Gül kurusu arabuluculuğu

Boya badana sırasında tutturulamamış gül kurusu renk yüzünden hayatının acısını yaşayan ve bu uğurda yarım litre gözyaşı döken -hey güzel ya Rabbim!- annemi alıp evime getirdim.. (Allahım sana şükürler olsun ki beni kadın yaratmışsın.. Erkek olup bu kadın milletiyle sevgili ve koca düzeyinde uğraşmak zorunda olmadığım için ne kadar mutluyum anlatamam.. Allah erkek milletine cidden kolaylık versin..)

Dedim "Birkaç gün bende kal. Boya kokusu senin aklını almış.."

Burnunu çekip "iyi" dedi.. Mini bavuluna birkaç parça eşya koyup yola çıktık..

Vapurda artık dayanamadım söyledim..

"Anne boya tutmadı diye ağlanır mi hiç? Çocuk musun sen?"

Önce alt dudağını şişirip, yan yan baktı.. Sonra hafif küsmüş bir şekilde başını tekrar önüne çevirdi...

"Ağlanır tabii.. Ben o boyayı her gün seyredeceğim.."

"Anne boya seyredilir mi Allah aşkına? Tablo mu bu?"

"Benim için tablodan daha değerli... Ona bakıp bakıp bu 'Benim boyam, benim eserim' diyeceğim.."

"Anne alt tarafı üç tane boya karıştırıyorsun. Sanat eseri değil BOYA BOYA! Badana yani.. O beğenmediğin boyacılar da aynı şeyi yapıyor.."

"Yapamıyor işte gördük.. Beceriksiz sersemler..."

"Örövizyon logosunun en üstündeki bant diye aranırsan tabii ki tutturamazlar.. Benim bile aklım karıştı. "

"Sen de sersemsin zaten.. Ü hü hü hüü"

Menopoza girdiğini bilmesem adet öncesi delirme sendromu diyeceğim.. Vapurda zırıl zırıl ağlamaya başladı iyi mi.. Önce hakaret sonra zırıltı...

Ne var lan bu boyaların içinde?

Akşam oturduk beraber örövizyon seyrettik.. Benim şahane yumurtalı enginarımı yiyip.. (Yeni yemeğim bu. Enginarı ince ince dilimliyorsun.. Çiğ kuru soğan, zeytinyağı, tuz, karabiber ekleyip hiç su katmadan, ennn kısık ateşte, tencerenin kapağını kapatıp yavaş yavaş pişiriyorsun.. Bu haliyle de çok güzel oluyor ama piştikten sonra üzerine bir yumurta kırıp karıştırınca daha da güzel oluyor... Yanında bol naneli, bol maydanozlu bir salata.. Öff be..)

Annem bütün yarışma boyunca söylenip durdu.. Ona kızıyor buna söyleniyor.. "Çırıl çıplak ayol bunlar.. Ar kalmamış, haya kalmamış.. Rezillik diz boyu.. "

Annemin bir zamanlar mini minnacık miniler giyip Kordon da dolaşın bir İzmir kızı olduğuna inanamıyorum..

"Plaj başka, sahne başka.. Her şeyin yeri ve zamanı var.."

Kordon da ne plajdır ya.. Albümü çıkarıp fotoğraflarını gösteresim geldi..

Sonunda neymiş derdi belli oldu.. Şekip bir haftadır aramıyormuş! Meğer dandik bir şey yüzünden atışmışlar, ikisi de gurur yapıp aramıyorlarmış şimdi birbirlerini...

Tutturulamayan gül kurusu rengi değilmiş yani mesele.. (Diğer kadınlar niye ağlıyordu peki?)

Pöfff..

Şimdiki görevin JimTuğçe, tabii eğer kabul edersen, annenle Şekip'i barıştırmak.. Bu disk, kendini on saniye içinde...

İki yetişkin nasıl barıştırılır bilen var mı?