Allah büyüktür

Günde ortalama üç evden haftada 20-25 ev dolaşınca tuhaf bir arşiv yapıyorsun. Ev ve insan arşivi. Normal koşullarda katiyen giremeyeceğim insanların evlerine girip duruyorum on gündür

Haberin Devamı

Günde ortalama üç evden haftada 20-25 ev dolaşınca tuhaf bir arşiv yapıyorsun. Ev ve insan arşivi.

Normal koşullarda katiyen giremeyeceğim insanların evlerine girip duruyorum on gündür. Bir sürü zavallı, fakir, bir türlü belini doğrultamamış insanların evlerinde çaylar içiyorum, kurabiyeler kemiriyorum, hatta pideler bile yiyorum. Bir muhabbet bir muhabbet bildiğiniz gibi değil! En sevimli hallerimizle karşılıklı oturuyor, birbirimizi nasıl kazıklarız diye bakışıp duruyoruz. Onlar bana enayi entel gözüyle bakıyor ben onları fırsatçı uyanık gözüyle... Nefis bir şekilde anlaşıyoruz anlayacağınız...

İşin şakası bir yana, tabii ki abartıyorum, herkes sonuçta doğal olarak karlı bir iş yapma derdinde, insanları kınadığım yok, serbest piyasa ekonomisi, çok acayip gözlemlerim oldu.

İnsanımızda müthiş bir eşya merakı var. Evlerin çoğu tepeleme eşya dolu. Yansından çoğunu kullanmadığına adım gibi eminim. Evleri büyütmek, daha çok alan yaratmak için her şey yapılmış, balkonlar odalara çevrilmiş, bahçeler kapatılıp eve eklenmiş, böyle berbat berbat şeyler yapılmış ama kimse fazla eşyaları atarsak daha rahat ederiz fikrini akıl edememiş. Üst üste fırınlar, yan yana buzdolapları, döşekler, halılar... Böyle tuhaf bir durum...

Dün, İstanbul'umuzun eski bir mahallesinde ev bakmaya gittim.

Mahallenin ismini vermeyeceğim, olur da tekrar gidersem hatta yerleşmeye karar verirsem, karşımda gıcık olmuş emlakçılar ve ev sahipleri görmek istemiyorum.

Eski bir Rum mahallesi. Acayip güzel evler var. Sütunlu, oymalı, kakmalı, dantelli masal gibi evler... Çoğu fena halde harap ama umutsuz değil. Her yer gibi orası da uçmuş vaziyette. Öyle olmasa, biraz daha makul olsa, en azından eski ev meraklılarının alabilme ve restore edebilme seviyesinde olsa, mahalle de mahalleli de entel de kurtulacak, söz konusu yer Disneyland gibi bir yer olacak ama neylersiniz ki herkes voli peşinde.

Baktığım evle ilgili bir laf etmeyeceğim çünkü sıkıldım fakat evin içindeki kuş tam benlikti arkadaşlar, onu es geçemeyeceğim.
Eve girer girmez pırrr dedi bir muhabbet kuşu omzuma kondu. Yemyeşil nefis bir kuş!

"Biraz ilgilenin" dedi ev sahibi "çok güzel konuşur.."

Öyle mi böyle mi derken bir iki cik cikten sonra başladı hakikaten bir şeyler demeye...

"Hoş geldin... Hoş bulduk... Naber... Nasılsın.. İyiyim.. Yemek hazır"

Ay ne cici, başka neler diyor derken devam etti:

"Allah büyük... Haydin namaza... Elhamdülillah... Başını ört"

Hey güzel Allah'ım!

Her şeyi görmüştüm ama dindar bir muhabbet kuşunu ilk defa görüyordum.

Allah hakikaten büyük, daha neler göreceğim çok merak ediyorum...

DİĞER YENİ YAZILAR