Gazete Vatan Logo

TÜFE’ye göre dalga geçmiyor

Dün piyasalar Başbakan Erdoğan’ın Merkez Bankası’na yönelik sert eleştirilerine odaklandı. Hükümet baskısının enflasyon henüz düşüş trendine girmeden yüksek montanlı bir faiz indirimi getirip getirmeyeceği tartışılıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası’nın 50 baz puanlık faiz indirimini yetersiz bulması ve para politikasına sert eleştirilerini sürdürmesi, enflasyon henüz düşüş trendine girmeden yüksek montanlı faiz indirimi isteyen hükümetin banka üzerindeki baskısını artırırken, analistler, Merkez Bankası’nın gerektiğinden erken seri faiz indirimine gidebileceği endişelerini dile getirdiler. Nitekim dün piyasalar açıldıktan sonra özellikle döviz tarafında Başbakan Erdoğan’ın “Sen dalga mı geçiyorsun? 5 puan artır yarım puan indir. Böyle şey olmaz. Kendine çeki düzen ver” eleştirilerinin gölgesinde işlemler yapıldı.

Nisan sonu itibarıyla yüzde 9.38 olan yıllık TÜFE’nin Mayıs ayında tepe noktasını gördükten sonra düşüş trendine gireceği öngörülüyor. Analistler, faiz indirimlerinin enflasyonda düşüşün netleşmesi beklenen yaz sonuna doğru yapılması gerektiğini bekliyor.



Merkez Bankası Ocak ayı sonunda yaptığı ara PPK toplantısında faizlerde sert artışa giderken, Mayıs ayı toplantısında haftalık repo faiz oranını 50 baz puan indirerek yüzde 9.5’e çekmişti.

Portekiz’den dolaylı cevap

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, “Çözüm, düşük faizlerle birlikte sıkı makro ihtiyati politikalarda” dedi. Başçı’nın dün Portekiz’de Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından düzenlenen Merkez Bankacılığı Konferansı’nda ‘Yeni Düzenleme Ortamında Para Politikası’ konulu yaptığı sunum bankanın internet sitesinde yayımlandı.

İşte o sunumda öne çıkanlar:

- Türkiye dezenflasyon sürecinde.

- Kur geçişkenliği enflasyonda dalgalanmaların ana nedenlerinden biri.

- Reel döviz kurundaki dalgalanma oldukça büyüktü.

- Lehman krizi sonrası iyileşme oldukça dikkate değer, bir yandan da daha yüksek dış açığa neden oluyor.

- Enflasyon oynaklığının bir diğer ana belirleyicisi kredi döngüsü.

- Enflasyon beklentileri oldukça istikrarlı ancak hedefin üzerinde.

Politik baskılar seçime kadar yüksek kalacak

BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, “Öyle görünüyor ki Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi daha çok faiz indirimi görmek istiyor. Bu da demek oluyor ki Merkez Bankası’nın üzerindeki politik baskı yüksek kalmaya devam edecek” diye konuştu.

Erdoğan’ın para politikası hakkındaki açıklamalarının bağımsız ve sıkı duruş mesaj verme mücadelesi eden Merkez Bankası’nı yardımcı olmadığını vurgulayan Standard Bank Gelişmekte olan Piyasalar Stratejisti Timothy Ash de “Global finansal krizler sonrası merkez bankaları ve hükümetler arasında daha çok koordinasyon görürken, hükümetlerin merkez bankalarını bu kadar sert eleştirdiği fazla ülke gördüğümüzü düşünmüyorum” dedi.

“Sanırım piyasa, Erdoğan’ın gerçekçi ve yardımcı olmayan, belki de daha çok iç piyasayı hedefleyen yorumlarına bir şekilde bağışıklık kazandı” diyen Ash, şunları söyledi:

“Eğer Erdoğan bunu bir sonraki seviyeye taşır ve bankanın üst yönetiminde değişiklik yapmaya çalışırsa endişeler de bir sonraki seviyeye taşınacaktır. Başçı’yı veya etrafındakileri uzaklaştırmak için atılacak herhangi bir adım oldukça sert bir piyasa tepkisine yol açacaktır. Son faiz indirimi mevcut enflasyon trendi nedeniyle bence oldukça erkendi. Ancak açıkça görülüyor ki Merkez Bankası’nın her şekilde ve hükümetin talebine bakmaksızın gevşeme eğilimi var bu da Erdoğan için bu dönemde bu yorumları yapmayı anlaşılmaz hale getiriyor.”

Bağımsızlık kalkabilir mi?

