Güzellik, zarafet, aşk tanrıçası Afrodit ile büyük savaş tanrısı Ares, dillere destan çok tutkulu bir aşk yaşarlar. Ve bir kızları doğar; kızın adı HARMONİ’dir.
Zıtlıklarımız, karşıtlıklarımız, farklılıklarımız bizim büyük zenginliğimiz. Bu enerjilerden değerli sinerjiler doğuyor, HARMONİ gibi. Benzemezlerin birlikteliğinden oluşan ahengi, sevgiyi, güzelliği çok özlemişiz. Bu özlemi yapılan onur yürüyüşünde derinden hissettik. Tüm dünyada global ikon haline gelen, gökkuşağı renklerini taşıyan bayrağın altında onur yürüyüşü yapıldı geçen hafta. Hem LGBTİ’ler hem de destekçileri geleneksel onur yürüyüşünde ABD’de kazanılan evlilik haklarını coşkuyla kutladılar. Ben de LGBTİ bireylerin özgürleşmesini bayraklarında taşıdıkları tüm renkleriyle kutluyor; salladığınız bayraklarınızdaki her zaman kırmızının yaşamı, turuncunun şifayı, sarının güneşi, yeşilin doğayı, turkuazın sanatı, lacivertin uyumu, morun maneviyatı dünyaya armağan etmesini diliyorum. Gönül isterdi ki tüm dünyada gördüğümüz bu renkli, tüm insanların kardeşliğini pekiştiren ve umut veren görüntüler bizim memlekete de uğrasın; gri-siyahlar renklere izin vermedi. Mecburen hipermetrop olup, uzaklara bakıp ısıtacağız içimizi.
Renklerin diliyle konuşun
Rastlantılara hep bayılırım. Bu haftaki programımda renkler vardı, ne hoş tesadüf… Modanın belki en temel unsuru olan renklerden söz edeceğim sizlere. Renk aslında doğanın farklı dalga boyundaki ışıkla beynimizin sesleniş biçimidir. Gözümüzün taa içine, retinamıza çarpan, doğanın beynimizdeki iz düşümleridir. Dünyadaki bütün renkler toplam üç ana renkten meydana gelir: Kırmızı, sarı, mavi. İki ana rengin karışımından ara renkler oluşur şöyle ki; Mavi ile sarıdan yeşil, kırmızı ile sarıdan turuncu, mavi ile kırmızıdan mor elde edilir. Siyah ve beyaz bilimsel olarak renk değildirler, beyaz tüm renklerin birleşimidir, siyah ise bütün renkleri yutar.
Renkler yaşamın, bilimin, sanatın, insanın tüm alanlarında varlık gösteriyorlar. Biz modadan bakacağız tüm renklere. Evet, renkler sanki büyü gibi, sihir gibi bizleri etkiliyor. Modanın, tasarımcıların, sanatçıların ilham kaynağı olan renkler yaratımlara peri tozunu serpiyor.
Biraz renklerin evrensel dilinden bahsedelim. Siyah beyaz zamansızlığı, kırmızı tutkuyu, eflatun dişiliği, turuncu fanteziyi, sarı güneşi, mavi özgürlüğü ve dinginliği, yeşil doğayı ve umudu, mor asaleti, pembe duyguyu çağrıştırır bize.
2015 ilkbahar ve yaz modasında çok çeşitliliğin yanı sıra çok renkliliği de görüyoruz. Bu yılın yükselen trendi, Marsala bordo tonları olup abiyeler başta, tüm kıyafetlerde, özelikle çanta ve aksesuarlarda kullanılıyor. Sokak modasının başrolünde turkuaza yakın bir renk olan aqua mavi var; ayakkabılardan takılara kadar bu dingin renk bizde hoş bir esinti etkisi bırakıyor. Neşeli renklerden greyfurt sarısı, özel geceler için abiyelerde, tek parça minilerde içimizi ısıtıyor. Greyfurt rengini ve pastel sarıyı ofis modasında da sıkça gözlemliyoruz . Feminen bir renk olan lila, desenlerde ve baskılarda mini ve diz altı elbiselerde cool bir etki yaratıyor. Kırmızı, turuncu, kahverengi karışımının eşsiz uyumu ile ortaya çıkan pas rengi, bu yaz, tiril tiril elbiselerde, bol kesimli pantalonlarda, transparanlarda, mayo ve bikinilerde giyenin karizmasını pekiştirerek ortaya çıkarıyor.
Mavinin gücü adına...
Her zaman saygın etkisi olan elektrik mavisi hem kadın hem erkek modasında bu yıl da yerini korumakta. Bu yaz renklerin cümbüşü var. Bu cümbüşün yanı sıra sakin ve asil kum renkleri, hakiler, deniz kabuğu ve okyanus renkleri, bejler, açık griler değerlerinden ve yükseklerdeki koltuklarından bir şey kaybetmeyen daha soğukkanlı renkler.
Vaktimiz doldu, geldik köşemizin sonuna. Aklıma RedKit geldi gider ayak. Nasıl ki o, her serüveninin sonunda “Ben yalnız bir kovboyum” şarkısını söylüyorsa, ben de John Lenon’dan IMAGINE’ı söylemek istiyorum dilim döndüğünce. Tüm dünya ile barış içinde, LGBTİ bayrağı elimde IMAGINE şarkısı dudaklarımda onurla yürümek istiyorum… Tekrardan selam olsun tüm kardeşlerime…
