Gazete Vatan Logo

Tiyatrocular el üstündeydi!

Tiyatroların özelleştirilmesiyle ilgili olarak Başbakan Erdoğan’ı ağır bir dillle eleştirdi

Bahçeli, Şehir Tiyatroları’ndaki yönetmelik değişikliğine tepki gösteren ve itiraz eden tiyatro sanatçılarının Başbakan’ın hışmına uğradığını hatırlatarak, “Dolmabahçe’de ‘Yıkım Projesi’ anlatılırken tiyatrocular el üstünde tutulmuştu” dedi.

ANKARA - MHP lideri Devlet Bahçeli, tiyatroların özelleştirilmesiyle ilgili olarak da Başbakan Erdoğan’ı ağır bir dillle eleştirdi. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli şöyle konuştu:

MASADAN KALKMAYIZ: Bizim anayasa konusundaki yaklaşımımız açık ve nettir... Biz elimizi taşın altına koymaya varız. MHP sonuna kadar masada oturacak. Anayasada Cumhuriyete, Türk vatandaşlığının tanımına, Türk kimliğine şartlar ne olursa olsun sahip çıkacağız.

DOLMABAHÇE: 2010 yılının Mart ayında, Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde ‘Yıkım Projesi’ anlatılırken, tiyatrocular el üstünde tutulmuş, iltifata layık görülmüş ve kendilerine takdir hisleri bizatihi Başbakan Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ni çok modern, sağlıklı bir yapıyla tiyatro dünyasına kazandırdıklarını bugünlerle ters düşercesine ortaya koymuştur. Hatta sanatçıların güzel eserleriyle ortaya koyduğu dramların, trajedilerin, sorunların sağır duvarları aşıp gerçek adresine ulaşamadığını üzülerek belirtmiş ve milletimizi bu kapsamda zan altında bırakmıştır. Başbakan Erdoğan son zamanlarda tek kişilik performansıyla güldürü alanında ve kara mizahta komedi dükkanı açan bir tercihin ve temponun içindedir. Grup toplantılarında İncili Çavuşu aratmayan, İsmail Dümbüllü’ye rahmet okutan, orta oyununda kenarı kürklü kaftan ve külah giyip, elinde şak şak taşıyan kavuklu Pişekârcıyı bile kıskandıran bir şahsiyettir. Milletimizi panayır ve parçalı tiyatroyla meşgul etmiş, küresel projeleri bölücülük aksesuarı yardımıyla adapte etmeye kalkışmış, kan dekorunu, haçlı diksiyonunu Okyanus ötesinin repliğiyle içinde bulunduğumuz coğrafyaya taşımıştır.

BAYRAMLAR: Milli günler, bayramlar ve kutlama haftaları Başbakan öncülüğü ve talimatlarıyla AKP tahribatına ve yarma harekâtına uğramıştır. Sözüm ona 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim’de devlet değil, halk resmi geçit yapacaktır. Burada kasıt Türk askeridir, hedefte millet değerlerine bıçak darbesi vurmak vardır. Türk askerinin bayram kutlama hakkı yok mudur? Önümüzdeki hafta kutlanacak 19 Mayıs’ı “sıkıcı” olarak tarif eden Başbakan’ı ve ihanet çetesini gerçekte rahatsız eden nedir? 30 Ağustos Zafer Bayramı onlara hangi yenilgiyi ve ezilmişliği hatırlatmaktadır? AKP “yeni Türkiye” derken, Cumhuriyet’e çıkaracağı kırmızı kartın hesabını ve alt yapısını kurgulamaktadır. 1930’lu yılların faşist devlet modellerinden alınan tören ve geçit merasimleri ileri demokrasi vuruşlarıyla normale ve olması gerektiği yere getirilmiştir. Gazi Mustafa Kemal’i faşist diktatörlerle aynı kefeye koymak, dolaylı olarak aynı sıfatı layık görmek ayıp ve büyük vebali olan çirkefliktir.

BAŞKANLIK SİSTEMİ: Türkiye’nin bugünkü siyasi, sosyal ortamı içerisinde başkanlık sistemini uygun bulmuyoruz. ‘Parlamenter sistemle Türkiye hedefe doğru yürümelidir’ düşüncesini hala paylaşıyoruz.

CEMİL MERİÇ’Lİ YANIT

Bahçeli: “Şahsımın sarfettiği; ‘Biz de eskiyiz, otomobilimiz de eski” sözünü diline dolayan Başbakan; ‘partimizin durumunu özetlediğini’ yine zırvalayarak duyurmuştur. Merhum Cemil Meriç’ten feyzini alarak söyleyecek olursam; Murdar ve tiksindirici bir halden muhteşem geçmişe kanatlanmak eskilik ise herkes gibi sonuna kadar eski olmaya ve eski kalmaya inşallah devam edeceğiz.”

Haberin Devamı