Kitapların büyülü dünyası

Kitapların kendilerine has büyülü, tılsımlı bir dünyası var…Okuduğunuz hayatlar bir zaman sonra sizin oluyor...

Murakami merak uyandırıyor

Haruki Murakami hem Japon edebiyatının hem de dünya edebiyatının en parlak yıldızlarından biri. Postmodern romanlarını insan elinden düşüremiyor. Felsefik bakış açısı zaman zaman, ben neden bunu böyle düşünemezdim, dedirtiyor insana; zaman zaman da, tam da içimden gelenleri seslendirmiş kahramanıyla, dedirtiyor. Yazarın romanlarındaki karakterlerin çoğu yalnız, kendi gibi okumaya meraklı ve aydın kesimin insanları…

Karanlıktan Sonra adlı romanı da son derece keyifli. Her zaman olduğu gibi akıcı bir dili, renkli bir üslubu ve merak uyandıran tavrı ile yine çok ilgi çekecek gibi görünüyor.Yani kimsenin kitabı, boşuna başka dillere çevrilmiyor. Tabii bu arada Ali Volkan Erdemir’in başarılı çevirisini de görmezden gelmemek gerekiyor.

Dar bir alanda daralmak…

İyi bir okursanız, Mine Soysal’ı bilirsiniz. Çocuklar ve gençlere yönelik kitaplarıyla bu alanda büyük bir eksikliği, büyük bir yaratıcılıkla kapamayı başarıyor. Günışığı Kitaplığı’nı kurdu, son kitabı Daralan da oradan çıktı. İster dar bir alan hayal edin olup bitenin yaşanacağı, ister yaşadıkları yüzünden daralan insanları düşünün. Ya da ikisini birden düşünün, o zaman kitap hakkında daha iyi bir fikriniz olur.
Mete’nin liseye başlayacağı o yaz, iç darlatan sorunlarıyla birlikte gelmiştir. Maddi sıkıntılar ve bedensel engelli ablasının sessiz çaresizliği yetmezmiş gibi, yeni komşuların gürültüsü de Mete’nin içsesini bastıracak güçtedir. Aile içi şiddet durağan hayatını sarsmış, komşularının oğlu Ömer yakasına yapışıvermiştir. Neyse ki, tezini yazmak için yanlarına gelen psikolog teyzesi, tatlı bir yaz esintisi yaratır yoksul evlerinde. Teyzesinin, çoğunu anlamadığı laflarında, Sıla’nın zeytin gözlerinde pırıldayan umut, Mete’nin bunaltısını dağıtmaya yetecek midir?
Taban tabana zıt iki insan…
Kime aşık olacağına, kimi seveceğine karar veremiyor bazen insan. Yaşadıklarına dönüp baktığında, “Bu hikayenin kahramanı ben miyim, diyebiliyor.” Bu roman da böyle bir hikaye saklıyor içinde… Müjde Aklanoğlu’nun “Adı Bende Saklı” romanı bir seri olarak düşünülmüş. Bu kitap da birincisi…
Ve huzurlarınızda Sostariçe
Köşe yazarımız Ragıp Ertuğrul’un ilk romanı “Soytariçe”, raflardaki yerini aldı. Kitap, Dilek Türker’in yaşam öyküsü ekseninde, 1940’lardan bugüne değişen Türkiye’yi ele alıyor. (Tekin Kitabevi, 384 syf)

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR