Geçen gün, astrolojiye merak sarmış, büyük astrologlardan dersler almış, bir sevgili arkadaşımla, hem memleketin durumunu hem de önümüzdeki günleri konuşuyorduk. Birden “İşte tabii, bu Uranüs döngüsü herkesin hayatını sallıyor” dedi.
“Ne Uranüsü! O Satürn değil miydi? Sallayan, hani büyük hoca, bizi terbiye eden, 29 yılda bir hayatımızı kabusa çeviren ve sonunda, sorumluluklarımızı öğreten” dedim, panik içinde. “Evet, bir de Uranüs var 40-43 yaş arası, bize devrim yaptırmak, en azından devrimi düşündürmek için hayatımızı ziyaret ediyor” dedi.
Yok yok ben pes ettim, ömür boyu astroloji öğrenmeyeceğim. Ay bir de 40 yaşımızın hemen akabinde, hayatımızın devrimleriyle uğraşacağız. Ben 40’lı yaşlarımda güzel, bakımlı, sevecen, başarılı, anlayışlı, dinamik ve tatlı olmak istiyorum.
Kadınlar 40-45 yaş arasını, bir eşik gibi hissediyorlar. Belki büyük bir sayfa açılıyor ömür defterimizde çoğumuz için. Çocuklar daha büyümüş, daha bağımsız, evlilikler yaş almış oluyor. Alışmışız artık eşlerin günahına da sevabına da. Kariyerle ilgili olumlu olumsuz bir noktada olmuşuz bu dönemde. Tüm bunlar aslında bizim yaşamımızda biriktirdiğimiz değerler. İyi ki de olmuşlar. Allah herkese nasip etsin.
Ya da bazılarımız yepyeni bir hayata yelken açıp, heyecanla ilerliyorlar yeni yollarında. Bir de zaman denen bir efendi var, hiçbir gücün karşı koyamadığı. Bedenlerimiz, zihinlerimiz, ruhlarımız, duygularımız bu zamanla birlikte yol alıyorlar. Biz yaş alıyoruz.
Son yıllarda bir “- 10 yıllık” ikramiyemiz oluştu, yani artık - 10 yaş daha genciz. Bu gün 30’lar 20’li, 40’lar 30’lu, 50’ler 40’lı, 60’lar 50’li yaşlarını yaşıyorlar. Nasıl olduysa oldu; evren bize 10 yıl hediye etti. Yaşasın! Eeeeee artık bize de yaşımızın çok güzeli olmak düşüyor, bir zahmet.
Son yıllarda kuşak araştırmaları çok gündemde. Tüm kuşakları kapsayan styling tüyoları en az beş konu olduğu için, zaman zaman kuşaklar ve styling sohbetini sürdüreceğiz.
Kısa eteklere evet yüksel bel şorta hayır
Uranüs döngüsü dedik; biz X kuşağının, ikinci yarısından (45 yaş üstü) başlayarak styling yapalım. Bence öncelikle nasıl giyinmeliyiz değil, nasıl giyinmemeliyiz yaklaşımından yola çıkmalıyız. Örneğin, üzerinde çizgi film karakterlerinin resim baskıları olan tişörtleri hiçbir zaman giymemeliyiz. Göbeğimizi açıkta bırakan kısa üstleri hayatımızdan derhal çıkarmalıyız. Kısa etek giyebiliriz ama mini etek artık bizim gardırobumuzun bir parçası olmamalıdır. Yüksek belli kısa şortlarla vedalaşmış olmamız gerekir. Yazın aşırı bronzlaşmak görüntümüze birden birkaç yaş ekleyebilir. Çok koyu ve çok açık renkli saçları kullanmamalıyız. Saç tasarımcıları, en doğru rengin, kendi saçımızdan bir iki ton daha açık olması gerektiğini söylerler. Bakım ve makyaj ürünlerimize çok dikkat etmeliyiz. Bol nemlendirici kullanmalı yoğun pudradan sakınmalıyız. Baby Boomer’lara ait küçücük bir şey söyleyeceğim sadece; normal kilonun bir iki kilo üstünde olmak, inanın daha sağlıklı, fit ve genç gösteriyor kadını bu dönemde.
Parfümle imza atın
Uranüs döngüsüne girmiş ve devam eden kadınlar için, en önemli styling tüyolarından bir tanesi parfüm olmalıdır. Kendinize yakışan, hafif sürünmüş bir parfüm sizin imzanızdır. Kokumuz hafızalarda her zaman yer eder. İmkanımız el verdiğince yaşamımızda hep bizimle birlikte olacak bir takı veya bir mücevher edinmek, çok şık ve anlamlı oluyor. Bu taşlı bir yüzük, değerli metal karışımlı bir bilezik, ince ve sade bir zincirin ucuna takılmış damla montürlü bir kolye olabilir. Kendimizi yorgun ve renksiz hissettiğimiz günlerde, ya açık ve canlı renkler giyelim, ya da bir flar veya yaka kullanalım. Nil yeşili, turkuaz mor her zaman herkese yakışır bizi daha genç ve pozitif gösterir. Başka bir yazıda bir çok styling formülleri vereceğim bu yaş grubuyla ilgili. Şimdi yine sohbetin sonu geldi. Sevgili kuzenim, ablam, 30’uncu yıl mezuniyet partisinde giymek üzere, benden styling yapmamı istedi. Gardırobundan, ipek üzerine işlenmiş payetli rose bej bir atlet üst ve çikolata kahvesi sigaret pantolon ve pudra rengi önü açık dekolte stilettoları, küçük kahverengi, bej, mor çiçekli bir clutch, minik elmas küpelerini önerdim. Saçları çok güzel olduğu için Monica Belluci gibi açık bırakması konusunda ısrar ettim. Giyinirken ben de yanındaydım. Birlikte, Nilüfer’in “Dünya Dönüyor” parçasını büyük bir hayranlıkla dinledik.
En çok;
Sen ne dersen de ,
değmez bu dünya,
Yıllar geçerse geçsin,
Ruhumuz genç ya.
Dizelerinde O’na bağıra bağıra eşlik ettik.
Sessiz kuşak
(1927-1945 arası doğanlar)
Türkiye’nin %7‘si
Baby Boomer’lar
( 1946-1964 arası doğanlar)
Türkiye’nin %19’u
X Kuşağı
(1965- 1979 arası doğanlar)
Türkiye’nin %22’si
Y KUŞAĞI
(1980- 1999 arası doğanlar)
Türkiye’nin %35’i
Z KUŞAĞI
(2000’den sonra doğanlar)
Türkiye’nin %17‘si
