Türk pilotları eğiten filo İncirlik’e geliyor
ABD, İncirlik’e daha önce Körfez Savaşı’nda da rol oynayan 480’inci Hava Filosu’nu yolluyor. Bu filo daha önce TSK’ya yabancı hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirme eğitimi vermişti.
İngiliz The Times gazetesi, Türkiye’nin IŞİD ile mücadele kapsamında hava üslerini açma kararının ardından, ABD’nin Almanya’daki 480’inci Hava Filosu’nu Adana’daki İncirlik Hava Üssü’ne kaydıracağını yazdı. Gazete Almanya’daki Spangdahlem Hava Üssü’nde bulunan ABD 480’inci Hava Filosu’yla birlikte yaklaşık 200 personelin de İncirlik Üssü’ne nakledileceğini belirtti. Haberde filonun uzun bir İncirlik deneyimi olduğu ve 1991’deki Körfez Savaşı’nda da görev yaptığına dikkat çekildi.
6 saat uçuş avantajı
Gazete İncirlik ve Türkiye’deki diğer üslere gönderilmesi muhtemel diğer hava araçları arasında Reaper adı verilen silahlı insansız muharebe araçları ve İngiltere’deki Suffolk üssünde bulunan F-15E Strike Eagle jetleri olabileceğini de yazdı. Haberde, ABD jetlerinin Suriye’deki IŞİD hedeflerini vurmak için, Körfez’deki farklı üslerden yaklaşık 1000 mil (1609 km) uçmak zorunda olduğuna, bu mesafenin İncirlik sayesinde 250 mile (yaklaşık 400 km) ineceğine dikkat çekildi. Bu, uçakların hedeflerine bir saatten kısa bir sürede ulaşabileceği ve Suriye üzerinde 6 saate kadar uçuş yapabilecekleri anlamına geliyor. 480’inci Filo’nun ne zaman İncirlik’e gideceğine dair ise bilgi verilmedi.
UZMANLIK ALANI DÜŞMAN HAVA SAVUNMASINI ÇÖKERTMEK
Savaş şahinleri: 2010 yılından beri Almanya’da konuşlu bulunan 480’inci Filo, 2012 yılında düşman hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirme konusunda Türk Hava Kuvvetleri’ne eğitim vermişti. Warhawks (savaş şahinleri) takma adıyla anılan filonun uzmanlık alanının düşman hava savunma sistemlerini çökertme olduğu biliniyor. Konya’da Anadolu Kartalı tatbikatı sırasında verilen 11 günlük eğitimde ABD’li pilotlar ‘Suppression of Enemy Air Defenses (SEAD)’ (Düşman hava savunmalarını baskılama) tekniklerini Türk meslektaşlarıyla paylaşmış; “Wild Weasel” (Vahşi Çakal) ve “Iron Hand” (Demir El) operasyonları olarak da bilinen bu tekniklerin karadaki hava savunma sistemlerine ve uçaksavarlara karşı etkisini göstermişti.
