Zapt edilmez "leydi'ler

Bir gün biri bana deseydi ki "sen 2005 yılı ortalarında araba yarışı müptelası olacaksın" herhalde ona 248 nümerolu "hadi len!" bakışımla bakar, bel altı bölgelerimden biriyle de gülerdim...

Haberin Devamı

Bir gün biri bana deseydi ki "sen 2005 yılı ortalarında araba yarışı müptelası olacaksın"
herhalde ona 248 nümerolu "hadi len!" bakışımla bakar, bel altı bölgelerimden biriyle de gülerdim...

Büyük lokma ye, büyük laf etme... Hatta günümüz diyet koşullarında büyük lokma da yeme! Küçük küçük ye, küçük küçük konuş. Çocuklarımıza başkaca da bir şey öğretmeye gerek yoktur kanaatimce. Bunu yapsınlar hayat boyu mutlu olsunlar... Bizim gibi iddialı Özal çocukları için geçmiş olsun...

Demek istediğim şu: SEAT CUP ve VW POLO LADIES CUP yarışlarını seyretmek için yine İzmit-Körfez'deydim.

Türk basını komple Alaçatı' dan "bildirirken" (gitmeyen kalmamış ayol!) ben 100 desibele yakın bir gürültü içinde izmit'te... Neden niçin en ufak bir fikrim yok. 30 yaşından sonra takım tutmak ve maçlara gitmek gibi bir şey bu...

Öyle şeyler yapan arkadaşlarımız da var. İsmi lazım değil, bizim gazetede çalışan ufak tefek bir kız arkadaşımız var, bir sabah uyandı ve Beşiktaş fanatiği oldu. Vahiy inmiş gibi... O güne kadar tek bir maçı bırak statta, televizyonda bile izlememiş, maç sesi duyduğu anda sinirleri bozulan, kocasıyla sırf futboldan nefret ettiği için evlenmiş olan bu tuhaf soyadlı arkadaşımız hani neredeyse Beşiktaş'ın kamplarına kadar gidecek vaziyette. Evde boy boy çıngıraklı Beşiktaş şapkaları mı istersin, internetten bulup bulup marşları ezberleme tripleri mi, deplasmana gitmeler mi... İnanılır gibi değil. Kendi deyimiyle

"30'undan sonra hırtlaşma sendromu"...

Benimki de o hesap... Daha bakalım neler olacak. Formula'sına da gideceğim anasını satayım.

Hadiseye geri dönecek olursak... Kızlar, yani POLO leydileri gene birbirlerine girdiler... Yarış değil çarpışan otolar gösterisi sanki... O ona bindiriyor bu buna bindiriyor!

POLO LADES CUR sırf kadınların yarıştığı dünyadaki ilk kupa. Bu nedenle çok enteresan aslında. Aralarında çoluklu çocuklu kadınlar da var. Rekabetin cinsiyetsiz bir şey olduğunu görüyorsun. Hırsın erkeklere has bir şey olmadığını hatta kadınlarda daha bile yüksek olduğunu görüyorsun. Hakikaten tuhaf bir durum... Belki de ben rekabetten ve hırstan uzak biri olduğum için tuhaf geliyor bana... Bilemiyorum.

İşin güzel tarafı şu: Kızlar yarışında kim birinci gelecek asla bir tahminde bulunamıyorsun. Bir hengame inanılır gibi değil! Yoldan çıkmalar, spin atmalar...

Fakat yine de içim tuhaf olmadı değil. Tamam araçlar çok güvenli falan ama daha yeni kaza yapmış biri olarak arabanın kontrolden çıkmasının ne sinir bozucu bir şey olduğunu bilince... Açıkçası yerlerinde olmak istemedim.. Fakat belli mi olur... Gün gelir.. 30'undan sonra hırtlaşma sendromuna ben de tutulur...

Her neyse.. Sonuçta diskalifiyeler, indirmerler, bindirmeler, yolda kalmalar derken POLO LADIES CUP'ta Nuray Esener birinci, Ann Tahincioğlu ikinci, Melis Çeker üçüncü oldu...

SEAT CUP'ta ise bu sefer kaza bela olmadı. Pek efendiydiler. Yarıştan çıkan bile olmadı... Ertan Nacaroğlu birinci, Ömer Erdem ikinci, Taner Şengezener ise üçüncü oldu..

Bundan sonraki 20 Ağustos'ta Formula Pisti'nde... Formula 1'den hemen önce... Anyayı konyayı orada göreceğiz..

DİĞER YENİ YAZILAR