Gazete Vatan Logo

Türk gençlerinin Amerikan rüyası

Ülkemizin önde gelen okullarının öğrencileri ÖSYS ile ilgilenmiyor, hedefleri ABD’nin ‘IVY League’ olarak tanımlanan Harvard, Princeton, Yale, Cornell, Columbia gibi prestijli okulları. Bu okullara her yıl 30 kadar Türk öğrenci kabul ediliyor. Bu seçkin öğrenciler de 5 yıl boyunca zorlu bir hazırlık sürecinden geçiyor.

Türk gençlerinin Amerikan rüyası

Türkiye’de bir üniversiteye girmeyi hiç hedeflemedim, ÖSS’ye çalışmadım, kurslara gitmedim.. Ama ne yaptım, 5 yıl boyunca tatile çıkmadan kendimi Amerika’nın en iyi üniversitelerinden birinde okumak için hazırladım...” Bu sözler 19 yaşındaki Hazal Özkan’a ait. Hazal Robert Kolej’i 10’unculukla bitirmiş ve Amerika’nın en seçkin üniversitelerinden Yale’e kabul edilmiş.

Yıllık 7 ile 10 bin euro danışmanlık

Türkiye’de hem zeki hem de sosyal anlamda başarılı 30 kadar çocuk Amerika’nın en top okulları olan Ivy League için hazırlanıyor. Bu çocuklar bunun için özel danışmanlara yılda 7 ile 10 bin euro veriyor. Danışmanlar öğrencileri TOEFL, SAT, AP, ACT, SAT Subject Tests, IB ve IELTS gibi sınavlara hazırlıyor ve en önemlisi Amerika’nın seçkin üniversitelerine başvurularını yapıyor. Üniversitelere girmek için akademik başarı da yetmiyor. Her öğrenci kabiliyetleri doğrultusunda sosyal yönlerini de kuvvetlendirip güçlü bir başvuru yapmaları gerekiyor. Öğrenciler bu aktiviteler sayesinde liderlik vasıflarını geliştirirken aynı zamanda topluma faydalı bir birey olmaları da gerekiyor.

Haberin Devamı

Ivy League nedir?
Harvard, Yale, Princeton, Cornell, Columbia, Brown, Dartmouth ve University of Pennsylvania var. Ancak bugün Ivy League üniversiteleri, Amerika’daki girmesi oldukça zor, akademik olarak son derece rekabetçi ve çoğunlukla elit kesimin çocuklarının gittiği bu 8 okulu kısaca tanımlamak için kullanılıyor.

5 yıl yaz tatili yapmadı çalıştı

Yale’e kabul edilen Hazal Özkan bu süreci şöyle anlatıyor, “Amerika’da üniversiteye kabul edilmenin belli bir formulü yok. Ama hazırlıklar 5 yıl önceden başlıyor. Öncelikli hedef okuldaki not ortalamasını yüksek tutmak. Bunun için derslere çok çalışmak önemli. Ardından lise 1’inci sınıfta SAT ve ACT sınavları oluyor. Bu sınavlar Amerika’daki okullara kabul için akademik başarınızı gösteriyor. IVY League denilen Amerika’nın ‘creme de la creme’ okullarına kabul edilmek için SAT’den 2 bin puan üstü almak gerekiyor, ACT sınavından ise 32 ve üzeri almak şart. Ortalama bir Amerikan üniversitesi bu puanların yüzde 40 altında öğrenci kabul ediyor.

Haberin Devamı

‘İnek’ olmak kapıları açmıyor!

Tabii akademik başarı bir yere kadar, üniversiteler mutlaka kabul edecekleri öğrencilerin sosyal gelişmişliklerine, yeteneklerine, ilgi alanlarına, sosyal sorumluluk bilinçlerine ve hikayelerine bakıyor. “İnek” öğrenci olmak bu üniversitelerin kapısını açmıyor aksine kapatıyor. Bu nedenle 5 yıllık hazırlık sürecinde lisedeki kulüplere üye olmak önem taşıyor. Örneğin Birleşmiş Milletler Kulübü Modeli’ne (MUN) katılan bir adım öne geçiyor.

Adana’dan Artvin’e çocukları eğitti

Öğrenciler beş yıl boyunca tatillerde sosyal sorumluluk projelerine, stajlara ve yaz okullarında branş derslerine katılmak gerekiyor hazırlık için. Hazal Özkan, “Tüm bunlar lise çağındaki öğrencileri aslında sosyal bir birey yapmak için önemli adımlar.” diyor ve ekliyor, “Örneğin ben bir yaz tatilinde Kahire’de bir NGO’da Mısırlı kadınların çalışma şartlarını ve iş ortamını geliştiren bir projede iki hafta çalıştım. Arkadaşlarım tatil yaparken Adana, Denizli ve Artvin’de çocuklara 10’ar günlük yaz kampları hazırladım ve onlara eğitim verdim. Görme engelliler için matematik dersi verdim bir süre. Başka bir yaz Global Holding’te stajyer olarak çalıştım. Okulda sosyal sorumluluk projeleri oluşturdum. Yine bir yaz tatilimi Harvard’ta ekonomi dersi alarak geçirdim... Bu deneyimlerimi de üniversiteye başvuru mektubuma yazdım. İnanıyorum ki bu yaptıklarım beni YALE’e taşıdı..”

