Toprak Holding'den TMSF'ye suçlama
Toprak Holding, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nu (TMSF), grubun lokomotif şirketlerine hukuksuz olarak el koymakla suçladı. Toprak Holding, TMSF'nin 'ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek' için grubun borcunu milyar dolarlara çıkarabileceğini, diğer 20 şirkete de el koyabileceğini belirterek, "Ancak Türk Yargısı’nın Toprak Holding'in TMSF’ye borcunu fazlasıyla ödediğini karara bağlayacağına olan inancımız tamdır" açıklamasında bulundu.
TMSF’nin grubun mallarını TMSF’nin yandaşlarına değerinin çok altında bir bedelle satarak servet transferi yarattığını ileri süren Toprak Holding, Çalık Grubu’na satılan Toprak Center'ın ihalesine iştirak eden diğer ihale katılımcısını TMSF’den yazılı olarak talep edilmesine karşın öğrenemediklerini iddia etti. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün “Halis Toprak’ın, Toprak Grubu şirketlerini yönetme kapasitesinde olmadığına” ilişkin sözlerini eleştiren Toprak Holding, bunu "haddini aşarak özel hayatıyla ilişkilendirme cüretinde bulunma" olarak nitelendirdi.
Toprak Holding Hukuk İşleri Grup Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Yönetim Kurulu Başkanı Halis Toprak’ın kamuoyunu haftalardır meşgul eden evliliğini fırsat bilen TMSF, Toprak Grubu’nun 2 şirketine hukuksuz bir şekilde el koymuştur. Hatta Ahmet Ertürk, dün bir gazetede yayınlanan açıklamasıyla Türkiye’nin 6 bölgesinde 23 sanayi tesisine sahip yarım asırlık sanayici Halis Toprak’ın Toprak Grubu şirketlerini yönetme kapasitesinde olmadığını haddini aşarak özel hayatıyla ilişkilendirme cüretinde bulunmuştur. Toprak Grubu, TMSF’nin iddialarının aksine, TMSF’ye 450 milyon dolarlık protokol borcunu 480 milyon dolar olarak fazlasıyla ödemiştir. Toprak Grubu’nun TMSF’ye borcunu fazlasıyla ödediğine ve Toprak Center ve İstinye Aslanlı Köşk dahil tüm taşınmazlarımızın satışının iptalinin Türk Yargısı tarafından önümüzdeki süreçte karara bağlanacağına inancımız tamdır. TMSF Toprak Grubu’nun davalarını geri çekmesi ve taşınmazlarımızın yandaşlarına hediye edilmesini sağlamak ve grubumuzu TMSF ile masaya oturtmak için grubumuzun borcunu 'ölümü gösterip sıtmaya razı etmek' amacıyla milyar dolarlara çıkarabilir veya 2 şirketimiz gibi diğer 20 şirketimize de el koyabilir, ancak Türk Yargısı’nın TMSF’ye borcumuzu fazlasıyla ödediğimizi karara bağlayacağına inancımız tamdır” denildi.
-TMSF'NİN YENİ BORÇ ÇIKARMA AMACININ ARKASINDA SERVET TRANSFERİ YATIYOR-
TMSF’nin gruba yeni borçlar çıkarma amacının, "borcu kamu yararına tahsil ediyorum bahanesiyle" Toprak Grubu’nun mallarını TMSF’nin yandaşlarına değerinin çok altında bir bedelle satarak servet transferi yapmak olduğunu iddia eden Toprak Grubu, açıklamasında şu noktalara dikkat çekti:
“Hatırlanacağı üzere TMSF tarafından rekabetin olmadığı ihalelerde 140 milyon TL ekspertiz değeri olan 10 bin 200 metrekare büyüklüğündeki İstinye Aslanlı Köşk metrekaresi bin 400 dolara Ahmet Ertürk’ün yakın dostu Remzi Gür’e daire fiyatına, 153 milyon TL ekspertiz değerinde olan 33 bin metrekare kapalı alana sahip Beşiktaş’taki Toprak Center 88.2 milyon TL'ye TMSF’nin yandaşı Çalık Grubu’na değerinin çok altında bir bedelle ihale edildi. Sebebini bilmemekle birlikte Toprak Center ihalesine Çalık Grubu dışında iştirak eden diğer ihale katılımcısını TMSF’den yazılı olarak talep etmemize rağmen öğrenemedik, TMSF’nin ikinci ihale katılımcısını Toprak Grubu’ndan ve kamuoyundan gizlemesini manidar buluyoruz.
