Ten Rupistan

Hindistan'da her şey ten rupi. Yani on rupi. Türk parasıyla üç yüz bin lira.. Filin fotoğrafını çekmek ten rupi. Tuk tuk fotoğrafı ten rupi.. (Bu tuk tukların serisini yaptım. Her şehrin tuk tuk'u farklı. Üstü tam kapalı, yarım açık, kaplumbağa şeklinde, yarasa şeklinde..) Tapınağa girmek ten rupi. Tapınaktan çıkmak ten rupi. Eyalet sının geçiş vergisi (evet öyle bir vergi var. Bir nevi deli Dumrul vergisi) ten rupi. Çıkış yine ten rupi. Hindistan cevizi ten rupi, bir külah fıstık ten rupi, ananas ten rupi, arabayı bir yere park etmek ten rupi, hava ten rupi, cıva ten rupi hatta beş bacaklı dana görmek de ten rupi..

Sançor diye bir yerde bunu da gördük! Zavallı dananın teki artık ne olmuşsa beş bacaklı doğmuş.. Kuyruğunun yanından bir bacak daha çıkmış.. Bindirmişler süslü püslü üzeri kapalı bir öküz arabasına kasaba kasaba dolaştırıyorlar.. Adam elinde megafon hadiseyi duyuruyor, karısı da milletten ten rupi topluyor.. Hem de bilet keserek! Bilet almadan bakanları ise oğulları süpürgeyle kovalıyor.. (Beş Bacaklı Dana A.Ş.)

Her şey gibi sadaka da elbette ten rupi.. Çocuklar dilenirken şu cümleyi arka arkaya üç yüz kere söyleyebiliyorlar: "Hello meem ten rupi iiç.. Hello meem ten rupi iiç.. Hello meem ten rupi iiç".. Yani "merhaba bayan, her birimize on rupi".. Böyle on kişilik sürüler halinde dolaştıkları için "her birimize" lafını da eklemek mecburiyetindeler tabii. Es kaza birine verdin mi müthiş bir kargaşa başlıyor, şiddetli itirazlar yükseliyor akabinde de yüz kişilik bir ordu daha geliyor üzerine.

Böyle herkes herkesten bir şey istiyor. Birbirlerinden de böyle ha bire istiyorlar mı bilemiyorum. Ama turistsen -ki bir kilometre öteden belli oluyor turist olduğun- ten rupiler başlıyor.. Üç yüz bin lira bir şey değil elbette ama enayilik edip her şeye verirsen bu günde on milyon liraya kadar varabiliyor ki yani bu da az bir para değil.

Müjgan Abla kuyruğunu fena halde kaptırmış durumda.. Tek kişilik bir "Hindistan'ı kurtarma timi" olarak herkese para dağıtmakta.. "Bu daha benim oğlum yaşında, bu benim daha kızım yaşında" diye diye gözleri yaş içinde ten rupileri verip duruyor.. Sedat Ağbi'nin "bunlardan bir milyar tane daha var. Böyle devam edecek misin?" diye sorması ise sadece aile içi strese neden oluyor.. Müjgan abla sayesinde her kasabada kortej eşliğinde yürür hale geldik. (Birilerinin para dağıttığı haberinin ne kadar hızlı yayıldığına inanamazsınız!) Etrafımızda yüz elli çocukla yemek yiyor, tapınak geziyor, saray dolaşıyor ve otel arıyoruz.. Müjgan Abla'yı TEN RUPİ tanrıçası ilan etmelerine az kaldı. Ki 330 milyon tanrısı olan bir dinde bunun garip kaçacağını hiç sanmıyorum.

(Hinduizm'e de hakim olduk anında gördüğünüz gibi.. Kültür fıçıcığı süper yazar...)