Gazete Vatan Logo
Magazin Türkiye’de müzik sektörü çöktü

Türkiye’de müzik sektörü çöktü

Unutulmaz şarkılara imza atan efsane sanatçı Orhan Gencebay rock tarzı bir aşk şarkısı yapıyor. Türk müziğinin devamı olduğunu da söyleyen Gencebay, 114 sanatçıya büyük emekler verdiğini belirterek, “Ajda Türk popunda öncüdür. Volkan Konak müziği bırakıyordu ben engelledim” diye konuştu.

Türkiye’de müzik sektörü çöktü

Fotoğraflar: Emrah Tarım

Sanat hayatınızda kaç yılı geride bıraktınız?

Halkımızın beni Orhan Baba olarak tanıdığı yıl derseniz 47 sene oldu, ama sanat hayatıma 6 yaşımda başladım. O zamandan itibaren derseniz daha fazla.

İlk profesyonel bestenizi kaç yaşında yaptınız?

İlk profesyonel bestemi 13, 14 yaşımda yaptım. Öncesinde Emin Tarakçı’dan dersler aldım. Kendisi Kırım mülteci Türklerindendir. Kırım da Ukrayna Senfonisi’nde operada çalışmış olan bir keman üstadıydı. İlk ondan dersler aldım. İlk olarak ‘Ruhumda titreyen sonsuz bir alevsin’ ve ‘Bir huzur var ki şu âlemi fani içinde” adlı besteleri yaptım.

Binin üzerinde beste yaptınız...

Sözlerin yüzde 90’ı benimdir, müziklerin ise tamamı. Aranjmanlar da benimdir. Bu zamana kadar kendi eserlerimi okuyarak geldim.

İlk zamanlar bağlama da çalmışsınız çeşitli sanatçılara.

Allah rahmet eylesin Ahmet Sezgin’e çaldım. 22 yaşımdan 24 yaşıma kadar iki sene boyunca Ahmet ağabeye eşlik ettim. Ondan sonra da ben kendim tanındım. Ve 69 yılında bıraktım.

Türk müziğinde bir ekolsünüz. Kendi tarzınızı oluşturdunuz...

Haberin Devamı

Öyle tanınırım. Şöyle ki; Türk müziğinin araştırılmaya, geliştirilmeye ihtiyacı vardır. Bunu ben küçücük yaşlarımdan itibaren anlamıştım. 10 yaşımdan beri ne yapılabilir diye düşünmüştüm. Çok önemli şeyler düşündüm, onların bazılarını yaptım, bazılarını ise hâlâ yapmadım.

Yapamadığınız ne kaldı?

Seslerin analizi. Klasik Türk Müziği, Halk müziği ve Sanat müziğinde seslerin analizi sonrasında, bu seslerin arasında bizim kendimize has bir armoni sistemi çıkacak. Müzik yapısı olarak biz Batı’dan farklıyız. Temel prensiplerde aynıyız ama karakter olarak, gelenek olarak Batı’dan ayrıyız bu da gayet doğal. Çocukluğumdan itibaren kendi müziğimizin daha iyi gelişebileceğini düşündüm ve öyle besteler yaptım. Bunu yaparken müziğimizin kendi temel prensiplerini temelinden itibaren tanıyarak, orjinalini bilerek yaptım ve yapıyorum. Ben Batı’yı da biliyorum ama bize dönük çalışmalar yaptım. Buna Türk müziğinin ihtiyacı vardı.

Arabesk diye bir tarz yoktur!

Haberin Devamı

Arabesk dediğimiz türdeki şarkılar gırtlak olarak Sibel Can’a da yakışıyor değil mi?

Sibel Can o tarzı da çok güzel okur ve arabesk diye de bir tarz yoktur! Müzik kategorisinde anılan bazı kategoriler yoktur. Birileri onu ta 60’lardan beri olumsuz yafta olarak taktı. Özellikle basın da bunu körükledi (gülüyor).

Acılı arabesk, acısız arabesk tartışmaları değil mi?

Tabii daha evvelinden geliyor. Olacak şey değil bu tür tanımlamalar.

Minibüs müziği dediler, neler neler değil mi?

Başarıyı zedelemek için kullandılar onlar. Benim 1968 sonrasında ortaya çıkışım, yani bestelerimi kendi yorumlama tarihimdir. Halkımızın göstermiş olduğu olağan üstü ilgi kimseye kısmet olmamıştır. Ben de halkımız ile sürekli diyalog halinde olup nelere ilgi gösterdiğine dikkat ettim. Halkımızın ilgisi bana dünya çapında tirajlar kazandırdı. Ben bununla gurur duyarım.

‘ÖZGÜRLÜĞÜN BABASI’ DEDİLER BENİM İÇİN

Rahmetli Erol Büyükburç da birçok starı dinleyerek kendi tarzını oluşturduğunu söylemişti.

O çok popülerdi o yıllarda tabii. Rock’ın anlamı bir yerde özgürlük demektir. Beyin özürlüğü diye. Bana da o yüzden rockçı derlerdi, ‘Türk rock’ı diye... Bazıları ‘Özgürlüğün Babası’ diye de söylerdi.

Haberin Devamı

Neden?

