Bu yılbaşı, 2016’nın mutlu geçmesi için, uğur olarak sayılan bütün gelenekleri, elimden geldiğince yaşama geçirdim. Yalnız bize ait olan yöresel ve yerel uygulamalar değil, bu yıl enternasyonel bir uğur ve şans çalışması oldu yılbaşı yemeğim.
ABD’nin özellikle güney bölgesinde bereket, şans, uğur, para, mutluluk için bir çeşit etli börülce ve pilav yemeği yenir. Yeşillikler mutlaka sofrada bulundurulur; çünkü karalahana, pazı gibi yeşillikler, doların yeşil rengini çağrıştırır ve yeşilliklerin paranın bizi bulmasını sağlayacağına inanılır. Yuvarlak mısır ekmeği ve pullarından dolayı balık da aynı inançla yılbaşı gününün menüsündedir.
Meksikalı arkadaşlarım, yılbaşı gecesi 12 tane tatlı üzüm yerler; her ay için bir üzüm yenir ve ayların üzüm gibi tatlı ve bereketli geçmesi dilenir. Bizdeki kırmızı don (!) geleneği zaten artık çoğu evde kurumsallaşan bir yılbaşı hediyesi. Bu yıl donanacağımıza inanıp çoğumuz ediniyoruz bir tane.
Bir de “Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane” bereketi ile nar kırmak, sonrasında temizlik işi zor da olsa yaygınlaşan bir ritüel oldu.
Yılbaşı gecesi evde yapılmış cevizli kabak tatlısı, bizim evin geleneği olmuştur yıllardır.
2016 hepimize, gönlümüzce kutlu ve mutlu bir yıl olsun. Kalplerimize, ruhlarımıza, zihinlerimize, ülkemize ve dünyamıza barış ve huzur getirsin. Çok çok çok içtenlikle diliyorum…
Çin astrolojisine göre bu yıl, Ateş-Maymun yılıymış. Çok hareketli, şanslı, güzel bir yıl bekleniyor. Yalnız hile ve aldanma söz konusu olabilirmiş şeker maymuncukların yılında. Ateş-Maymun yılında kırmızı giymek uğur getirirmiş. Gelin ilk styling’lerimizi kırmızı ile yapalım biz de.
Renklerin en güçlüsü, en tehlikelisi, en güzeli, en rüküşü… Tüm zıtlıkları karizmasını içinde bulunduran kırmızı, bizi vezir de edebilir rezil de.
Ben bu yılki dilek listeme, uzun kırmızı kaşmir bir palto koydum. Çok sevgili arkadaşım Şebnem ise sevgilisi Ali’den, kırmızı yakuttan pırlantalı bir halhal yazdı ‘wishlist’ine. Müthiş!
Yeni yıl kararlarımın içinde 2017 koleksiyonum için kırmızı kıpkırmızı bir gelinlik tasarlamak var.
Birçok marka yaratımlarında kırmızıyı çok güçlü bir tasarım göstergesi olarak sunuyor: Valentino kırmızısı, Louboutin’nin kırmızı tabanlı ayakkabıları, Donna Karan’nın çok etkileyici kırmızı elbiseleri, Oscar De La Renta’nın kırmızı tuvaletleri, Vera Wang’in kırmızı gelinlikleri, Ferrari’nin pantonelerde kendi adıyla anılan kırmızısı, Chanel’in bordo-kırmızı ojesi ve kırmızı rujlar… Bu büyük markalar yarının tasarım tarihini kırmızıyla yazıyorlar.
Biz gelelim kırmızı stiyling’lerimize:
- Kırmızı kaşmir blazer ceket+beyaz gömlek+vizon-bej pantolon+vizon bej bootieler
- Kırmızı kolsuz mini elbise+mor deri mont ya da mor kısa yapay kürk+ten rengi çorap+ten rengi ayakkabı
- Kırmızı kaşmir oversize kazak+boyfriend ya da skiny jean+asker postalları
- Küçük siyah mini elbise+siyah stiletto’lar+siyah clutch çanta+iyi bir makyaj ve ‘kıpkırmızı ruj’ (gözler çok belirgin olmamalı)
- Siyah kalem etek+ipek ekru derin V yaka bluz+kısa V yakalı twit ceket+ten rengi çoraplar+tabanı kırmızı ayakkabılar+ metali bol, zincir saplı çanta
- Derin sırt dekolteli, akışkan ipekten kırmızı gece elbisesi+aynı kumaştan yapılmış bantlı kırmızı ayakkabılar+koyu mor, koyu bordo ve füme çiçekli küçük el çantası (ruj ve ojeler kırmızı olmamalı).
Bu kırmızı sohbetimizde, canım Atatürk’ün en sevdiği türkülerden ‘Kırmızı gülün alı var’ hep kulağımdaydı. Nasıl güzel bir Rumeli ezgisidir… Canı, cananı istiyormuş. Hep böyle sevsek, yeminle kırmızının hep güzelliğini yaşayacağız. Belki de gerçekten aşk kurtaracak dünyayı. Bütün güzel kırmızılara, tüm kalbimle…
Kırmızı gülün alı var (aman aman)
Her gün ağlasam da yeri var
Bu gün benim efkarım var (aman aman)
Ah bu gönül arzular seni seni, yar seni…..
