Çocuklar YGS’de

Siz bu satırları sabah kahvaltısında ve evde okuyorsanız YGS’ye giren bir çocuğunuz yok veya yakınınız yok demektir.

Üniversite sınavı, bu ülkede, adı ne olursa olsun, en az iki yıl öncesinden tarihi takvimlere yazılan, hazırlıkları başlayan ve çocuklarımıza gelecekleri için hedef belirlemede en önemli dönüm noktalarından biri olan sınavdır.

Herkes üniversite okumalı, okumamalı tartışmasına girmeyeceğim çünkü bu ikilemin doğru cevabı ne olursa olsun, bir gerçek var ki öyle ya da böyle 19 yaşına gelen herkes, bu sınava bir kez de olsa girerek şansını denemek, önünü görmek istiyor.

İnanın, Türkiye genelinde başarı ortalaması çok ama çok düşük. Bunda eğitim sisteminden, öğretmenden, öğrenciden, ülke gerçeklerine kadar birçok farklı sebep rol oynuyor, ama bunu da yazmayacağım. Bu da başlı başına başka bir yazı konusu.

Ben sayılardan söz edeceğim. Bugün için başvurular, 5-19 Ocak'ta gerçekleştirildi. Bunların sonucunda 2015’te ÖSYS'ye, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve sınavsız geçiş için tam 2 milyon 126 bin 681 aday başvurdu. Bu öğrencilerin 908 bin 65'ini lise son sınıf öğrencileri, 407 bin 825'ini geçen yıl liseden mezun olanlar, 810 bin 791'ini ise daha önceki yıllarda liseyi bitirenlerden oluşturuyor. Başvuran adayların, 756 bin 473'ü geçen yıl da YGS’ye girdi. Bu yıl şansını bir daha deniyor. Sınava girenlerin bir kısmı girdiği programdan memnun değil, bir kısmı da zaten barajı geçemedi. Geçen yıl da ÖSYS'ye 2 milyon 86 bin 87 aday başvuru yapmış, adayların 78 bin 428'si sınavsız geçişe başvurmuştu. Sayı az da olsa artmış. Asla 2 milyonun altına düşmüyor çünkü biz kalabalık bir ülkeyiz, ne mutlu bize ki nüfusumuz genç... Genç de ne kadar donanımlı, ne kadar hayata hazır, belli değil...

Haberin Devamı

Düşünebiliyor musunuz? Bugün tüm ilk ve orta dereceli okullarda, üniversite amfilerinde yüzbinlerce görevli öğretmen var. Sağlık görevlileri iş başındaÖ Ve okulun civarındaki parklarda, pastanelerde, sokaklarda, arabalarının içinde saatlerce çocuklarını bekleyen aileler var. Böyle bakarsak bu sayı 5 milyonu bulur. Trafik çok yoğun olacağı için sabahın çok erken saatlerinde yollara döküldü herkes. Büfeler, simitçiler, köfteciler bugün iyi para kazanacaklar. Dışarısı böyle. Ya içerisi? Önlerinde dört bölümden oluşan, adı terim gereği kitapçık olup içinde 40 Türkçe, 40 Sosyal, 40 Matematik, 40 Fen sorusu bulunan, sınav kitabıyla haşır neşir olan milyonlarca çocuk...

Haberin Devamı

Hata kabul etmiyor

Her soru için öngörülen süre 60 saniye yani 1 dakika olarak belirlenmiş. Tabii soru var, öğrenci onu 20 saniyede çözer, soru var, onunla 2 ya da 3 dakika uğraşabilir. Burada önemli olan tek ve en önemli nokta, sınavda hatalı soruların olmamasıdır. Sınavda hatalı soru yoksa, bu süre planlandığı şekilde verimli harcanır. Hatalı soru varsa o soruya takılmamayı başaramayan öğrenci sonuca da bir türlü varamayacağı için çok zaman kaybeder.

Eski sınavlarda hatalı soru çıkması, tam bir faciaydı ve neredeyse yok denecek kadar azdı. Son birkaç yıldır, maalesef art arda yapılan hatalar, öğrencilerin güven kaybına neden oldu. Umuyorum, bugün böyle bir sorun yaşanmadan, biter gider bu sınav.

Haberin Devamı

ÖSYS, sınav sonuçlarını bir hafta içinde duyuruyor. Sonrasında öğrencilere LYS’lere hazırlanmak için ortalama üç aylık bir zaman kalıyor. Bu sınavlar, ayrı günlerde her ders için tek oturumda gerçekleşiyor. YGS’ye oranla daha çok bilgiye dayalı sınavlar... Aslına bakılırsa bugünkü sınavda barajı geçmek çok da zor değil. Ama barajı geçmek için alınan not, LYS’ deki notları da etkilediği için ne kadar yüksek olursa, öğrencinin üniversite başarısında o kadar önemli...

Umuyorum, ülkemin tüm gençleri, aydınlık bir gelecek için bugün ilk adımlarını atmış olsunlar.

DİĞER YENİ YAZILAR