Trafiğe çıkmaya cesareti yok ama göklerde uçuyor

Özge Karataş, Türkiye'nin Hava Harp Okulu'nu birincilikle bitiren ilk kız öğrenci. 2001 yılında diplomasını Cumhurbaşkanı Sezer'in elinden aldı. Aradan geçen 4 yılda üsteğmen oldu. Şimdi Hava Kuvvetleri'nin en parlak pilotlarından. "Tam bir askeri eğitim aldık. Sabah çok erken saatlerde uyanıyorduk, uzun koşular, atlamalar, sürünmeler. İlk defa elime orada tüfek aldım. Erkek arkadaşlarımız her zaman bize yardımcı olurdu" diyor.

Üsteğmen Özge Karataş, şimdi Kayseri'de görev yapıyor ve Casa tipi bir uçak kullanıyor. Personel ve malzeme nakli, personel atma, malzeme atma ondan soruluyor. Hayat arkadaşını da okulundan seçmiş, Özge. Murat Karataş'la mezun oldukları gün evlenmiş. İlk yalnız uçuşunu hiç unutamıyor: "Ya inemezsem, pas geçerim tekrar yaklaşırım ama ya ilk seferde yapamazsam. Ya uçağı zıplatırsam, bu en tehlikelisi... diye düşündüm... Frenlere basarken bacaklarım titriyordu."

Diploması Başbakan'dan
Emel Işık ise Hava Harp Okulu'nu bu yıl 252 arkadaşını geride bırakarak ikincilikle bitirme başarısını gösterdi. Diplomasını da Başbakan Erdoğan'ın elinden alarak teğmen oldu. Şimdi İzmir Çiğli'de Uçuş Eğitim Merkezi'nde uçuş eğitimi alıyor. İlk hedefi jet pilotu olmak, daha sonra Hava Kuvvetleri'nin yönetim kademelerinde yer almak istiyor. Ders kitabındaki Sabiha Gökçen'le ilgili iki satırı okuyunca, aklına koymuş pilot olmayı...

Havada kural var çünkü
Emel, göklerde uçuyor ama trafiğe çıkma cesareti olmadığını söylüyor: "Otomobil ehliyetini 2004'te aldım. Uçak kullanmak daha kolay. Şu an arabayı verseniz kullanamam. Trafiğe kapalı geniş yerlerde kullanırım... Havada her şey kural-kaide çerçevesinde belirlenmiş durumda. Rotanız, yüksekliğiniz, hızınız hepsi kurallar çerçevesi içinde."