Niye yapılıyor İstanbul Kısa Film Festivali? Çünkü önemli olan boy değil işlev. Çünkü bazı dizilerin bir milyon bölümde anlatamadığı şeyi kısa filmler beş-on dakikada anlatabiliyor.
Üstelik özgür oldukları için dilleri de pervasız oluyor bu kısa filmlerin (“olay” kısa olunca “dilin” önemi artıyor, haliyle).
Mesela “Babam ve Oğlum”un yönetmeni Çağan Irmak’ın kısa filmi “Bana Old and Wise’ı Çal”ı görmüş müydünüz?
Peki ya “Barda”nın yönetmeni Serdar Akar’ın “Kankardeş” adlı kısa filmini?
“Takva”yı çeken Özer Kızıltan’ın “Gözlerin Yeşilçam’ın Son Yangınıydı” adlı minik şaheserini?
Nuri Bilge Ceylan’ın “Koza”sını?
Peki ya Fatih Akın’ın “Du bist es!” diye bağıran ilk kısa metrajı? Onu da mı görmediniz? Demek ki on dokuz yıldır düzenlenen İstanbul Kısa Film Günleri’ne gereken ilgiyi göstermemişsiniz.
Hilmi Etikan’ın on dokuz yıl önce başlattığı festival, İstanbul kültür hayatının sessiz kahramanlarından. Üstelik sürprizlerle dolu bir macera: Salona girip arka arkaya on-on beş film seyredersiniz. İçlerinden deli saçması olan da çıkar, hayat boyu unutmayacağınız pırlantalar da...
Hatta o kadar ilginç şeylerle karşılaşırsınız ki “insan beyni nasıl böyle çalışabilir?” diye sorarsınız kendinize. Neresinden baksanız ufuk açıcıdır yani.
Hayatımda seyrettiğim ilk kısa film, Mehmet Kurtuluş’un (evet, “Pars” filminde oynayan) gençken yönettiği “Dilsiz”di: Avrupa’nın farklı şehirlerinden, farklı kılıklarda beş genç, İsviçre’ye giden bir trene biner. Birinin Fransızca selamına diğeri Almanca karşılık verir. İşaret diliyle anlaşmaya çalışırlar.
Filmin sonunda tren sallanınca belgeler yere dökülür ve gençler gerçeği görüp şaşırırlar: Hepsinin pasaportunun üstünde ay-yıldız vardır.
Yani? Yanisi size kalmış... Bazı filmler on dakika sürer, net bir sonuca da ulaşmaz ama yıllar boyu kafanızı kurcalayacak sorularla baş başa bırakır sizi.
Kısa film böyle bir şey.
Kısa Film Festivali 14 Kasım’a kadar Fransız, İtalyan ve Alman kültür merkezlerinin salonlarında. Hem bedava hem de fuayede karşı cinsle kırıştırma imkânı var. Rica ederim, hiç önemli değil.
