Tonaj problemi TBMM'de!

CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, VATAN'da haber olan kobilerin tonaj problemini TBMM'ye taşıdı. Dursun Boran ile ortaklaşa hazırlanan soru önergesine yeni İçişleri Bakanı Muammer Güler'den cevap bekleniyor.

Dün CHP gurubundan geçirilen soru önergesi TBMM başkanlığına verildi. Nakliye sırasında yaşadıkları problemi meclise taşıyan gazeteci ve milletvekiline teşekkür eden işadamı Murat ve Akın Çoban şöyle dedi: " Parlamento içinde ki CHP'li vekil gazeteci Melda Onur ve parlamento dışında ki AKP li milletvekili adayı gazeteci Dursun Boran'a teşekkür ediyoruz. Vergi veren, istihdam yaratan esnafın problemine çare için yaptıkları dayanışma, çalışma örnek bir davranıştır. Ak Parti hükümetinin meseleye derhal son vermesini istiyoruz. Önerge şöyle:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA,

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Muammer Güler tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Melda ONUR
İstanbul Milletvekili

Türkiye’de esnafın büyük çoğunluğu Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler olarak faaliyet göstermektedir. KOBİ’lerin büyük kısmı, maliyetlerini kontrol edebilmek için kendi nakliyesini kendisi yapmaktadır. Ürettiği mal veya hizmeti, müşterisine (daha hızlı, daha ucuz, daha güvenilir olması açısından) kendi arabaları ile nakliye etmektedir. Bunun en kolay, pratik yolu, Kamyonet diye adlandırılan, Ford, Hyundai, İsuzu, Mitsubishi, Kia vs arabalarla yapılmaktadır. Hükümet, kamyonet gibi araçların satışına, KOBİ’lerin bu araçları satın almasına imkân tanımış, bunlarla nakliye yapmamıza izin vermiştir. Ancak bu arabalara ‘tonaj’ diye bir sınır koymuştur ve genelde kamyonet diye gecen araçlarda tonaj sınırı 3.350 kg’dir.

Bu araçlardan çoğu herhangi bir yük taşımazken bile ağırlığı 3.000-3.100 kg gelmektedir. Bu ağırlığa şoförün ağırlığı da dahil edildiğinde geriye sadece 250-300 kg kalmaktadır. Bu durum, teoride de pratikte de işlevsiz bir hesaplama yöntemidir. Birçok arabada araç daha yüklü bile değilken tonaj sınırını geçmektedir. Bu durumda boş haliyle bile ceza yemeye uygundur. (Boş haliyle 3.500-3.600 kg gelmektedirler) Mevcut şartlarda tüm esnaf, defalarca ceza yediği için artık araçlarını yola çıkartmaktan korkar olmuş, yan yollardan, şehir içinden kaçarak işlerini çözme yolunu tutmak zorunda bırakılmıştır.

Bunun düzeltilmesi yolunda hiçbir çalışma yapılmaması sonucunda, Ford, Hyundai, Isuzu gibi firmalar, aynı tip iki aracı (yani, şasesi aynı, lastiği aynı, özellikleri aynı) biri kamyonet, biri kamyon olarak piyasaya sürmektedir. Kamyon olanın istiap haddi daha çok olduğu için 2 katı fiyatla satmakta, devlet buna izin vermektedir. Aslında KOBİ’lerin işine kamyon yarıyor olsa, herkes kamyon alarak işini çözecek ancak, bilindiği üzere, kamyonlar sabah 10’a kadar, akşam da 4’ten sonra trafiğe çıkamazlar.

Sonuç olarak, esnafların en yoğun zamanlarında kamyonu kullanma şansı yoktur. Bu sebepten, kamyonet tercih edilmekte, ancak KOBİ yılda 10-20 bin TL ceza ödemeyi göze almak zorunda bırakılmaktadır. Trafikte gördüğünüz, panelvanlar ise ruhsatta kamyonet olarak geçmektedir. Ford transit kamyonet ile Ford minibüs seklindeki kamyonetler trafik memuru gözünde aynıdır; kantara çıkıldığında iki aracın istiap haddi eşittir.

KOBİ’lerin yaşadığı bu sıkıntılardan yola çıkarak,
1-) Söz konusu problemlerin çözümü için bakanlık yeni bir genelge yayınlayıp, üretim ve ekonomik hayatı rahatlatmayı düşünmekte midir?