gözüyle, iftiharla bir kez daha görebileyim dedim” diyerek sözlerine başlayınca alkışlandı.

- Bu arada oy kullanılırken eski yönetim kurulu üyelerinden Bülent Akgerman’ın eline çay döküldü. Akgerman’ın sesi bir anda salonda derin sessizlik yarattı. Bu arada TÜSİAD’ın 2009 Çalışma Raporu, geri dönüştürülebilir kağıttan basıldı.

Hanımlar bu işi iyi götürüyor TÜSİAD yerine TÜSİHAD diyelim

Kale Grubu Onursal Başkanı ve TÜSİAD’ın kurucularından İbrahim Bodur, “hanımlar başkanlığı” döneminin TÜSİAD için hayırlı olmasını dileyerek, “Ben şimdi derim ki; hanımlar bu işi götürüyor. Madem öyleyse Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği, TÜSİAD yerine TÜSİHAD diyelim, ismini değiştirelim” dedi.

Bodur, Feyyaz Berker’in 9 yıl TÜSİAD başkanlığını yürüttüğünü anımsatarak, Berker’in hanım üye alınmasını istediğini anlattı. Bodur, Güler Sabancı’yı TÜSİAD’a üye aldıklarını, onu başkan yapmak istediklerini, ancak Sakıp Sabancı’nın holdingin başına geçeceği gerekçesiyle ona izin vermediğini de belirtti. Feyyaz Berker’in fikrinin TÜSİAD’ın üyelerinin yüzde 20-25’inin kadın üyelerden olması yönünde olduğunu aktaran Bodur, Yalçındağ’ın dünyanın çalkalandığı bir dönemde, başkanlığı başarıyla yaptığını ve Berker’in kadın üye ısrarında haklı olduğunun görüldüğünü belirtti. İbrahim Bodur, şimdi de hemen hemen ittifakla Ümit Boyner’in TÜSİAD 2. hanım başkanı olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi de hanımlar başkanlığı dönemi açıldı TÜSİAD’ta. Kızlarımız, hanımlarımız bu işi götürüyorlar. Bu bir nöbet değişimidir, bayrak devridir. Şimdi Ümit Boyner de bu bayrağı aynı göklerde yükseltecektir. O zaman demiştik ki Türkiye Sanayicileri ve İşadamları Derneği, kısacası TÜSİAD. Şimdi derim ki; hanımlar bu işi götürüyor. Öyleyse Türkiye Sanayici, İşadamları ve Hanımları Derneği, TÜSİHAD diyelim. 40 yıldan sonra TÜSİHAD olsun.”

TÜSİAD BAŞKAN KAZANDI BEN KARIMI 2 YIL GÖREMEM

TÜSİAD’ın eski başkanlarından Cem Boyner, genel kurul boyunca eşi Ümit Boyner’in başkan olması nedeniyle ilgili tebrikleri kabul etti. Boyner, 2 yıl TÜSİAD’a yoğunlaşacak eşiyle ilgili “Geçmiş olsun” dileklerine ise “Evet, TÜSİAD başkan kazandı, ben eşimi 2 yıl unutacağım” diye konuştu.

‘Allah yardımcısı olsun’

Başkanlığı Ümit Boyner’e devreden Arzuhan Doğan Yalçındağ, oy pusulasını sandığa attıktan sonra, “Yeni yönetimin Allah yardımcısı olsun” dedi.

Yalçındağ çalışmalarından dolayı, Boyner ise yeni görevinden dolayı üyeler tarafından tebrik edildi.

TÜSİAD’IN YENİ YÖNETİM KURULU

Nazlı Ümit Boyner Yönetim Kurulu Başkanı

Haluk Dinçer Başkan Yardımcısı/Parlamento İşleri Komisyonu Başkanı

Tayfun Bayazıt Başkan Yardımcısı/Ekonomik ve Mali İşler Komisyonu Başkanı

Cansen Başaran Symes Sayman Üye/Şirket İşleri Komisyonu Başkanı

Lucien Arkas Üye/Yurtdışı İletişim Komisyonu Başkanı

Mehmet Ali Aydınlar Üye/Sosyal İşler Komisyonu Başkanı

Erman Ilıcak Üye/Bilgi Toplumu ve Yeni Teknolojiler Komisyonu Başkanı

Ali Kibar Üye/Sanayi, Hizmetler ve Tarım Komisyonu Başkanı

Volkan Vural Üye/Dışişleri ve AB Uyum Komisyonu Başkanı

Muharrem Yılmaz Üye/Meslek Örgütleri ile İlişkiler ve Bölgesel Gelişme Komisyonu Başkanı

Haberin Devamı