Kapkara

Büyüyünce avukat olacaktı. Annesinden bilgisayar istiyordu. Babasının gururuydu. Beraberce barış mitingine gidiyorlardı. Sonsuzluğa gittiler.

Arkadaşlarıyla birlikte bir çok kortejde yerini alıp, daha iyi bir dünya isteğini dillendirmişti yıllarca. Yine barış, kardeşlik, adalet diyecekti. Diyemedi…

Çok gençti, gencecikti... Ülkesini, ailesini çok seviyordu. Kolunda annesinin, babasının, kardeşinin isimlerinin baş harfleri vardı; dövmelerinden teşhis edildi.

ALLAH KAHRETSİN!!! KAHRETSİN neyin stylingini yapacağız? Zaten her şey siyah simsiyah. Yasın rengine büründü tüm dünya… Yaşamlar karardı, kapkara oldu. Elim varmıyor styling yapmaya. Hepimiz karalar bağlamalıyız, simsiyah giymeliyiz, simsiyah mermerlerden anıtlar yapmalıyız barış için yitirdiklerimize. Siyah esas renk oldu hayatımızda.

Siyahın doğasında bulunan insana olağanüstü bir karizma veren değeri kayboldu. Siyah, yerini karanın hakim olduğu cenaze ve yas rengine bıraktı. Oysa siyah nasıl çok yönlü nasıl uçlarda sahne alan bir renktir… Resmi resepsiyonlardan düğünlere, damatlıklardan smokinlere, fraklara, tuvaletlere kadar zarifliğin, asaletin,resmiyetin, diplomasinin rengidir. Büyük orkestraların üyelerini hep siyahlar içinde görürüz. Siyahın damgasını vurduğu romanlar, filmler, şarkılar, şiirler vardır.

Haberin Devamı

Yönetmen bir arkadaşım, tiyatro dekorunda ve kostümlerinde, siyahı çok kullanır ve bana her zaman ‘Siyah, insan karizmasını en iyi ortaya çıkaran renktir” der.

Bu simsiyah günlerde barış için söz vermeliyiz herkese; çocuklarımıza, eşlerimize, annelerimize, babalarımıza, arkadaşlarımıza, komşularımıza, ülkemize…

Gözlerinin içine bakılan, üzerlerine titrenen, çok sevilen, çok sakınılan, o giden canların, hala hastanede yaşam savaşı içinde olanların, o yaralıların yüreğimizdeki izleri hep bizimle olacak.

Eren, Malatya’da Uğur Mumcu anmasında: ‘Vurulduk, ey halkım. Unutma bizi…’ demiş sahnede. Hiçbir zaman unutmayacağız,

HİÇ BİRİNİZİ!

DİĞER YENİ YAZILAR