Dokunduğu yüzleri ve vücutları çok beğendiğim Dr. Gamze Menteşoğlu’nu, konuk ettim bu hafta. Altın Oran’ı yani, güzelliğin, sihirli formülünü anlattı. Gördüğümüzde, “Ay, ne güzel!” dedirten hücrelerimize kodlanmış, doğadaki o sihirli formül… Kutsal geometri ya da Altın Oran’ın bilimsel yapısını konuştuk.
Oran’a ulaşmada 4 altın basamak
Sağlık, güzellik ve estetik kavramlarını nasıl bağdaştırıyorsunuz?
Son yıllarda estetik, güzellik ve sağlık kavramları birbirinden ayrılamaz hale geldi. Bu üç kavram günümüz insanında bir bütün olarak kaynaşıyor ve ortaya bir sentez çıkıyor. Sağlıklı, güzel ve estetik insan… Üç kavram birbirinden ayrı düşünülemez oldu. Artık tıptaki yeni gelişmeler sayesinde, çok basit estetik uygulamalarla sağlığın ve güzelliğin korunması mümkün oluyor. Güzellik algısının insan psikolojisinde çok önemli bir yeri var. Kişi kendini güzel buluyorsa kendine daha çok güveniyor ki bu durum da başarıyla doğru orantılı.
Yaşlanmayla başetmek için hangi estetik girişimleri yaptırmalıyız?
Yaşlanma aslında oldukça karmaşık bir şekilde gelişiyor ve aynı anda birçok dokuyu etkiliyor. Sanıldığı gibi sadece deriyi değil sırasıyla kemik dokusu, kas dokusu, yağ dokusu ve son olarak da deriyi etkiliyor. Bu dokuların içerisinde kuşkusuz en önemli doku derimizdir. Çünkü yaşlanmaya karşı savaşta 2 cepheyle birden savaşmaktadır. Yaşlanma karşıtı uygulamalarda ‘Deri kalitesini artırmak’ en önemli şıklardan bir tanesini oluşturmaktadır. Estetik operasyonlar derideki yıpranmayı düzeltmez. Sadece derinin gevşemiş noktalarını alır. Deri kalitesini artırmaya yönelik ise elimizde birçok teknik bulunmakta. Girişimsel olarak yapılan birçok uygulama olduğu gibi aynı zamanda kişisel olarak da birçok yöntem uygulanabilmekte. Bunların başında da ‘deriye özel diyetler’ geliyor. Bu diyetlerle deri yaşlanması sırasında kaybedilen moleküller yerine konuyor ve daha canlı ve ışıltılı bir deriye sahip olunuyor.
Çirkin ördek yavrusu kuğuya dönüşebilir
İnsan gözü güzeli nasıl algılar?
Yapılan çalışmalar beynin yoğunlaşma kapasitesinin güzel objelerle çevrili bir ortamda yüzde 50 ile yüzde 70 oranında arttığını gösteriyor. Yani ‘güzellikler’ içinde daha verimli oluyoruz. Güzellik artık yeni bir yaşam tarzı ve bir eğilim olarak benimsendi. Güzelliği çok basit bir kavram olarak algılamamak gerek.
Neden baktığımız bazı objeleri güzel bulurken bazılarından hiç etkilenmiyoruz?
Güzellik kavramı aslında ‘sihirli’ bir orantıya dayalıdır. Bu orana yaratıcısının adıyla Fibonacci Oranı ya da kısaca Fi Oranı diyoruz. Ya da başka bir deyişle Altın Oran… Bizim gözlerimiz ‘Altın Oran’a sahip objeleri güzel olarak algılamaya kodlanmış. Etrafımıza baktığımızda doğanın birçok alanında bu oranın kendini yineleyişine tanık oluyoruz. Yapraklarda, çiçeklerde, deniz minarelerinde, kabuklu hayvanlarda, ağaçlarda, insanlarda... Kısacası bakıp da ‘güzel’ olarak gördüğümüz her şeyde bu oran vardır. İşte ‘Kutsal Geometri’…
Estetik girişimlerinde altın oran uygulanabilir mi?
Ben tüm estetik uygulamalarımda Fİ Oranına çok önem veriyorum ve uygulamalarımı bu orana göre yapıyorum. Uygulamalar sırasında 4 ana dokunun göz önüne alınması ve dördünün birden onarılması büyük önem taşıyor. Eğer Altın Oran’a dikkat etmezseniz ‘ iyi doldurulmuş’ kişiler yaratırsınız, ama onlar güzel değildir, sadece kusurları giderilmiştir. Göz onu ‘güzel’ olarak algılamaz.
Çirkin ördek yavrusu kuğuya dönüşür mü?
Günümüzde birçok yüz kusuru altın orana dayanarak düzeltilebilir. Kişinin ölçüm sonucu ortaya çıkan orantısına göre kusurlu alanları saptayıp bu bölgeler üzerinde çalışıyoruz. Eksik noktaları saptayıp onardıktan sonra, hiç şüphesiz çirkin ördek yavrusu da kuğuya dönüşür.
