Gazete Vatan Logo

Türkan Saylan neye üzüldü?

ÇYDD Başkanı Türkan Saylan'ın evinde Ergenekon araması yapıldı... Saylan, kanser hastası ve hastalığının ağır bir evresinde...

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ın İstanbul Arnavutköy'deki evinde başlatılan arama çalışması sona erdi. Arama yaklaşık 7 saat sürdü. Polis ekipleri evden bir çuvalla çıktı. Bu sırada bazı vatandaşlar polise tepki gösterdi. Polislere kızanlara "Onlara kızmayın. Onlar emir kulu" diyen Saylan, "Şubelerimizin başkanlarıyla yönetim kurulu üyelerimizi tutukladılar. Buna çok kızdım. Bana yapılana değil ama onlara yapılana kızarım." ifadelerini kullandı

Polislerin evden ayrılmasının ardından gazetecilere açıklama yapan Türkan Saylan, polislerin kitaplara çok baktıklarını söyledi.

Saylan Cumhuriyet mitinglerine katıldıklarını belirterek, "ÇYDD varsa, 'ne şeriat ne darbe' deriz biz. Darbeden yana birşey demeyiz. Biz onlardan değiliz" dedi.

Prof. Türkan Saylan, "Böyle dediğim halde bazı basın mensupları yazı yazdılar; 'Bu kadın ne zaman tutuklanacak?' diye. Böyle şeyler nasıl oluyorsa Türkiye'de" ifadelerini kullandı.

"Ama ben onlara aldırmıyorum. Önemli olan derneğimizin sağ salim ilerlemesi" diyen Prof. Saylan, "Sömürüye, hırsızlığa, üçkağıda muhalifiz. Muhalif olmayıp da ne yapacağız. Onurumuzla yaşıyoruz biz" diye konuştu.



BUNA KIZARIM!

Saylan ayrıca, "Şubelerimizin başkanlarıyla yönetim kurulu üyelerimizi tutukladılar. Buna çok kızdım. Bana yapılana değil ama onlara yapılana kızarım. 36 bin kız çocuğuna burs veriyoruz. Bilgisayarları kopya almadan alıp gittiler. Aramanın da kuralları var. Aldıkları bilgisayarlarda burs gören öğrenci kayıtları var. Öğrenciler burslarını alamayacaklar. Bu beni rahatsız ediyor. Burslarla ilgili savcılığa gideceğiz" şeklinde konuştu.


Hükümetin 1 Mart tezkeresi yüzünden kendilerine hıncı olduğunu söyleyen Saylan, "Türkiye'yi bu kadar küçük düşürücü davranışlarda bulunmamalıyız" dedi.

'Türkiye'yi çıldırtacaklar'

Saylan kimsenin zarar görmesini istemediğini belirterek: "Biz bir aileyiz. Demokratik haklarını kullananlar cezalandırılırlarsa… Eğer bize oluyorsa kim bilir başka kimlere olacak. O 'kim'leri de korumamız gerekiyor. Ben kimsenin zarar görmesini istemiyorum. Devletimize hizmet etmek istiyorum. Karamsar değilim. Beğenmediğimiz şeylere karşı demokratik haklarımızla mücadele ediyoruz. Ama kimse muhalefet istemiyor. Kimse 'bunu neden yaptın denmesini' istemiyor."



'Lezbiyen olduğum bile söylendi'

Ergenekon soruşturması sırasında cinsel hayatı ile ilgili olarak bile iftiraya uğradığını belirten Türkan Saylan "Lezbiyen olduğum bile söylendi" dedi.

Saylan ayrıca, isimsiz tehdit mektuplarıyla insanların taciz edildiğini söyledi ve "Türkiye'yi çıldırtacaklar" dedi.

Kız çocuklarının okutulması yönündeki eğitim çalışmalarıyla tanınan Saylan, Şubat 2009’da Vehbi Koç Vakfı’nın verdiği 8. Vehbi Koç Ödülü'nü alarak gündeme gelmişti.

Türkan Saylan, Cumhuriyet gazetesi yazarı İlhan Selçuk'un Ergenekon operasyonunda gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamada, "Hepimiz demek ki bir gece vakti gözaltına alınabiliriz. Bu çok yanlış bir şey" demişti.



Camdan yaptığı açıklama

Saylan evinin camına çıkarak yaptığı ilk açıklamasında, "Demokratik hakkını kullananlar cezalandırılıyor... Karamsar değilim maalesef bunu yaşıyoruz" demişti.

