Türk kadınları çözülmeyi bekleyen bulmaca gibi...

Yakışıklı, kaslı bir o kadar da yetenekliler. Geçtiğimiz Nisan’da Madrid’de dünya prömiyerini gerçekleştirdikleri "Born to Dance"ı İstanbul’da sahneleyecekler. İşte Los Vivancos’un hikayesi.

Dünyada yedi kardeşin bir araya gelip kurduğu bir grup yok sanırım. Bir istisnasınız...

Babamız çok önemli bir dansçı ve müzisyendi. Zaten bu sevdiğimiz bir iş. Beraber büyüdük, aynı zamanda gösterilerde de beraberiz şu an. İlk şovumuzu 2007 gerçekleştirdik.

Dövüş sanatları, klasik bale ve dansı nasıl bir araya getiriyorsunuz? Bu uyumu yakalama sırrınız nedir?

Bütün bunlar bizim içimizde, kanımızda olan bir şey. Biz bunları zaman içerisinde bireysel olarak da gerçekleştiriyorduk. Bütün bunlar doğamızda var özetle.

İyi bir flamenko dansçısı hangi niteliklere sahip olmalı sizce?

Eğitim, teknik vs tabii ki önemli. Ancak, şehvet ve tutku olmassa bunların hiçbiri işe yaramaz. Ritm ise bizce en önemli şey.

Bugüne kadar sahnede veya sahne dışında herhangi bir zorluk yaşadığınız oldu mu?

Karar alma sürecinde yaşadığımız zorluk en büyük sıkıntımız diyebiliriz. Bazen oylama yaparken o dengeyi tutturmak zor oluyor veya sahnedeyken biri sağa diğeri sola bakmayı seviyor. Böyle olduğumu zamanlar da doğal olarak bir problem oluyor.

Vücudunuz sizin enstrümanınız aynı zamanda. Formda kalmak için neler yapıyorsunuz? Kaç saat spor yapıyorsunuz mesela?

Bu dönemde öyle çok turnelere çıkıyoruz ki, normal hayat rutinimizi sağlamak zor oluyor. Bu gösteriden sonra akşam Avustralya'ya gidiyoruz mesela. Eve gittiğimizde dinlenmekten başka hiçbir şey düşünemiyoruz. Gündelik hayatta spor için ayırdığımız süre 2-3 saat iken, sahne üzerinde egzersizimizi yapmış oluyoruz. Genel olarak da günde ortalama 12 saat çalışıyoruz.

Özel hayatlarımızda çok sakiniz...

Özellikle kadınlar sizi sahnede izlerken büyüleniyor. Konsantrasyonunuz nasıl etkileniyor bu durumdan?

Epey göz kontağımız oluyor onlarla. Aaron'un yaptığı gibi!... Karşınızdaki insanların enerjik bir şekilde sevgi göstermeleri motivasyonunuzu da artırıyor sahnede.

Türkiye'deki kadınları nasıl buluyorsunuz?

İçimizde evli olanlar veya sevgilisiyle mutlu beraberlik yaşayanlar mevcut. Dolayısıyla bu konu hakkında fazla yorum yapmayalım. En azından şunu söyleyebiliriz, Türk seyircisi oldukça keyifli. En iyi reaksiyon aldığımız ülkelerden birisi. Türkiye mistik bir ülke kadınları da öyle. Türk kadınları çözülmeyi bekleyen bir bulmaca gibi. Akdenizli oldukları için tutkulu ve cesur.

"Yedi Günah" ve grup arasında bir bağlantı var mı? Bu konseptte bir gösteri projeniz vardı geçmişte...

Şu anda hangimizin hangi günahı temsil ettiği konusunda bir karara varamadık (gülüyorlar) ama bununla bağlantılı bir şovumuz olacak evet.

Şovda ateşli olduğunuz doğru... Ya özel hayat?

Yaşam ve hareketi seviyoruz doğru. Kariyerimiz hayatımızın merkezi ve en büyük tutkumuz da dans. Sahnede coşup, özel hayatımızda çok sakin kalabiliyoruz.

Küçük yaşlardan beri turnelere çıkıyorsunuz. Hayatınızda nasıl iz bıraktı bu durum?

Kültürel anlamda çok zengin bir çocukluktu. Bazı alanlarda kaybettiğimiz şeyler olabilir ama teraziye koyduğumuzda kazancımız çok daha fazla.