Gazete Vatan Logo

Türkiye zor yatışır

Boyner, İsrail'in ne yapması gerektiğini açıkladı

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüşen TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Gazze’deki durumun Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri zehirlediğini söyledi. “İsrail özür dilemeden Türk kamuoyundaki kızgınlığı yatıştırmak çok zor olacak” diyen Boyner, Clinton’a İsrail’le ilgili soruşturmanın uluslararası normlara uygun, hukuki bütünlüğü yüksek ve tarafsızlığı konusunda şüphe yaratmayacak şekilde sürmesi gereğini ilettiklerini kaydetti



Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, İsrail’in Gazze’ye giden gemilere saldırmasını sadece “meşru güvenlik kaygıları” üzerinden anlamanın zor olduğunu, olayın Gazze’deki “insanlık dışı” ablukanın sürdürülemeyeceğini gösterdiğini söyledi. Boyner, Gazze’deki durumun Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri “zehirlediğini”, Türk kamuoyununun bu konuya çok hassas baktığını açıkladı. Boyner, saldırının sorumluları hakkında uluslararası yasaların uygulanması ve soruşturmanın uluslararası boyutta yürütülmesi gerektiğini, İsrail’in tek taraflı soruşturma komisyonunu ise “sorunlu” bulduklarını vurguladı. Ümit Boyner, “İsrail özür dilemeden Türk kamuoyundaki kızgınlığı yatıştırmak çok zor olacak” dedi. Tüm bu eleştirilerin Türkiye ile İsrail ilişkilerinde tam bir kesintiye yol açmaması gerektiğini belirten Boyner, aktif diplomasinin söyleminin, iç politika ürünü olmaması ve popülist hale gelmemesi gerektiğini kaydetti.

Washington temasları kapsamında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile 40 dakika görüşen Boyner, görüşmeden sonra Türk gazetecilerle biraraya geldi ve görüşmenin içeriği ile Washington izlenimlerini paylaştı. Clinton ile görüşmesinde İsrail ile Türkiye arasında geçen filo krizinin ve İran konusunun konuşulduğunu söyleyen Ümit Boyner, “Bu iki konunun Washington’da birbiriyle içiçe girmiş olduğuna şahit oldum“ dedi.

Boyner, İsrail’in Gazze yardım gemilerine saldırısı ve can kayıplarının Türk kamuoyunda yarattığı rahatsızlığı ve soruşturmanın uluslararası normlara daha uygun, hukuki bütünlüğü yüksek ve tarafsızlığı konusunda şüphe yaratmayacak şekilde devam etmesi gereğini ve bu konuda bir sivil toplum örgütü olarak kendilerinin de ısrarcı olduklarını Clinton’a ilettiklerini kaydetti. İran konusunda diplomatik kanalların açık olmasının Türkiye’nin önceliklerinden biri olduğunu ifade eden Boyner, Ortadoğu’da nükleer silahlara Türkiye’nin de karşı olduğunu, ancak ABD ile metotların farklı olduğunu söyledi. Boyner, diplomatik yolların tıkanmaması açısından yapılması gerekenlerin bulunduğunu, o konuda Türkiye’nin de rol oynaması gerektiği konusunda Clinton’a görüşlerini ilettiklerini belirtti. Bir soru üzerine, Türkiye’nin ”eksen değiştirip değiştirmediği “ tartışmasının Washington’da çok tartışıldığına işaret eden Boyner, ” Bunu Clinton ile konuştuğumuzu söyleyemem ama genelde Türkiye’nin uzun vadede stratejik çıkarlarının ne olduğunu net ortaya koyması, onların da bunu belki daha iyi anlaması gerekiyor“ diye konuştu.

Eksen kayması yok

Ümit Boyner, Türkiye’nin eksen kayması tartışmalarına katılmadıklarını da söyledi. Türk dış politikasının aslında 2002 yılından önce bile bölgede ekonomik işbirliği, diyalog ve barış yoluyla istikrarın yaratılması çabaları üzerinde durduğunu dile getiren Boyner, Türkiye’nin doğudaki komşularıyla yakınlaşmasının, transatlantik ortaklar açısından, bağları, ticareti ve diyaloğu geliştirmede fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirtti. Boyner, “Bu yakınlaşmadan kazanılacak çok fırsat var” diye konuştu.



EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZ ETKİLENMEMELİ


AB’YE katılım müzakerelerinin istedikleri hızda yürümediğini, bunun teknik nedenlerden değil, çoğunlukla siyasi konulardan kaynaklandığını belirten Ümit Boyner, Türkiye’nin önüne getirilen konuların diğer adaylara uygulanmadığına dikkati çekti. ABD ile ilişkilerin yeniden onarılması, karşılıklı güven ve daha sağlıklı iletişimin yapılarının inşasının gerektiğini ifade eden Boyner, ”Sert sözlere dayanan bir söylemle ilişkilerin rayından çıkmasına izin vermemeliyiz. Karşılıklı hayal kırıklıklarından kaçınmak için elimizden geleni yapmalıyız“ dedi.

Boyner, önceliklerdeki bazı anlaşmazlıklara rağmen ABD ile Türkiye’nin birçok boyutta hâlâ ortak çıkarları paylaştığını dile getirerek, ”Umarım ziyaretimiz, Türkiye’nin ABD’nin müttefikliği konusundaki bazı düşüncelerimizin iletilmesinde ve aramızdaki yanlış anlamaların giderilmesinde kilit rol oynayacak“ ifadesini kullandı. Ümit Boyner, bir soru üzerine, ABD’nin Türkiye açısından önemli bir ticari ortak olduğuna işaret ederek, son yaşanan sorunların iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri etkilememesini ümit ettiğini ifade etti.



Gazze olayı ve İran’a yaptırım iç içe girmiş


İsraİl’İn Gazze yardım gemilerine saldırısı, arkasından da BM Güvenlik Konseyi’nde İran’a yeni yaptırımlar oylamasında Türkiye’nin ”hayır“ oyu vermesinin ABD’de birtakım endişeler yarattığı izlenimi edindiklerini aktaran Boyner, ”Gördüğümüz noktada Gazze’de yaşanan olayla, İran’a karşı uygulanacak yaptırımlar konusunda Türkiye’nin ’hayır’ oyu vermesi konusu tamamen iç içe girmiş durumda. Açıkçası bunun Türkiye’nin dezavantajı olduğunu düşünüyoruz, çünkü ikisi ayrı konular“ dedi. Boyner, görüşmelerinde bu iki konunun birbirine karıştırılmaması gerektiği noktasında iknaya çalıştıklarını söyledi. Türkiye’ye karşı olumsuz propagandalardan rahatsız olduklarını belirten Boyner, ”Biz doğru diyaloğu sürdürebilirsek, bu tip anti-propagandaların önüne geçebiliriz“ diye konuştu.

Haberin Devamı