Serhan’ın önemi

Haberin Devamı

Burhan Şeşen’in oğlu sanatçı Serhan Şeşen, söylendiğine göre Özel Sema Hastanesi’nin uyguladığı yanlış tedaviden dolayı şu an ölümün pençesinde.

Gazeteci arkadaşların kayıtlarına göre, hastanenin başhekimi, karşısında kameraları görünce, aynen şöyle söylemiş: “Bu kadar önemli miymiş yahu?”

“Sen, Ömer oğlu Tuna” diyorum kendime: “Annenle babanı ellerinle gömdün. Dost bildiğinin ihanetine, bir ara en yakınına sokulmuş olanın iftirasına, en vicdansız saldırılara, en namert tuzaklara uğradın. Bütün bunlar karşısında kılın kıpırdamadı da şimdi mi dağılıyorsun?”

Böyle diyorum ama Burhan dostumuzun sözü rahat bırakmıyor beni: “Ben evlat acısıyla yaşayabilirim ama onlar bunun vebaliyle yaşayabilecek mi?”

Tek oğlunu yitirmek üzere olan bir babanın bu kadar mantıklı konuşması daha da koyuyor insana.

Akla ister istemez kendi hastane maceralarım, koridorlardaki umutsuz bekleyişler, hasta yakınları karşısına Yunan tanrısı havalarına giren beyaz önlüklüler falan geliyor.

***


Bir kere, kimse kusura bakmasın ama şu doktor milletinin “cool” havaları bazen fazla kaçıyor. Kardeşim, madem hasta yakınıyla empati kurmaktan acizsin, o zaman niye doktor oluyorsun? Başhekim olacağına git tüccar ol, kabzımal ol. Sadece para kazanmak için yapılacak meslek mi doktorluk?

Yok eğer doktor olmanın verdiği güç, insanların umutla gözünün içine bakması falan tatmin ediyorsa da, bari zevahiri kurtaracak kadar insancıl ol.

Senin hastanenin hatası yüzünden bir hayat söndüğü zaman “bu kadar önemli miymiş?” deme en azından.

***


Nil Karaibrahimgil, köşesinde Serhan’a güzel ve içten bir dua yazmış. O yazının çıktığı günden beri ne yazık ki iyiye gitmedi durum. Alman Hastanesi’nin çabası, beyin ölümünü önlemeye yetmedi.

Gözümün önüne Burhan’ın insanı kahredecek kadar sakin yüzü geliyor. Fethullah Gülen sermayeli Sema Hastanesi de, hatalı olmadıklarını söyleyen demeçler yayımlıyor Zaman Gazetesi’nde... Şuydu buydu derken 26 yaşında bir hayat, bir sanatçının hayatı sönüyor. Sözcükler kifayetsiz, gerçekten.

DİĞER YENİ YAZILAR