Ekimin ılık rüzgarlarında…

Kitapların sayfaları bazen hüzün, bazen kahkaha, bazen hayatın tamamını saklıyor içinde bizim için...

Biz sizin yok saydıklarınızız

Bu zamanda birini yok saymak mümkün mü? Neyi, kimi, nasıl yok sayabilirsiniz ya da öyle yaparmış gibi davranabilirsiniz? Olmaz! Hayatınız alt üst olur. Aşkın Güngör ’ün son kitabı “ Sevgili Salak”, böyle macera dolu bir hikayeyi anlatıyor. Hem de bir solukta okuyacağınız dilde, çok tatlı, çok farklı bir üslupla… “Bir Konsomatris olan Nilay’a beslediği tutkulu aşk Mahsun’a korkunç cinayetler işletecek mi, yoksa her şey saf aklın tehlikeli oyunlarından mı ibaret? ulan yemin ediyorum, ben okusam yazar olurdum, kızım! Boru değil, yazar! Hem, benim şu düşündüklerim var ya, eğer üşenmeyip yazsam şimdi meşhurdum, anasını satayım! Vallahi bak, roman olurdu kızım, aklımdan geçenler.” Yazar, hem merak uyandırıyor okurda hem de onu eğlendiriyor tercih ettiği üslupla…

Huysuz bir adamın gizemli hikayesi

Ezgi Polat’ın “Susulacak Ne Çok Şey Var Aramızda” isimli kitabında 13 öykü yer alıyor. Polat’ta, kimseye benzemeyen bir tavır var. Öykü yazmanın zor bir iş olduğunu, farklı bir bakış açısı ve yetenek gerektirdiğini her zaman söylüyorum. İşte bu yazar da öyle biri… “Ona baktığım zaman kendi kurallarının dışına hiçbir zaman çıkmamış huysuz bir adam görüyorum. Hepimizde bulunan o geçirgen, biçim değiştiren şeffaf zar, onun çevresinde zamanla katılaşmış, koyulaşmış gibi.

Haberin Devamı

On yıldır ne tutkuyla birini sevdiğini gördüm ne de yeni bir arkadaşı olduğunu. Acaba bu da bir sevme biçimi mi? Bir tür yaşamak mı?

Genç öykücülerimizden Ezgi Polat, ilk kitabı Susulacak Ne Çok Şey Var Aramızda ile okurun karşısına çıkıyor. Polat’ın öyküleri, yaşadığımız günlerin içeriden bir dökümü.

Ne halde olursa olsun kahkaha atabilmek…

İzzeddin Çalışlar çok sevdiğim bir yazar… Şimdi de Oya Başak’ın yaşadıklarını, hissettiklerini, gördüklerini, duyduklarını, İzzeddin’ce kaleme almış. Çok keyifli olmuş kitap. Yaşamak başka, yaşadıklarını yazmak başka. Bunları yazacak kendin gibi birine rastlamak, bambaşka… Oya Başak ile yazar, işte tam da bu noktada karşılaşmışlar. Bir öğretim üyesi, sivil toplum gönüllüsü, bir anne, bir arkadaş, hayatın tam da orta yerinde duran ve here yere bakabilen, görebilen bir kadın olan Oya Başak’ın yaşadıklarını okurlarla birleştiriyor kitap…Bir biyografi değil bu…Bu, yaşanmışlıkların öğretileri, hayatın gözden tam da kaçacakken yakalanan taraflarının anlatıldığı bir seçme adeta…

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR