Virgüllerimizi rahat bırakın!

Kuala Lumpur neresiymiş artık iyice öğrendim.. Okurlarım ve paraşüt sayesinde Kuala Lumpur uzmanı oldum çıktım.. Uzman olmak dediğiniz nedir ki bu "keçiye Abdurrahman Çelebi denir" ülkesinde..

Haberin Devamı

Kuala Lumpur neresiymiş artık iyice öğrendim.. Okurlarım ve paraşüt sayesinde Kuala Lumpur uzmanı oldum çıktım.. Uzman olmak dediğiniz nedir ki bu "keçiye Abdurrahman Çelebi denir" ülkesinde..

Hayatım boyunca bu hep böyle oldu. Ben neyi öğrenmek istiyorsam o şey gelir beni bulur... Ben iki gündür "bir Kuala Lumpur'a da gidemedik" deyip duruyordum ya. Açtım televizyonu, karşımda Kuala Lumpur!. Millet, yeni yılı kutlayacağız diye Petronas Kuleleri'nden patır pata atlıyor...

Burcu ve Eser bakın ne bilgiler göndermiş bana: Kuala Lumpur, Malezya'nın başkentiymiş. "Çamurlu kavşak" anlamına geliyormuş. Çünkü Kelang ve Gombak ırmaklarının birleştiği noktada kurulmuş. Modern binaların yanı sıra geleneksel Çin dükkanları, gecekonduları, kazıklar üzerindeki evlerden oluşan mahalleleriyle ilginç bir mimarisi varmış..

Son yıllarda Kuala Lumpur'un simgesi Petronas Kuleleri olmuş. Dünyanın en uzun binaları. 450 metre. 98 kat... Bir kaç yıldır paraşütle atlıyorlarmış tepesinden. Geçen sene birisi ölmüş ama bu yıl sağ salim bitirmişler yarışmayı...

Eser'ciğim bir de demiş ki "Yılbaşında amorti bile tutturamamış olabilirim ama bu hafta sonu sayısal kesin benim! İşte o zaman Kuala Lumpur seyahatinizin bütün masrafları benden! Söz".

Canııım... Ne kadar da cömert! Annenin bu verdiğin sözden haberi var mı yavrum? Belki ciddi bir takım ihtiyaçlarınız vardır... Yeni bir buzdolabı, kardeşinin kolej parası, arabanın amortisörü? Hani kırk yılda bir çıkmış ikramiyeyi elin karılarına yediriyorsun diye anneciğin kızmasın sana? Üçüncü sayfa haberi bile olursunuz valla..

"Sayısal lotodan çıkan ikramiyeyi Tuğçe Baran'la Kuala Lumpur'da yemek isteyen küçük Eser'i annesi balkondan aşağıya attı. Tutuklanan anne 'kim olduğunu bilmiyorum ama o kadının saçını başını yolacağım. Masum oğlumu kötü emelleri için baştan çıkardı' şeklinde açıklamada bulundu."

Tanımam seni o zaman bak haberin olsun!


Yirmi dakikadır, sizin şimdi okumadığınız bir cümleyi düzeltmeye çalışıyorum. Sonunda toptan sildim, başka bir şey yazdım... Hakkı Devrim'den sonra şimdi de başımıza Selahattin Duman çıktı! Zaten hasımız, bana da takar diye bir gerildim ki sormayın..

"İmla polisi"leri derneği kurun bari! Bir virgül koyamadık şurada rahat rahat... İmla kadar başınıza... eee.. NUR yağsın...

Yok mu bunun bir kursu? Gidelim üç ay, öğrenelim şunu gitsin.. Okulda öğretmemişler işte.. Yeni kuşak olarak telef olup gidiyoruz burada... Aslanlar gibi Cengizim, Semercim, Oğlumu harcadılar işte...

Bir virgül uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!

Hayır neye göre yazacağız onu da bilmiyoruz. Kimisi TDK'ya göre asıyor, kimisi "TDK da neymiş, benim kuralım başkadır" deyip vuruyor... Söyleyin bakalım bana sayılar bitişik mi yazılıyor ayrı mı? "Yüzonüç" mü "yüz on üç mü"? TDK ayırıyor ama çok bilenlerin yazılarına bakıyorsun bitişik! Herkes kendi kuralını koyacaksa işimiz iş yani...

DİĞER YENİ YAZILAR