Merkez Bankası Kanunu’nda 25 Nisan 2001’de yapılan değişikliklerle bankanın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğu, yasada açıkça tanımlandı. Bu çerçevede, Merkez Bankası’nın uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirleyeceği hükme bağlandı ve banka araç bağımsızlığına sahip oldu. Ayrıca ilgili dönemde Merkez Bankası’nın Hazine ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına avans vermesi, kredi açması ve bu kuruluşların ihraç ettiği borçlanma araçlarını birincil piyasadan satın alması da yasaklandı. Merkez’in internet sitesinde yer alan bilgilere göre bu değişiklikle birlikte bankanın kamunun finansman ihtiyacını karşılayacak bir kaynak olarak kullanılmasının önüne geçildi.

Ortalama 3.9 yıl başkan kalıyorlar

Erdem Başçı baskılara dayanabilirse, normal şartlarda görev süresi Nisan 2016’da sona erecek. Türkiye’de Merkez Bankası başkanlarının ortalama görev süresi 3.9 yılla sınırlı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dalga geçmekle suçladığı Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 14 Nisan 2011’de atandı. Geçmiş Merkez Bankası başkanlarına bakıldığında ortalama başkanlık süresinin 3.9 yıl olduğu görülüyor. Bu ortalamayı Erdem Başcı eğer görevinde kalırsa 2015’in Ocak ayında tutturacak. AK Parti döneminde diğer iki Merkez Bankası Başkanı 5 yıllık görev sürelerini tamamladı ve başkanlıktan öyle ayrıldı. Üzerindeki baskıyı dikkate almazsa Erdem Başcı’nın da görev süresi 2016 yılı Nisan ayında bitecek.

Rekor Sunel’de

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanlarının ortalama görev süresi 3.9 yıl. En uzun görevde kalan Kemal Zaim Sunel, Tek Parti Dönemi boyunca 11 yıl görev yapma başarısı gösterdi. En kısa süreli görev yapan Merkez Bankası Başkanı sadece 4 ay görev yapan Memduh Aytür oldu. Görev yapan 19 başkanın 11 tanesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2 tanesi ODTÜ, 1 tanesi Boğaziçi, 1 tanesi Marmara Üniversitesi, 1 tanesi de Marsilya Darülfünun mezunu.

Mühendislik kökenli olan Bülent Gültekin ve Erdem Başçı hariç, diğer başkanlar ekonomi, finans ve bankacılık alanında eğitim aldı. Lisans eğitimi mühendislik üzerine olan Gültekin ve Başçı finans ve ekonomi üzerine yüksek lisans ve doktoralarını tamamladı.

5 yılı tamamlayabilecek mi?

1. Selahattin Çam (9 Haziran 1931-21 Mart 1938)

2. Kemal Zaim Sunel (21 Mart 1938-9 Mart 1949)

3. Mehmet Sadi Bekter(31 Mart 1949-4 Ekim 1950)

4. Osman Nuri Göver (13 Nisan 1951-28 Mayıs 1953)

5. Mustafa Nail Gidel (20 Temmuz 1953-16 Temmuz 1960)

6. Memduh Aytür (21 Temmuz 1960-7 Kasım 1960)

7. İbrahim Münir Mostar (23 Kasım 1960-28 Ağustos 1962)

8. Ziya Kayla (28 Haziran 1963-13 Ocak 1966)

9. Mehmet Naim Talu (14 Temmuz 1967-11 Aralık 1971)

10. Memduh Güpgüpoğlu (25 Temmuz 1972-9 Ocak 1975)

11. Cafer Tayyar Sadıklar (26 Haziran 1976-18 Eylül 1978)

12. İsmail Hakkı Aydınoğlu (21 Ekim 1978-10 Ocak 1981)

13. Osman Şıklar (12 Ocak 1981-4 Ocak 1984)

14. Yavuz Canevi (15 Ocak 1984-11 Kasım 1986)

15. Rüşdü Saraçoğlu (23 Temmuz 1987-2 Ağustos 1993)

16. Nihat Bülent Gültekin (2 Eylül 1993-31 Ocak 1994)

17. Yaman Törüner (14 Şubat 1994-1 Kasım 1995)

18. Gazi Erçel (10 Nisan 1996-1 Mart 2001)

19. Süreyya Serdengeçti (14 Mart 2001-14 Mart 2006)

20. Durmuş Yılmaz (18 Nisan 2006-13 Nisan 2011)

21. Erdem Başçı (14 Nisan 2011 -)

Haberin Devamı