TMSF, Toprak Grubu’nun 18 Aralık 2004 tarihli protokolle belirlenmiş 450 milyon dolarlık borcunu, protokole göre ödemeler yapılmakta iken Toprak Grubu’nun Türkiye İş Bankası’na olan 2012 yılı vadeli 107 milyon dolarlık borcunu yetkisi olmadan ve hukuka aykırı şekilde 46 milyon dolar fazladan ödeyerek 153 milyon dolar olarak İş Bankası’na peşin ve nakit ödeme yaparak devir alıp, bu tutara yüzde 16.5 fahiş faiz yürütüp 162 milyon dolarlık tutarı Toprak Grubu’nun borcuna eklemiştir. TMSF’nin bu devir işleminin amacı yukarıda bahsedildiği üzere Toprak Grubu’nun TMSF’ye borcunu artırıp grubumuzu TMSF’ye borçlu bırakarak gayrimenkullerimizi yandaşlarına değerinin çok altında bir bedelle satarak servet transferi yapmaktır. Haciz ve tüm malvarlığına el koyma tehdidi altındaki Toprak Grubu mecbur kalması sonucu TMSF’nin yetkisi olmadığı halde 107 milyon dolarlık İş Bankası borcunu 153 milyon dolar olarak 46 milyon dolar fazladan ödeyerek kamuyu ve Toprak Grubu’nu zarara uğratmasını kabul etmek zorunda kalmıştır. Oysa ki TMSF’nin amacı öncelikle kendi borcunu tahsil etmektir, Toprak Grubu’nun İş Bankası’na olan borcunu ödemek TMSF’nin yetkisinde değildir ve TMSF bu borcun devir alınması işlemini Toprak Grubu'na zorla kabul ettirerek hukuksuz bir işlemi yasal hale getiremez. TMSF’nin Toprak Grubu ile imzalamış olduğu 6 Şubat 2008 tarihli ek protokolde şart koşulmuş olmasına rağmen 25 Şubat 2008 tarihine kadar Toprak Grubu’na ait yüzlerce taşınmaz ve 23 sanayi tesisi üzerinde bulunan haciz ve ipotekleri kaldırmaması sonucu finansal kuruluşlardan kredi temin edemememiz sonucu ettiğimiz zararlar nedeniyle TMSF aleyhine İstanbul 1. Ticaret Mahkemesi’nde açtığımız 1.2 milyar TL’lik maddi tazminat davasıda devam etmektedir. Bu davada da Türk Yargısı’nın lehimize karara vereceğine inancımız tamdır."
-ERTÜRK, GÖREV SÜRESİNİN 5 YIL DAHA UZATILMASINI İSTİYOR-
Ahmet Ertürk ve TMSF yöneticilerinin Toprak Grubu aleyhine son olarak iki şirkete el koyma da dahil olmak üzere hukuksuz işlemlerinin bir diğer amacıda Toprak Grubu tarafından TMSF yöneticileri aleyhine 18 sene hapis ve yurtdışı yasağı talebiyle Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan birçok suç duyurusunun geri çektirilmesi olduğunu ileri süren Toprak Holding açıklamasında, “Görev süresinin dolmasına aylar kalan, yaptığımız suç duyuruları nedeniyle hapse girme korkusunda olan Ahmet Ertürk’ün hükümetten Bankalar Kanunu’nda değişiklik yaparak görev süresinin 5 sene daha uzatılmasını talep ettiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Şu anda geçerli olan Bankalar Kanunu'na gore TMSF Başkanı ikinci 5 sene daha görevde kalamamaktadır. Ahmet Ertürk görev süresini uzattırıp yargıda hesap vermekten kaçacağına aşağıda bazılarını tekrar hatırlatmak istediğimiz suç duyurularımıza cevap verip öncelikle kamuoyunda aklanmalıdır” denildi.