Haberin Devamı

Türkiye’den sadece 8 öğrenci Yale’de

Yaz tatillerinde yan gelip yatmayan, sosyal hayatın içinde olan, yardım kuruluşlarında gönüllü çalışmalar yapan kısacası kalifiye olmak için adımlar atan öğrenciler Amerika’nın en iyi okullarına kabul ediliyor. Hazal Özkan, okullara başvuru için danışmanlarla çalıştığını anlatıyor. “Dokuz farklı üniversiteye başvurdum. Yale’e yazdığım “essay” kabul edilmemde çok etkili oldu. Danışmanım kendi kişiliğini de ekleyerek okula nasıl katkıda bulunurum başlıklı bir yazı yazmamı önerdi, onu yazdım.. Yemek yapmayı sevdiğimi de anlattım. Bu onların hoşuna gitmiş.. Yale bu sene Türkiye’den yalnızca 8 öğreci kabul etti, bunlardan biri de bendim..

Haberin Devamı

“Öğrencilerin kariyerini şekillendiriyoruz”

ABA Eğitim Danışmanlık şirketinin sahibi Gamze Sart, “Okul pazarlamıyoruz, öğrencilerin kariyerini şekillendiriyoruz” diye yaptıkları işi anlatıyor. Sart, öğrencilerin ilk olarak yeteneklerini keşfettiklerini, onlara akademik ve kişisel yaşamlarında başarıya ulaşmaları için yol gösteren psikolojik testler yapıp bir rapor hazırlıyor ve kariyer planlaması yapıyoruz. Yol haritasında öğrencinin üniversiteye hazırlanma sürecinde nasıl bir yol izleneceğini belirliyoruz.

Her okul için başvuru ücreti 3 bin TL

Sart, öğrencilerin hedefledikleri okullara göre diagnostic teste girdiklerini ve öğrencinin alması gereken dersler ve ders saatleri belirlenerek program hazırlandığını söylüyor, “Program çerçevesinde öğrenci sınavlara hazırlanıyor. Sınava giriş ve sınav sonucuna göre başvurular yapılıyor. Diğer yandan ise öğrencilerin yaptığı aktiviteler, katıldığı projeler inceleniyor ve yeni projelere teşvik ediliyor. Yeni buluşları olan öğrencilerimiz ile projelerini geliştirip patent başvurusu yapıyoruz. Danışmanlık hizmetini ücretsiz veriyoruz. Her okula başvurudan da 3 bin TL ücret alıyoruz.”

Yüzde 64’ünün eğitim masraflarını aileleri karşılıyor

Amerika’da okuyan öğrencilerin yüzde 64’ünün eğitim masrafları aileleri tarafından karşılanıyor, yüzde 21’i üniversite bursu ile, yüzde 9’u özel şirket bursu ile, yüzde 7’si ise devlet bursu ile okuyor

80 bin Türk genci yurtdışında okuyor

Uluslararası Eğitim Danışmanları Derneği Başkanı Eren Göker, 80 bin Türk öğrencinin yurtdışında okuduğunu, bu sayının 11 bin’inin ise lisans eğitimini sürdürdüğünü söylüyor. UED’ye göre Türklerin yurtdışı eğitim harcamaları yılda 1 milyar TL’yi buluyor.

MUN’da deneyim kazanıyorlar

Aslı İşman‘ın oğlu Emir Alman Lisesi 11. sınıf öğrencisi. İşman, “Eğitimin sadece sınıf içinde yürütülen akademik ders takviminden ibaret olmadığını düşünüyorum” diyor, “MUN (Model United Nations) gibi kulüpleri, önemsememim sebebi, uluslararası eğitimde rekabet ortamında gençlere sağladığı avantajdan daha ziyade, onlara kattığı sosyal ve manevi değerler. Gençler; ekip kurma, ekip olma, birlikte karar alma, uygulama, yönetme, ifade edebilme, söz hakkı tanıma, belli bir süre zarfında planlama yapabilme becerilerini artırırken; organizasyon ekibinde yer aldıklarında satış ve pazarlama gibi konularda da ciddi deneyimler kazanıyorlar. Farklı ülkelerden gelen katılımcılar olduğu için farklı kültürleri tanımak, yeni bir sosyal çevre kazanmak da MUN kulübünün önemli bir artısı bence. Konferanslar, dil konusunda önemli bir hakimiyet kazandırıyor. Burada esas olan çocuğun böyle bir kulüpte aktif olarak rol almak isteyip istemediği. Yoksa sadece kağıt üzerinde CV’ye eklemek için MUN kulübünü seçerseniz temelde bir faydasını göremezsiniz. Gençleri kulüp seçiminde ilgi alanlarına göre özgür bırakmak gerektiğini düşünüyorum, zorlama ile değil. Özellikle genel kültür, dış politika, tarih, insan hakları, ayrımcılık, silahsızlanma gibi evrensel konuları önemseyen gençler bu kulüpte mutlu olup güzel işlere imza atabilirler.