6 kadın 25 metrekareye nasıl sığar?

Akşam, Orhaniye Koyu'ndaki yat limanına demirlenmiş teknemizi görünce resmen dibimiz düştü..

Haberin Devamı

Akşam, Orhaniye Koyu'ndaki yat limanına demirlenmiş teknemizi görünce resmen dibimiz düştü.. 18 metrelik nefis bir yelkenli, karşımızda kuğu gibi duruyordu.. Üstelik ismi de tam bize göreydi: Elizabeth.. Altı çılgın kadını ancak ismi bir kadın ismi olan bir tekne götürebilirdi Simi'ye öyle değil mi?..

Elizabeth'imizi uzaktan görüp kaptanımıza el salladıktan sonra arkadaşımız Okan Bey'in yeri Fanari'ye yemeğe gittik. Nefis bir yer.. Oralara kadar gitmeye üşenmezseniz kesinlikle gidin derim. Çam ağaçlarının altında, ağustos böceklerinin senfonisi eşliğinde..

Ayıptır söylemesi bir yedik, bir içtik.. Altı amazonun aynı zamanda altı obur olduğu da daha ilk günden çıktı ortaya..

Sonra kaptanımız geldi, tanıştık ettik.. Merak edenler için söyleyeyim, kaptanımız dün ürettiğimiz komik fantezileri süsleyecek kadar yakışıklı çıkmadı.. Dahası yanında sevgilisi de var. Bütün vücudu dövmelerle, halkalara, küpelerle kaplı acayip ama çok sevimli bir kız.

Her neyse. Biz çılgınlar gibi yiyip içtikten sonra teknemize çıkmaya çalıştık.. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu.

Sarhoş alti kadının gece yarısı ayaklarında topuklu pabuçlarla bir tekneye çıkmaya çalışması kadar korkunç başka bir şey yoktur herhalde. Niye topukluyuz? Çünkü Bayan Şirince (Kızlar kod isimleriyle anılmak istiyor) ilk gece illa ki süslü olalım diye tutturdu. Okan Bey'in yerine paspal gitmeyelimmiş.

İyi güzel fikir de, bu kadar içileceği tahmin edilmiyordu tabii. Çam ağaçlarının altında, öyle hafif hafif eserken resmen kaptırmışız kendimizi..

Tekneye çıkışımız bir çekirge sürüsünün tarlaya saldırması gibi bir şey oldu.. Dediğim gibi hem kadınız, hem Türk'üz hem de sarhoşuz. Bir araya gelmemesi gereken ne varsa bir arada!

İlk kriz Bayan Şirince'nin çantası yüzünden çıktı. Çünkü Elizabeth'imiz biraz dar.. Öyle bizim guletler gibi güneşlenme güvertesi yok efendim salon salomanje oturma terası olmadığı gibi koridorları da ancak yan dönerek aşabiliyorsun.. Çanta koridorda bir güzel sıkıştı.

Aşağıda çanta kurtarılmaya çalışılırken bir büyük bitiren Bayan tzmir tekneye çıkmaya bile zahmet etmeden, üstündekileri çıkartıp, cup denize atladı..

Aman ne oluyor derken felaket uykusu gelen Bayan Kuşadası bavul kurtarma ekibinin üzerinden üçlü salvo atarak geçmeye çalıştı, bu arada kolunu çarpıp bütün dolap kapaklarını açtı yeterince tıkanıklık yokmuş gibi ortalığa bir sürü tuvalet kağıdı, can simidi, çarşaf saçıldı..

Bayan İstanbul -Bu ben oluyorum- sivrisinek ilacı sıkıldığı için midesi bulanıp homurdana homurdana dışanda uyumaya karar verdi, kamaradan çıkarken bavul kurtarma ekibiyle itişip kakıştı ve teknede bir güvertenin olmadığını esefle fark edip bir fasıl daha homurdanarak tekrar aşağıya indi..

Bayan Bodrum kamaralardan kamara seçemedi, on dakika o mu bu mu diye dolandı durdu..

Bayan Marmaris "Amaaan" deyip Bayan İzmir'e eşlik etmeye karar verip çıkarabileceği her tür gürültüyü yapıp denize atladı..

Bütün bunlar inanmayacaksınız ama 5 dakika içinde oldu.. 5 dakikada bir teknenin başına gelebilecek bütün saçmalıklar geldi.

Kaptanımız Bay Torino hangimize yetişeceğini bilemedi. Denizden adam mı kurtarsın, elinde battaniyesiyle öfkeyle yukanda güverte arayan kadını mı sakinleştirsin, bavul mu kurtarsın..

Tekneye çıkışımız hakikaken muhteşemdi.. Bir yandan yazıyorum, bir yandan utanıyorum.. Allah sonumuzu hayreder inşallah..

DİĞER YENİ YAZILAR