Saylan, Cumhuriyet gazetesi yazarı İlhan Selçuk'un Ergenekon operasyonunda gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamada, "Hepimiz demek ki bir gece vakti gözaltına alınabiliriz. Bu çok yanlış bir şey" ifadelerini kullanmıştı.

ARKADAŞLARINDAN DESTEK

Saylan'a destek olmak amacıyla yakın arkadaşlarından VATAN'dan gazeteci Leyla Umar ve Prof. Dr. Burhan Şenatalar da evin önüne geldi. Evin önünde toplanan grup, Gençlik Marşı ve bazı marşları okurken, ellerinde "Atatürk'ün çağdaş, aydınlanmacı kadını Türkan Saylan hocamıza sahip çıkıyoruz", "Hocam sizi kurda kuşa yem ettirmeyiz", "Sayın hocam, biz çoğunluğuz, onlar azlar aslında, çok azlar", "Laik bilim kadınımız Türkan Saylan'ın yanındayız" yazılı dövizler taşıdı.



Türkan Saylan'ın avukatı Hüseyin Karataş, mahkeme kararı çerçevesinde arama yapıldığını söyledi. Karataş, çalışmaların bittiğini, belgeler ile ilgili tutanakların tutulduğunu söyledi.

AKP DOSYASININ FOTOKOPİSİ ÇEKİLDİ

Türkan Saylan'ın evine gelen ÇYDD ve Saylan'ın avukatı Hüseyin Karataş çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Karataş, Saylan ile ilgili gözaltı kararı olmadığını belirtti. Karataş, "Saylan'a yönelik herhangi bir suçlama yok. Ergenekon kapsamında bir arama. Evden bir takım belgeler alındı. Bunun dışında bir de AKP'nin kapatma davası kararı ile ilgili dosyanın fotokopisi alındı. Evde bulunan hiçbir metinde suç unsuru yok." dedi.

Hüseyin Karataş, Türkan Saylan'ın basın mensuplarıyla evinde görüşeceğini daha sonra hastaneye gideceğini açıkladı.



NECLA ARAT: KAN VERİLİRKEN GELMİŞLER

Cumhuriyet Mitingleri'nin organizatörlerinden, CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Necla Arat, ÇYDD Başkanı Türkan Saylan'a rutin olarak kan verildiği saatlerde polisin arama için geldiğini söyledi. Arat, operasyonu haber aldıktan sonra Türkan Saylan'ı aradığını ve görüştüklerini belirterek, şöyle dedi:

"Sabahleyin kendisine kan veriliyorken, biliyorsunuz çok ağır bir hastalığı var, onu da yiğitçe karşılayan bir insan, polisler geliyor ve arama yapılıyor. Kendisine kan verilirken aramaya geldiklerini söyledi. Moralinin düzgün olduğun söyledi."

Arat, Saylan'ın evinde ne gerekçeyle arama yapıldığını söylemediğini belirterek, "Bir gerekçeye gerek yok. Gerekçenin ne olduğunu biliyoruz" dedi.
Önceki operasyonlardaki bazı arama tutanaklarında, 'terör örgütü üyeliği' isnadı gösterildiğinin anımsatılması üzerine Arat, şöyle dedi:


"Terör örgütü üyeliği ne demek, Cumhuriyet Mitingleri yapılırken, bizim en önemli sloganımız: 'Ne şeriat ne darbe' idi. Terörle ilgili herhangi bir şey söz konusu olamaz. Nasıl bir bağlantısı olabilir Saşlan'ın ve ÇYDD'nin. Mantık dışı pek çok iş oluyor Türkiye'de. Şu anda bakın, gözaltına alınması beklenen öğretim üyelerinin sayısı bir üniversite açacak kadar oldu."

Arat, tedirginlik hissedip hissetmediğine ilişkin soruya şu karşılığı verdi: "Eğer Cumhuriyet Mitingleri'ni ele alıyorlarsa, katılanları bile suçladıklarına göre, mitingde konuşma yapmış bizleri suçlamamaları için neden yok, onlar açısından. Bir tedirginliğim yok. Bize de ulaşırlarsa hoşgeldiler. Gereken yanıtları veriririz."



POLİS CANLI YAYINA ALINMASINA ENGEL OLDU

Türkan Saylan'ın evinde Ergenekon kapsamında arama devam ederken, Saylan'ın CNN Türk canlı yayınına telefonla katılmasına polis müdahale etti.

Polis ekipleri, Saylan'ın görüşmesini yarıda kesti.

