Gitme zamanı

Aret Vartanyan’ı tanıyor musunuz? Ben biraz geç tanıdığımı itiraf etmeliyim. Bir televizyon programındaki sohbetinden o kadar çok etkilendim ki hemen koşup kitaplarını aldım. Son kitabını da henüz bitirdim. Aret Vartanyan, genç bir adam ve rengarenk bir aileye sahip... Dini azınlıkların neredeyse tamanının içinde bulunduğu müthiş zengin bir aile bu... Bu derin düşüncelerin, kimsenin düşünemeyeceği ayrıntıları fark etmesinin en önemli nedenlerinden biri de bu çok kültürlülük olsa gerek... Canlı, samimi ve hayata bağlı bir tavrı var. Soruları var. Cevaplarını bulmak için çabası. Yazdığı kitaplarda bizi de aynı soruları sormaya ama kendi cevaplarımızı bulmaya yönelten bir başarısı...

Belki de üniversitede Tekke Edebiyatı dersi almış olmamın, rahmetli hocam Aydın Oy’un o derin ve birikim dolu cümleleriyle ilerlediğimiz yol, beni hayatın öte tarafına, yaşama, ölüme, doğuma her zaman yakın tuttu. Doğuma sevinmeyi, hayata tutunmayı, ölümü kabullenmeyi ve onu bir bitiş olarak değil, bir başlangıç olarak görmeyi öğretti.

Haberin Devamı

Aret Vartanyan’ın kimseye benzemeyen sufi tavrı, satırlar arasındaki yolculuğunuzda size kendi iç dünyanızın haritasını çiziyor. Sizin kendi hayat felsefenizi keşfetmenize yardımcı oluyor. Hayatın ne olduğu, ölümün ne olabileceği, sonrasında nasıl bir yolculuğun var olabileceği üzerinde düşünüyor, böylece bir bütünü algılar hale geliyorsunuz.

Sormayı ve sorulara cevaplar aramayı seviyorsunuz. Korkmuyorsunuz ve korkmadıkça da daha çok düşünüp daha çok soru soruyor, bulduğunuz cevaplarla daha çok ilerliyorsunuz.

Oxford’ta teoloji okudu

Peki kimdir bu genç adam? Bütün bunları genç yaşına rağmen düşünmeyi başarmış, düşündükleri üstünde başkalarını da düşündürmeyi becermiş bu genç yazar ve benim kendi tabirimle düşünür, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu, yüksek lisansını da burada yapmış, ardından Oxford Üniversitesinde teoloji okumuş. Teoloji, en basit tanımıyla Tanrıbilim demek... Hıristiyan teolojisi ve İslam teolojisi olarak ayrı ayrı incelenmiş bir konu... İslam teolojisinin; tefsir, fıkıh, kelam, hadis, kıraat ve İslam mezhepleri gibi incelenebilir alt başlıkları var. İmam Hatip liselerinde ve İlahiyat fakültelerinde bu konular ders olarak okutuluyor. Bu kadar ayrıntıya inmemin bir sebebi var: Aret Vartanyan’ın , önce insan iletişimi sonra da Tanrıbilim okuyarak iletişimin her adımını kendince yorumlama yoluna giderek kendi belki de tesadüf olmayan bir yol çizdiğini düşündüm. Çünkü kimse bu kitapları tesadüfen yazamaz. Altını doldurmadan yeni düşüncelere, felsefelere kapı açamaz.

Haberin Devamı

Bir dörtlemenin ilk kitabı Gitme Zamanı...

Anlaşılan, dünyayı ayakta tutan dört unsur gibi, bizi de dört adımda gerçekler ve gerçeküstüler konusunda düşündürmeyi hedefliyor yazar. İlk kitaptaki ölüm tasviriyle başlayan bölümle sanki defalarca ölmüş birinin yaptığı bir tanım ve açılamayla siz de defalarca ölmüş ve dünyaya yeniden gelmiş birinin olgunluğuyla ilerliyorsunuz satırlarda...

Bu iş, imkansızı başarmaktır. Tasvir ve tahlili, bilnene gerçekler üstünden yapmak zaten zor ve yetenek isteyen bir iştir. Bir de bunun ölüm üstünden yapıldığını dşünün. Üstelik okuru korkutmadan, kendi tasavvur gücünüze, bilginize ve birikiminize güvenerek yapacaksınız!

Haberin Devamı

Farkındaysanız kitaptan hiç alıntı yapmadım. Merak edenleriniz okduğunda birikimlerinden hiçbir şey çalmamak ve yeni gelecek diğer kitaplara onları hazırlamak içindi bu.

Yazarın tanımıyla Zahir’den Batın’a yaptığı bu yolculukta, kendi yolculuğunu bizimle paylaşmayı seçmiş.Bu kitabı okukamk değil yapacağınız iş, yazarla bir yolculuğa çıkmak...

DİĞER YENİ YAZILAR