Aşık Veysel’in “Güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmasa” dizeleri ve Shakespeare’in 130. sonesinin, “Benim sevgilimin gözleri hiç de öyle güneş gibi değil, mercan onun dudaklarından çok daha kırmızı…” mısraları aynı mesajda buluşuyorlar. Yani bu iki büyük ustaların ustası, aşk ve güzellik arasındaki neden sonuç ilişkisini evrensel ifadelerle tersten kurmuşlar: Aşkı doğuranın sevgilinin güzelliği olduğunu reddedip, aşkı yüzeysel beğeninin sonucu olmaktan çıkartmışlar.
Aşkın kimyasını ve aşkı bir uzmanla moda ekseninde konuşacağız ileride. Ben şu anda, naçizane, aşık olunana karşı hissedilen ilk çekimi yorumlamak istiyorum. Beğeniden aşka doğru açılan yelpazede, sevgili hangi basamakta yer aldığıyla cazibe arasındaki ilişkiye değineceğim. Aşk çok özel, çok kompleks bir duygu. Güzelliği bile takamıyoruz bazen arkasına. Biz, az biraz anlayabildiğimiz, üstüne gidebileceğimiz beğeni veya cezbetmek ile ilgilenelim şimdilik. Güzelliğin daha çok Allah vergisi olduğunu biliyoruz. Şimdilerde her ne kadar “altın oranı” kadın estetiğine sokmak için çeşitli girişimler mevcutsa da, güzellik diyince dominant faktör hâlâ ve hâlâ anne ve babadan taşınanlar. Bizim elimizde yapılandırabileceğimiz çok önemli ve çok pratik bir değer var: Havalı olmak. Havalı olmak, ilk göründüğümüz anda havada bir cazibe elektriği yaratıp beğenilmek ve çevrede etkileyici bir alım yaratmaktır. Gündelik hayatımızda küçük dokunuşlarla bunu sağlamak mümkün. Bence tüm zamanların gelmiş geçmiş en havalı kadını Brigitte Bardot olmuştur. Onun havası 50 film çektirmiş, adına yazılan birçok şarkıya ilham olmuştur. Havası öyle kuvvetlidir ki, St. Tropez’i bir gecede meşhur etmeye yetmiş, kendisine tüm zamanların en büyük stil ikonluğu tahtının yolunu açmıştır. Simone de Beauvoir gibi bir entelektüele Bridget Bardot’u inceleyecek bir kitap yazdıran, BB markasını yaratan ve daha birçok kimseye nasip olmamış değerleri çağlayan gibi kucağına akmasına sebep yine havasıdır. Öyle güçlü oturmuştur ki tahtına, öyle güvenmiştir ki alımına, yaşamı boyunca hiçbir estetik girişimde bulunmamıştır.Türkiye’de de, bence en havalı kadın tacı kayıtsız şartsız Ajda Pekkan’ındır. Gördüğümüz gibi bu iki ikonun ortak paydaları, fevkalade güzellikleri değil, kendilerini büyüten havalarıdır.
Biz şimdi, havalı olma konusunda küçük tüyolardan söz edelim. Bazıları, bu uygulamaları klişe bulabilir. Siz hiç aldırmayın, istediğinizi uygulayın, Çok işe yarayacaktır...
1) Siyah büyük gözlükler
2) Deri eldivenler
3) Parmaksız deri, dantel, yün eldivenler
4) Seyrek kahküller ve yanlardan düşen çeşitli boylarda perçemler
5) İyi bir at kuyruğu
6) Beyaz gömlek
7) Deri veya deri görünümlü ceket
8) Yırtık veya skiny jean
9) Maksi, kaşmir uzun siyah palto
10) Büyük küpeler
11) Siyah, bordo veya koyu kırmızı ojeler
12) Kırmızı ruj
13) Dumanlı göz makyajı ve nude dudaklar
14) Dekolte yün kazak
15) Sırtı açık yün kazak
16) Omuz dekoltesi
17) Uzun açık bej rengi veya koyu ekru trençkot tipi pardesü
18) Deri veya deri görünümlü pantolon
19) Uzun bol dantel etek, süet düz (veya gizli topuk) bootieler ve kot ceket
20) Smokin ceket
21) Frak ceket
22) Küçük siyah elbise
23) Gömlek elbise
24) Uzun maksi taklit kürk
25) Yüksek topuklu ayakkabılar
26) Tabanı kırmızı topuklu ayakkabılar
27) Kalın çorap, mini etek ve düz ayakkabı
28) Dantel siyah etek, atlet, siyah deri mont, bootieler veya kovboy çizmeleri
29) Dağınık topuz
30) Püsküllü kovboy ceketi
31) Kovboy çizmeleri
32) Fötr şapka
33) Süet düz botlar
Daha listede çok tüyo var ama, yerimiz kalmadı bu hafta, ileride bu listeye devam edeceğiz.
Veda ederken, aradan geçen yüzlerce yılı, farklı kültürleri, farklı dilleri, farklı coğrafyayı hepsini aşıp aşkın felsefesinde buluşmuş ve dünyaya koşulsuz aşkla seslenmiş, büyük adamlar Aşık Veysel ve Sheakspeare ile veda etmek istiyorum.
Güzelliğin on par’etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulamam
Gönlümdeki köşk olmasa