Hocamız Halit Refiğ

Haberin Devamı

Dün hayata gözlerini yuman Halit Bey, MSÜ Sinema-TV Bölümü’nde hocamızdı.

Bize film “izlemeyi” öğretirdi. Sinemanın sadece sinema olmadığını, her filmin arkasında iktisadi, kültürel ve ideolojik gerçekler olduğunu onun derslerinde anladık.

Halit Bey, Kemal Tahir’in görüşlerine sıkı sıkıya bağlıydı. Ayakları bu topraklara basan hikâyeler anlatmak gerektiğini savunurdu.

Yirmi yaşımda onun öğrencisi oldum. Aklı beş karış havada, taze bir “Sultani” mezunu olarak.

***


Doksanların başında sinema okulları, kendi öğrencilerini seçebilme lüksüne sahipti henüz.

Sami Şekeroğlu’nun yönettiği MSÜ Sinema-TV Bölümü’nün atölyelerinde Kemal Tahir mirası hissediliyordu: Halit Refiğ, Lütfi Akad, Metin Erksan, Duygu Sağıroğlu, İlhan Arakon gibi, Türk sinemasının temelini atmış hocalarıyla...

Yerli sinemanın bugünkü hamlesinin nedenlerinden biridir o okul.

Hatta daha sonra ders verdiğim kimi yerlerde, Halit Bey’in “Film Analizi” yöntemini taklit etmeye çalıştım.

***


Halit Refiğ’in bir hayali vardı:

Bugün Amerikan sinemasının nasıl özgün bir karakteri varsa, nasıl Fransız, Rus, İran ya da Kore sinemaları bir bakışta diğerlerinden ayrılıyorsa, Türk sinemasının da kişiliğini kazanmasıydı Halit Bey’in hayali.

“Gurbet Kuşları”ndan “Yorgun Savaşçı”ya, “Şafak Bekçileri”nden “Karılar Koğuşu”na, hep bu yolda emek verdi.

Bununla da kalmadı, sanat dünyasında az rastlanan bir şeyi yapıp savunduğu görüşleri kuramsallaştırmaya soyundu.

***


Okul arkadaşımız İbrahim Türk’ün hazırladığı “Düşlerden Düşüncelere Söyleşiler” adında bir kitap var.

Halit Refiğ’in düşlerini ve gerçeklerini anlatan bu kitap, sinemamızın dünyaya açılmaya çalıştığı günümüzde, altın değerindedir. Gönül ister ki genç sinemacılar bu kitabı okusunlar, düşünsünler, tartışsınlar.

Halit Refiğ hocamız ışıklar içinde yatsın.

DİĞER YENİ YAZILAR