Saylan'a Radikal gazetesi muhabiri de ulaştı. İşte muhabirle Saylan arasındaki diyalog:


- Evinizde arama yapılıyor mu hocam?
Evet, evet.

- Bir gözaltı işlemi yapılacak mı?
Zannetmiyorum.

- Ne zamandır arama yapılıyor?
8'den beri.

- Şu an ne aşamada hocam?
Herşey yolunda canım.

- Ne zaman bitermiş acaba?
Bitecek...

- Gözaltına alınacak mısınız?
Yok canım o kadar da değil, zannetmiyorum.

- Gözaltı olmaz diye düşünüyorsunuz...
Hayır, olmaz. Zaten hiç bir şeye halim yok ki, ben hastayım, biliyorsunuz (Öksürüyor)

- Ayakta mısınız, yatılı halde misiniz hocam?
Hem yatıyorum, hem idare ediyorum, yürümeye çalışıyorum.

- Tek misiniz hocam?
Hayır olur mu, çocuklarım var, arkadaşlar var, avukatlarım var.

- Belirtmek istediğiniz bir şey var mı?
Hayır hayır, sonra...



YASADIŞI BİR ŞEYLE İLGİM OLMASI MÜMKÜN DEĞİL

Saylan'ın Beşiktaş Arnavutköy Beyazgül Sokak'taki evinde arama yapıldığı
sırada eve gelen arkadaşı avukat Aydeniz Tuskan, burada gazetecilere yaptığı
açıklamada, Saylan'ın sağlığından endişe ettiği için eve geldiğini söyledi.

Saylan ile telefonda görüştüğünü belirten Tuskan, Saylan'ın "Arkadaşlar
arama yapıyorlar. Bana çok iyi muamele yapıyorlar" dediğini anlatan Tuskan,
şöyle konuştu:
"Biz bağımsız olarak Cumhuriyet mitinglerini yapmaya karar verdik.

Bunlar usulüne uygun olarak yapıldı. Her şeyimiz yasalara uygundur. Yasal
belgelerimiz de vardır. Bu dalgalar nereye kadar gelecek bilmiyorum. Şuçluların
mutlaka bulunması gerekiyor ama her dalgada Cumhuriyetçilerin alınması bizleri
gerçekten yaralıyor. Biz laikliğe karşı olan eylemlere karşı çıktık."
Daha sonra aramanın devam ettiği eve giren Tuskan, çıkışta yaptığı
açıklama da Türkan Saylan'ın mesajını gazetecilere aktardı.

"Türkan Saylan, (yasa dışı hiçbir şeyle alakamız olması mümkün değil)
mesajı gönderdi" diyen Tuskan, şunları kaydetti:
"Saylan aslında şu anda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi
görüyor. Ancak bugün izinli olarak çıkmış. Hastaneden de kendisini bekliyorlar.

Tedavisi için sabah kan alındı. Şu anda biraz sarsılmış durumda. İçeride 10 kadar
kişi var. Masanın başında bazı evraklara bakıyorlar."
Tuskan, bir gazetecinin "Saylan gözaltı için tebligat almış mı?"
şeklindeki sorusu üzerine de Saylan'ın herhangi bir tebligat almadığını
söyledi.

Bu arada, Saylan'a destek amacıyla evin önünde toplanan arkadaşları ve
Arnavutköylü vatandaşlardan oluşan topluluk, aramayı protesto ederek, "Türkiye
seninle gurur duyuyor. Türkiye laiktir, laik kalacak" şeklinde sloganlar attı.

-"BENİM EVİM DE ARANSIN"-

Eski Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Alkış ise
açıklamasında, "Bu ülkenin çıkarlarını savunmak, bu ülkenin gençlerini geleceğe
hazırlamak bir suçsa o zaman benim evim de aransın. Ben de tutuklanayım
istiyorum. Bu bir karşı koyuş, meydan okuyuş değil. Ama eğer suçluysak, hepimiz
suçluyuz. Bu ülkenin geleceğine hizmet eden herkes suçludur. O halde hepimiz
aranalım. Hepimiz tutuklanalım. Nasıl olsa sıra hepimize gelecek" dedi.

CHP'li Gürsel Tekin de bugün yaşamının önemli bir kısmını sadece eğitime
adamış bir insanın böyle bir müdahaleye tabi tutulmasını doğru bulmadığını ifade
etti.

Bu arada, Saylan'ın evinini bulunduğu sokağa büyük bir Türk bayrağı asılırken, sokak trafiğe kapatıldı.





Haberin Devamı