Bütün dünyada her ülkenin kendine has temel kalıpları vardır. Bunların birincisi halkın geliştirdiği halk müziği diye anlatılan müzik türü. Sonra onun başına folklor olarak geçer ‘dünya malıdır’ diye ifade edilir ama her ülkenin kendine ait halk müziği vardır. Her ülkenin kendine ait ciddi sanat müzikleri vardır. Onlar da kişisel becerilerdir. Batı müziğinin gelişiminde din etkili olmuştur, sistem kilisede gelişmiştir. Çünkü engizisyon dönemi vardır. Batı sanatının en geliştiği yer kiliselerdir. Bin senedir engizisyon döneminde bu böyle olmuş ve 1500’lere kadar gelmiş, ondan sonra Rönesans ve Reformlar olmuştur. Ondan evvel geriye baktığımızda dine ait kişiler öncülüğüyle çeşitli ritüeller, dine ait heykeller, müzikler ne varsa kiliselerde gelişmiştir.

Din çok büyük bir ivme kazandırmıştır batı sanatına. Daha sonra özgürlükler çağı başlamış, Rönesans ve Reform zamanı gelmiş, sonra bildiğimiz klasik değerler ve yeni yeni olgular oluşmuş. Meselâ bu rock tarzı ise tüm bu kalıpların karşısına çıkmasa da değişimin olduğunu gösteriyor. Kimileri başkaldırı dese de ‘artık yeter, bu kalıpların içinde kalmak zorunda değiliz’ diyerek özgürlükler başlıyor... Kısaca rock tabuları yıkmaktır!

Haberin Devamı

Led Zeppelin şarkılarımdan etkilendi

Kimleri beğeniyorsunuz?

Yakın tarihten söylemeyeyim, bizim dönemden Franck Pourcel’ler, Jimi Hendrix’ler, The Rolling Stones. Frank Sinatra, Tom Jones...

Peki Türkiye’den?

Erkin Koray yakın dostumdur, o dönemlerde müşterek çalışmalarımız da vardır. Birbirimize katkımız olmuştur. 60’yı yıllar büyük arayış yıllarıydı. 68 kuşağı derseniz, biz de o kuşağın içindeyiz. Bunların arasında Cem Karaca, Barış Manço, Moğollar, Erkin Koray, Erol Büyükburç, Tülay German, Ersen ve Dadaşlar, Yıldırım Gürses daha o zamanlardan hep yeni arayışlara girmişlerdi. O dönemler çok arayış vardı, şu dönemde sanatçılarda öylesine bir arayış ve iştah yok.

Led Zepelin dinler misiniz?

Onlar söylüyorlarmış. Led Zeppelin ile benim birçok ortak yönümüzü bulmuşlar. Gazete ve TV’lerde benden de bahsederlermiş. Biz bir Türk müzisyenin riflerini kullanıyoruz diye itirafları olmuş. Benden övgüyle bahsetmişler ismimi vererek.

Sizden etkilenmiş yani?

Olabilir, gayet normaldir, hepimiz bir yerlerden etkilenebiliriz. Almak ayrı bir şeydir, etkilenmek ayrı bir şeydir.

Yeni yaptığım bir bestem var adı

“Canım Türkiyem”

Şarkılarınızda genellikle hep sevgi hakim. Ayrılırken bile; “Severek ayrılalım” diyorsunuz, ‘Hatasız Kul Olmaz’ diyorsunuz..

20 sene evvel “Gelin birlik olalım” dedik. Niye dedim, yine o zaman içimizde ki tatsızlıklara, huzursuzluklara karşı birliğe çağırdım. 40 sene önce de söylüyordum. Şimdi yeni yaptığım bir bestem var; ‘Canım Türkiyem’

“Canım Türkiyem”in sözleri nasıl, ne zaman yayınlanacak?

Bir kıtasını söyleyeyim: “Sen benim cennetim hür vatanımsın/ Sen ecdadımın yadigârısın/ Varlığım uğruna armağan olsun/ Cennetim, toprağım canım Türkiyem/ Vatanım, toprağım, canım Türkiyem/ Hem ekmeğim, hem suyumsun/ Vazgeçilmez namusumsun/ Aşığınım dünya duysun, canım Türkiyem.” Bunu ben okuyorum, sonra koro okuyor. Bu esere klipte çekeceğiz. Zeybeğinden, Karadenize her yöreden melodiler vereceğiz.

Yaşanan olumsuzlukları şarkılarımla protesto ettim!

Müziğinizin patlama yaptığı yıllar 70’ler, yaşanan toplumsal sıkıntıların etkisi oldu mu?

‘Batsın Bu Dünya’yı 1975 yılında bu olaylardan etkilendiğim için yaptım. Böyle bir dünya olacağına batsın bu dünya, batıralım bunu yenisini kuralım dedim… Fiziki olarak dünyayı batıracak değiliz. Ne gücümüz yeter ne de böyle bir istemimiz yok, sadece kötü olaylar son bulsun istedim… Çünkü bizim içinde bulunduğumuz dünyamızda bir düzenimiz var, o bozulmuştu… Yaşanan olumsuzlukları şarkılarımla protesto ettim!

Bugün Türkiye’nin müzik sektörünü nasıl görüyorsunuz?

Maalesef Türk müzik sektörü şu anda çökmüştür. Sektör düzelmedikçe yeni üretim almak zor. Eser üretimi varsa da ortaya çıkamamaktadır. Çünkü albüm yapılamıyor. Yapılan yatırım geri gelmediği için yapımcılar yeni albüm yapmayı tercih etmiyor. Maalesef korsan sorunu çözülmeden de geri gelmesi imkânsızdır. Hakları koruyamazsak üretemeyiz, üretemezsek halka değerleri nasıl sunacağız? Uzağı yakına getiren cd’leri yapmazsak sektör çöker sanat yayılmaz. İvedilikle telif hakları sorunu ve internetten korsan indirme önlenmeli.