Kaymaklı fasulye iyi olmayabilir

Haberin Devamı

Program boyunca iki cümle edip hakkında 301’den dava açılan tek kişi de Aysun Kayacı’dır herhalde. Internet’teki haberde ne için olduğu yazmıyor ama sanırım “bir manken bir çobana eşit midir? Ayaktakımı yönetimine girecek bir bacak.. pardon insan mıyım ben” heyheylenmesi yüzünden Orhan Pamuk’la aynı kefeye girdi.

Bunlar tabi benim tahminlerim. Olmayabilir de. Zira paradoksal bir durum. Memleketin ne kadar LAST (Laikçi Sünni Türk) yazarları varsa hepsi bir ağızdan zaten bunu demiyorlar mı 8 aydır? “Göbeğini kaşıyan adam” ve “bidon kafalı” da zaten bu demek değil miydi? Biz mi yanlış anladıydık? O takım “uzun kollu kısa bacaklı, kıllı kara metropol piknikçileri” laflarıyla esasen “uzaylılardan” söz ediyordu da (E.T.’den mesela?!?) bir tek Aysun mu TC vatandaşlarından söz etmiş oldu? O yüzden mi halka kin ve nefret aşılamaktan, Türklüğe hakaretten bir tek ONA dava açıldı?

Enteresan bir durum. Bazılarının ağır bir dokunulmazlığı var anlaşılan. Güzel kardeşimiz kapatmayı unuttuğu mevzun bacaklarının kurbanı mı oldu? LAST’lığa halel mi getirdi açıklık politikası? Hani biraz daha çirkin, biraz daha kapalı olsaydı “Tamam. Bizden. Dokunmayın” mı olacaktı?

Demek ki anneannem haklıymış. Boyuna Allah çirkin bahtı versin deyip duruyordu.

Dondurmaları lüpletip popomu büyütürken bilmeden kendimi mi korumuşum?

Oy sandığından kendi istedikleri sonuç çıksaydı oy atanların kara çarşaflı mı ak bikinili mi olduğuna pek aldırmayacaklar şimdi zır zır desteklemekte kendisini. Kara çarşaflı CHP’ye oy atınca demokrasi var, AKP’ye atınca yok. Ne güzel mantık!

Galiba demokrasi derken herkes başka bir şey demek istiyor. “Benim istediğim seçilirse demokrasi var, benim istemediğim seçilirse yok” demenin bin bir yolu.

Manasızlıklar deryasında yüzüp bu manasızlıklarımıza mana bulmaya çalışıyoruz.

Bilgisayara sormuşlar “hayatın manası nedir?”. 45 yıl düşünmüş sonunda “Bu sorunu cevabını vermem için şu bilgisayarı yapmanız lazım” demiş. Bilim adamları verdiği komutlarla başka bir bilgisayar yapmışlar. O bilgisayar da 34 yıl düşündükten sonra cevap vermiş:

“42”

Douglas Adam’sın bir hikayesinden. (Yıl sayıları tabii ki atmasyon. Wikipedia’ya falan girip aslını bulmaya üşendim. Mevzu böyle ama)

Şimdi soruyorum Türkiye demokrasi var mıdır?

Cevap veriyorum: Kaymaklı fasulye iyi olmayabilir.

***


15 gün boyunca yazılarımı seyreltiyorum. Sonra bomba gibi yine karşısında olacağım.

Demokratlı demokratlı öpüyorum.


DİĞER YENİ YAZILAR