Nasıl güzel bir aydır Haziran... İçimizi sevinç, umut ve nedensiz coşkularla kıpırdatan güzelim haziran... Şiirler yazılmış; “en sevgili” hep hazirana benzetilmiş. Hatta ‘’Sen haziran, ben eylül’’ demiş şair.
Benim de bu güzeller güzeli ayın, en sevdiğim yanı “haziran gelinleri”dir...
Zaten haziran gelini geleneği, Roma mitolojisine dayanıyormuş. Juno ile Jupiter Haziran’ın 1’inde evlenmişler. Jupiter baş tanrı, Juno ise evlilikleri korumayı kendisine dava edinmiş baş tanrıça. O yüzden onların evliliği, tüm haziran evliliklerini mutluluk, bereket ve zenginlikle kutsamış. Ayrıca, Haziran’da evlenen kadınların ömür boyu eşlerinin “sevgili gelinleri” olacaklarına dair bir inanç da vardır.
Yani geleneksel anlamda hep özel olmuştur Haziran gelinleri, tıpkı bu yıl da olduğu gibi. Bu yıl, günlük kıyafetlerde ve gelinliklerde minimalist detaylar ön planda. Gelinlikler, her vücut tipine uygun tasarlanıyor. Zarif, sade, bohem, özgün dokunuşlarla zenginleşiyor. Vintage ve minimalist gelinliklerde, inciler, danteller, çiçekler, tüller, renkler, doğal taşlar kullanılırken eldiven ve şemsiyelerle tamamlanmış. Duvakları, ipek tülden yüz kapatılmadan dizayn edilmiş su gibi akan aksesuarlar olarak görüyoruz. İnci ve doğal taşlar ise, ipek tüllere ve dantellere işlenmiş ve zihinlerde masalsı bir efekt bırakıyor.
Bu yıl, gelinliklerde ayrıca vizon ve pudra rengi astar kullanmak çok moda. El çiçekleri, artık hep canlı. Hatta cap canlı! Çok renkli, güzel kokulu uğur ve mutluluk simgesi çiçeklerden yapılmış küçük buketler tutuyor gelinler ellerinde. Saçlarını da, ağırlıklı olarak canlı çiçekler süslüyor. Başka bir seçenek de saç aksesuvarı olarak dantellerden çiçek motifleri yapılması ve incilerle, doğal taşlarla bezenip duvaklı ve duvaksız kullanılması. Gelinin güzelliği kadar konforu da önemli olmalı; bu yüzden ayakkabı seçiminde rahatlık öne çıkıyor. Dolgu topuk ve platformlar şık, konforlu ve üstelik trendy.
Gelin ve takıları ise en zor konulardan biri. Bence klasik yaklaşım benimsenmeli. “Az, her zaman çoktur’’ diyerek, küçük inci veya elmas küpeler ile küçük bir kolye çok şık duracaktır.
Türkiye’de düğünlerde ve nikahta önemli geleneklerden biri olan takı törenini de atlamamak gerek. Çok iyi organize edilmesi gereken bir süreçtir bu. Bu sürecin, gelinliğin bütününü bozmaması için tasarlanan aracı ise takı keseleridir. Gelinliğin kumaşından ve süsleme detaylarından hazırlanan bu şık keseler de artık olmazsa olmaz detaylardan. Gelelim son dokunuşumuza… Yani gelin makyajına… Sade ama kalıcı olmalı. Yüzün kendi renkleri takip edilerek hatlar belirginleştirilmeli, tap taze renkler kullanılmalı, gelin şeftali ve pembe tonları ile ışıldamalı. Son dokunuşla bitmedi sohbetimiz… Bir en son dokunuş daha var moda sosyolojisinde. Yaşadığımız çağda, dünya koşulları hızla değişiyor, insanlar beğenmedikleri zaman hızla tepki veriyor, uzaklaşıyor, hatta baş kaldırıyor. Bireyselliğin verdiği güçle daha kuvvetle itiraz edip kendi sınırlarını daha sıkı koruyor. İşte bu evrimin yansımalarından birini gelinliklerde de görüyoruz: Mini gelinlik trendi yükselişte! Bu yüzden kadınların bireysel kimliğine, özgürlüğüne ses veren mini eteğin devrimci mucidi Mary Quanta’ a bir kez daha selam olsun! Tebrikler Haziran ayında evlenenler! İnanın, siz ömür boyu eşinizin “sevgili gelini” olacaksınız!
